Delfin +18 (Texting)

16

Sınır: 90 vote, 100 yorum...

"Gerginsin?" sağ elimin işaret parmağını Ekin'in kaslı göğsündeki hafif tüylerin üzerinde yavaşça gezdirip bir kedi gibi sessizce mırıldanırken Ekin çıplak belime sardığı koluyla birlikte sırtımı boydan boya okşayarak saçlarımın üzerine tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu.

"Türkiyede olduğumuz için gerginim. Seninle bir alakası yok." nefesini saç diplerime doğru üfleyen Ekin bana kendince bir açıklama yapıp gerilmesinin sebebinin benim sevişmiş olması değilde ablama yakalanma korkusu olduğunu bana anlatmaya çalışırken dudaklarıma geniş bir gülümseme yerleştirip çenemi onun göğsüne koyarak gözlerimi gözlerine doğru çıkardım.

"Yakalanmaktan korkuyorsun yani?"

"Evet." dikkatle baktığım gözlerini gözlerimden kaçırmadan beni onaylayan Ekin yüzümdeki gülümsemenin daha da artmasına neden olurken geniş göğsünün üzerine ıslak bir öpücük kondurup yanağımı göğsüne yaslayarak kollarımdan birini sıkıca karnına sardım. Bu hareketime karşılık Ekin'de belimdeki elini sıkılaştırdığındaysa yatağın kenarındaki telefonumu boştaki elimle alıp ablamla olan mesajlaşmamıza girdim ve ablamın görüldü bıraktığım onlarca mesajını atlayarak parmaklarımı klavye üzerinde hareket ettirmeye başladım.

Delfin: Türkiyedeyim.

Delfin: Sana hala çok kızgınım.

Delfin: Ama düğününde seni yalnız bırakacak kadar çok değil.

Eflin: Gerçekten geldin mi?

Delfin: Yok şakacıktan geldim abla.

Eflin: Delfin ya!

Eflin: Neyse bu şakacı tavrına bu seferlik bir şey demeyeceğim çünkü beni çok mutlu ettin.

Eflin: Peki neredesin şimdi?

Eflin: Ne zaman eve geleceksin?

Delfin: Bir arkadaşımda kalıyorum.

Delfin: Eve gelmek gibi bir niyetim de yok.

Delfin: Kovulduğum yerlere dönmem genelde.

Delfin: Çok istiyorsan dışarda buluşabiliriz ama.

Eflin: Eve dönmeni tercih ederdim ama bu konuda ısrar edip seni sinirlendirmeyeceğim.

Eflin: Çünkü geri dönmenden çok korkuyorum.

Eflin: O yüzden yarın şu sevdiğin pastanın olduğu kafede buluşalım mı?

Delfin: Olur.

Delfin: Çilekli pastamı da özlemiştim zaten.

Eflin: Tercümesi- Ablamı da özlemiştim zaten.

Delfin: 🖕🏾

Delfin: Neden zenci eli attığımı anladın mı?

Eflin: Hayır.

Eflin: Neden?

Delfin: Zencilerin penis boyu uzun olur ablacığım.

Delfin: Ve inan bana bu bir efsane değil.

Delfin: Bizzat deneyip gördüm.

Eflin: Terbiyesiz!

Delfin: Ben de seni ablacığım.

Eflin: Delfin!

Delfin: Tamam tamam sustum.

Delfin: Yarın görüşürüz.

Eflin: Görüşürüz.

Eflin: Bu arada yarın Ekin de gelse sorun olur mu?

Eflin: Tanışmanızı çok istiyorum.

Al sıçtın!

Destur! Sen kimsin aq!

Kaç kere diyeceğiz kızım. Ben Firdevs ya da Bihter artık her ne dersen! Bundan sonra senin iç sesinim demiştim ya sana!

Deliriyor muyum ben?

Delirmiyorsun güzelim. Başta herkes öyle sanıyor ama merak etme sorun yok. Yavaş yavaş alışacaksın bana.

Hay aman! Deliriyorsam da siktir et. Hayat delilere güzel zaten.

Delfin: Sorun olmaz.

Delfin: Gelsin enişte bey de.

Delfin: Uyuyacağım şimdi hadi iyi geceler.

Eflin: İyi geceler.

"Ekin?" telefonumu kapatıp yatağın bir köşesine kilidi olduğu için güvenle atarken göğsünde yattığım adamın uyuyup uyumadığını anlamak için sessizce mırıldandım. Mırıltımla birlikte üzerinde yattığım göğüs havalanıp indiğindeyse Ekin'in uyumadığını anlayarak işaret parmağımı karın kaslarının üzerinde gezdirmeye başlayarak hafifçe gülümsedim.

"Az önce yakalanmaktan korktuğunu söylemiştin ya?"

"Evet."

"Bence de korkmalısın."

"Ne?"

"İşin eğlenceli kısmı zaten yakalanma korkusu diyorum. Bence de korkmalısın ki daha çok eğlenelim." enişte beyciğime aslında yarın olacakların sinyalini vermek için çabalarken Ekin söylediğim şeyin altındaki imayı anlamayıp hafifçe gülerek dudaklarını çıplak omzuma bastırdı. Ardından da çıplak bedenimi hissetmek istiyormuş gibi beni tamamen üzerine çekti ve kollarıyla vücudumu sararken nefesini tenime çarparak fısıldadı.

"Bayılıyorum tavsiyelerin küçük seks profesörü."