46

13.1K 316 35
                                    

"August'u getiremedim üzgünüm. Gece bir an da ateşlenince bugün onu dışarıya çıkarmam kötü olur diye düşündüm." karşımdaki Ekin'in gözlerinde hafif bir mahcubiyetle gözlerimi gezdirip gülümsemeye çalışırken Ekin beni anlayışla başıyla onayladı.

"İyi yapmışsın. Daha kötü olmasın boşver. Hem yalnız kalmamız da iyi oldu. Çok özledim ben seni Delfin." oturduğu yerden kalkıp yanıma gelen Ekin yavaşça açıktaki omzuma dudaklarını bastırıp burnunu boynuma sokarken başımı yavaşça yana doğdu eğip ona izin verdim. Bunun üzerine Ekin öpüşünü ıslaklaştırarak boynuma doğru ilerlediğindeyse gözlerimi yavaşça kapattım ve gözlerimin önüne gelen Boris'le birlikte aniden geçmişe savrulduğumu hissettim.

"İyi değilsin sen." dudaklarını zorlukla göğüs ucumdan ayıran Boris bakışlarını yüzüme çevirerek konuşurken dolan gözlerimi daha fazla görmezden gelemeyerek biran da ağlamaya başladım. Aniden ağlamaya başlamamla birlikte Boris hızlıca üstümdeki büstiyeri düzelterek sarsılan bedenime kollarını sardığındaysa yavaşça başımı onun boynuna soktum ve kollarımı sıkıca beline dolayıp iyice ona sığındım.

"Şşş... Ne oldu sana böyle Delfin?" ağladığıma inanmıyormuş gibi saçlarımın üzerini öperek konuşan Boris dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçmasına neden olurken yavaşça yüzümü onun boynundan çıkarıp titreyen dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi gözlerine çıkardım.

"Be...ben buraya geldim çünkü sevişmek istedim. Evli bir adamla sevişmem diye naralar atıyordum biliyorum ama biriyle sevişmem gerekiyordu. Herhangi biri olmazdı çünkü aklımın dağılması gerekiyordu ve sen aklımı dağıtabilecek kadar iyi sevişen nadir insanlardan biriydin. O yüzden buraya geldim ama... Ama aklım dağılmıyor bir türlü." hıçkırıklarımın arasından zorlukla konuşup yanaklarımdaki göz yaşlarımı kurutmaya çalışan adam derdimi anlatmaya çalışırken Boris gözlerini dikkatlice yüzümde gezdirip burnumun ucuna hafifçe dudaklarını bastırdı.

"Ne yani o kadar mı kötüydüm?"

"Ne? Hayır." kurduğum onca cümleye sırf gülmem için saçma bir cevap veren Boris'e aynı şekilde saçma bir cevap verip gülerken Boris başını yavaşça iki yana salladı.

"O zaman sorun ne?"

"Ben...hamileyim."

"Ne?" günlerdir birine söylemek için beklediğim kelime dudaklarımdan çıkar çıkmaz Boris gözlerini karnıma kaydırıp dehşetle karnıma bakarken ellerimi karnıma sarıp bebeğimi bu bakışlardan korumaya çalıştım.

"Kimden?" bakışlarından rahatsız olduğumu anlayan Boris hızlıca gözlerini yüzüme çevirerek nazik bir şekilde konuşurken sağ gözümden bir damla yaş daha akıttım.

"E..Ekin'den."

"Ne yapacaksın peki?"

"Bilmiyorum. Ekin'e hamile olduğumu söyledim ama aldırdığımı da söyledim. Çünkü canı yansın istedim. Ama sanırım ben onu aldırmak istemiyorum. Hiç güzel bir aile nasıl olur bilemedim ama belki onunla öğrenirim diye düşünüyorum."

"Babanın sana yaptıklarından mı bahsediyorsun?" gözlerime hafif bir merakla bakan Boris'i başımla onaylarken yanağımı hafifçe onun çıplak göğsüne bastırıp dudaklarımı dilimle ıslattım.

"Sana ne kadarını anlattım bilmiyorum ama Zeynep benim en yakın arkadaşımdı. Hatta ailemdi çünkü öz aile üyelerim gibi beni yargılamıyordu. O yüzden onu çok seviyordum ama bir gün çok zamansız bir şekilde gitti. Geride de bir oğlan çocuğu ve gözü yaşlı bir eş bıraktı. Eşinin adı Mert'ti. Ben Mert'e aşık değildim ama Zeynep'in oğluna sahip çıkmayı çok istediğim için herkese Mert'e aşık olduğumu söyledim. Babam biraz gelenekselcidir. Dul bir adamla evlenmene izin vermem dedi. Tabii ben direttim. Diretince de beni kendince cezalandırdı işte. O günden sonra bende ailemle aramdaki tüm bağı kestim. Sadece ablamla görüşmeye devam ettim. Sonra da zaten Ekin yüzünden o bağ da koptu gitti işte. Şimdi geriye ailem diyebileceğim tek bir şey var. O da burada." ellerimi yavaşça karnımın üstüne bastırıp iç çekerken Boris bir süre bana hiçbir yanıt vermedi. Ardından da yavaşça elini karnımın üstündeki elimin üzerine koyup bakışlarımın yüzüne tırmanmasını sağladı.

"Evlenelim. Evlenelim ve düzgün bir aile kuralım ne dersin? Senin bebeğin, benim kızım, sen ve ben? Ne dersin?" Boris gözlerimizin birleşmesiyle birlikte bana asla hayal edemeyeceğim bir teklif sunarken hızlıca yutkundum.

"Ama sen zaten evlisin?"

"Bebeğinin benden olduğunu söylersek Monica rezil olmamak için benimle boşanmayı kabul edecektir."

"Ne yani onu nüfusuna mı alacaksın?"

"Aile olacağız diyorum, elbette onu nüfusuma alacağım."

"Ama ben sana aşık değilim. Tamam çok yakışıklısın, harika sevişiyorsun ama benim aklım hala karışık."

"Olursun. Olmaz mısın?" karşımdaki adamın bir an da annesinden şeker isteyen bir çocuğa dönüşmesiyle birlikte kalbim hızla çarparken gözlerimi kapatıp Boris'le kurduğum bir ailenin hayalini kurdum. Kısacık bir hayalden sonra da hızlıca gözlerimi araladım ve başımla Boris'i onayladım.

"Bence olurum."

Delfin +18 (Texting)Where stories live. Discover now