9. BÖLÜM | YENİ DÜZEN

23.3K 1.5K 2.6K
                                    


"Uzun zamandır hapsolduğu o yoğun karanlığın derinlerinde görünen ışık hüzmeleri, yine kocasının sözleriydi.."

Dilşad Ş.

~~
-Bölüm Müziği-
Onur Can Özcan- Dört Mevsim
(ba-yıl-dımmm.)

~~

9. BÖLÜM- HER ŞEYE RAĞMEN

***

Mucizeler..

İnsanın hayatında en olmadık zaman diliminde gerçekleşen, gerçekleştiği an bir süre üzerinde izleri silinemeyen o farklı duygu, varlığı ile oluşturduğu ferahlık hissiyle dolup taşmasını sağlayan o his, mucize miydi? Yerini çoğu kez anlayamadığın, tanımlayamadığın o his, hayatının, kaderinin saniyeler içinde değişmesini sağlayan imkansız sandığın her hissin hapsolduğuo yoğun duyguların darağacı mıydı?

Asla sahip olamayacağı tek gerçek miydi?

Mucize..

Karşı karşıya kaldığı bu hissin yokluğunu hissedercesine tepki veren kalbinin düzensiz ritimleri kalbini harekete zorlarken sessizce dinledi içinde kopan küçük kıyametleri.. Sessizce bekledi dakikalar sonra son bulmasını ve hayatına devam edebilmeyi.. Edecekti, biliyordu. Beklediği tüm mucizelerin hiçbir şekilde ona yaklaşmak istemediğini görüyor, gördükçe kalan istekleri de bir bir solduruyordu ruhunda kalan canlı tüm çiçekleri.

Mucizelerin yaşaması için, mutluluğunu mu kurban etmesi gerekiyordu?

Zaten bu yolda her şeyini feda etmemiş miydi Dilşad?

Etmişti. Elinde kalan, kalbinde kalan en ufak bir hisse kadar ruhundan binlerce duygu feda etmiş, yıllarını sermişti önüne sadece küçücük bir mucize görebilmek için. Ona bakan tüm gözlerde peydah olan beklentiye canını, ümidini kesen, mecbur bıraktıkları tüm tercihlere, tüm ruhunu yok edecek olan yıllara sevdiği adamı, eşini feda etmişti bu yolda..

Eşini..

Kocasını, feda etmişti bu his uğruna..

Yıllarca aradıkları o hisse sahip olabilmesi için, sahip olamadığı o eksikliği bir de kocasının yaşanmaması için geçmişti yüreğinden bir an olsun düşünmeden..

Olacağı için değildi hebaları. Sorun ne kendindeydi, ne de kocasındaydı biliyordu ama onun bi' şansı vardı babalık hissi için. Bu şansını kullanmak istemesini, en büyük haklarından biri olduğunu kendine kabullendirmiş, kabul etmişti her şeyi es geçerek.

Ama..

Olmamıştı.

Hala öğrendiği durumun gerçekliğini sorgulayan kalbinden yükselen sesleri dinledi öylece. Günlerce acısıyla, bambaşka bir hislerle dolan yüreğinin üzerinde esen serin rüzgarlar ile her şeyi alıp götürmüş, dumura uğratacak kadar bir rahatlama bahşetmişti ruhuna.

Başka bir kadınla, evlenmemişti.

Evlenmemişti, değil mi?

Tüm düşüncelerindeki pasları silip alan bu gerçeğin yarattığı rahatlama öyle paha biçilemezdi ki, her derin nefes alışında içinde boğulduğu o kötü anları bir bir dışarı salıyor, çıkmamak için sarıldıkları nefes dallarının acısını katlıyorlardı saniyeler geçtikçe. Yine de durmadan temiz nefesleri içine çekiyor, inatla kurtuluyordu o içini günler içinde küle çeviren düşüncelerden. Elini kolunu öylece bağlayan o hissin yıkıcılığını bir daha ne yaşamak, ne de görmek istiyordu bedeninde. Bir insanın yaşayacağı, bir kadının hissedebileceği en büyük acıya mahkum olan günlerinin ardından geçmişti yaralarının bir çoğu.

SIZI | ARA VERİLDİ. |Where stories live. Discover now