6

32.3K 419 162
                                    

Sınır: 55 vote, 100 yorum...

Delfin:

Delfin: Günaydın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Delfin: Günaydın.

Delfin: Rüyamda seni gördüm.

Delfin: Zaten o yüzden çıplağım.

Delfin: Biraz ıslandım da.

Delfin: Rüyamda ne gördüğümü bilmek ister misin?

"Sana inanamıyorum Delfin! Ablanın nişanlısıyla sexting mi yapıyorsun gerçekten?!" yüzümdeki hafif gülümsemeyle birlikte attığım mesajları bir kereliğine okuyup telefonumu kapatarak kahvaltı tepsisinin kenarına koyarken gözlerimi yavaşça bana şaşkınlıkla bakmakta olan Paul'a çevirdim. Paul'un şaşkın bakışlarına karşılık hafifçe kıkırdadıktan sonra da başımı hafifçe aşağı yukarı sallayıp onu onayladım.

"Evet, Paul. İnanılmaz tahrik edici bir şey. Ablamın nişanlısı olduğunu bilmek özellikle." Paul'un beni asla yargılamayacağını bildiğim için tüm rahatlığımla hissettiğim şeyi ona aktarırken Paul bana dehşete düşmüş gibi bakıp kafasını hafifçe iki yana salladı. Bana inanmıyordu. İnanamamakta da haklıydı aslında. Normal şartlar altında sevgilisi olan biriyle bile birlikte olmayacağımı biliyordu çünkü ama şu an normal şartlar altında değildim. Öfkeliydim. Tüm aileme özellikle de ablama karşı çok öfkeliydim. Hatta o kadar öfkeliydim ki buraya geldiğim zaman bile onlara karşı bu kadar büyük bir nefret hissetmemiştim sanırım.

"Aldatma olayları hiç senlik değildir, Delfin. Bak şu an öfken yüzünden pişmanlık hissetmiyorsun ama sonradan çok pişman olursun. Bence bir sakinleşmeyi bekle." yüzümdeki gülümsememi bozmadan iyi bir arkadaş olarak beni uyarmaya çalışan Paul'un yüzüne dikkatle bakarken söylediklerinin muhtemelen gerçek olacağını bilmeme rağmen umursamazca omzumu silktim. Pişman olmaya bile razıydım çünkü ailem bunu çoktan hak etmişti. Bana yaptıklarından sonra bunu gerçekten hak etmişlerdi. Özellikle ablam... ona hala inanamıyordum.

"Neden bunu yaptığımı biliyorsun Paul. Haksız olmadığımı da biliyorsun. Sen benim buraya neden geldiğimi de ablama neden bunu yapma gereği duyduğumu da çok iyi biliyorsun." Paul'a beni uyarmasının bir işe yaramayacağını göstermek için ona zaten anlattığım geçmişimi tekrar hatırlamasını sağlarken Paul bana hüzünle bakıp başını yavaşça aşağı yukarı salladı.

"Sen de haklısın. Yaptıkları berbattı ama en son ben ablanı suçlarken sen ablanı suçlamıyordun. Şimdi neden birden böyle ablana karşı nefretle doldun ki. Yanlış anlama bence dolmalısın zaten ama sen bana karşı ablanı savunuyordun o yüzden şaşırdım sanırım." ablamın babamın beni evden kovmasında büyük bir suçu olduğunu çok iyi bilen Paul şaşkınlığının asıl nedenini anlamamı sağlayacak cümlelerini art arda kurarken dilimle dudaklarımı hafifçe ıslatıp yüzümdeki gülümsemeyi tamamen sildim. Evden kovulmamdaki ablamın payını hatırlamak bana hiç iyi gelmiyordu.

"Çünkü o da beni aileme karşı koruyor sanıyordum. Bilerek yapmadığına babamın tepkisinin bu kadar büyük olacağını düşünmediğine inanmıştım ama dün gece bana babam haklıydı deyince...Haklıydı dedi ya. Benim o evden kovulduktan sonra başıma gelen şeyi bilmesine rağmen babam haklıydı dedi! Gel de delirme!" konuştukça sinirden gözlerim dolduğu için dişlerimi birbirine geçirip ağlamamak için kendimi kasarken Paul beni hızlıca göğsüne çekip dudaklarını yavaşça saçlarıma bastırdı. Sinirden değil de üzüntüden gözlerimin dolduğunu sanıyordu sanırım. ama yanılıyordu. Ya da belki de o değil de ben yanılıyordum.

"Git ve o adamı baştan çıkarıp kendine aşık et. Ailen her şeyi hak etti. Bırak seni üzdükleri kadar üzülsünler. Ben arkandayım. Ne olursa olsun." ağlamama asla kıyamayan Paul saçlarımı elleriyle okşayıp bana oldukça motive edici bir şekilde konuşurken tüm dağılmışlığıma rağmen hafifçe gülümseyip beline kollarımı sıkıca doladım. Tam o esnada odayı telefonumun bildiri sesi doldurduğundaysa hızlıca Paul'un göğsünden kalktım ve onunla aynı anda aynı heyecanla telefonuma dönüp hızlıca telefonumu alarak enişte beyimizin attığı mesajın üzerine tıkladım.

Enişte: İsterim.

Ekrana düşen mesajı okur okumaz gözlerimi hızlıca Paul'a çevirirken Paul'un sırttığını fark edip yüzüme geniş bir gülümseme yerleştirdim ve parmaklarımı klavyede gezdirmeye başlamadan hemen önce mırıldandım.

"Beni sevdiğim adamdan ve bebeğimden ayırmayacaktın ablacığım. Bunu sen istedin."

Delfin +18 (Texting)Where stories live. Discover now