Delfin +18 (Texting)

47

García: Saat sabahın beşi ve yanım boş?

Delfin: Boris...

Delfin: Üzgünüm.

García: İyi geceler, Delfin.

Delfin: Sana da.

Gözlerimi yanımdaki Ekin'in yüzünde gezdirip burnumun ucundan sert bir soluk alırken bulunduğum yataktan hızlıca çıkıp seri bir duş aldım. Hemen ardından da üzerime kıyafetlerimi geçirip Ekin'e bir not yazarak evden çıktım ve kapının önündeki Boris'in bana aldığı arabaya binerek kapıyı hızlıca kapattım. Ardından da telefonumu cebimden çıkarıp Paul'la olan mesajlaşmamıza girdim.

Delfin: Yarın için gerekli her şey hazır mı?

Paul: Evet.

Paul: Aşırı heyecanlandım.

Paul: Ama sen buna emin misin?

Paul: Yani bunu gerçekten ona aşık olduğun için mi yapıyorsun yoksa başka bir nedeni var mı Delfin?

Delfin: Tabii ki gerçekten aşık olduğum için yapıyorum.

Delfin: Başka ne gibi bir nedeni olabilir ki?

Paul: Bilmiyorum.

Paul: Türkiye'ye gittikten sonra bir an da fikrinin değişmesi bana tuhaf geldi.

Delfin: Türkiye her zaman bir şeyleri anlamamı sağlayan yer oldu.

Delfin: Şimdi de öyle.

Delfin: Aşığım ben ona.

Delfin: Ve yapacağım şeyden de çok eminim.

Delfin: Sen onu bunu bırakta her şey eksiksiz mi onu söyle.

Paul: Merak etme her şey eksiksiz ve dehşet güzel.

Paul: Kıskanıyorum o adamı!

Paul: Jackson bana hiç böyle şeyler yapmadı.

Delfin: Jackson sana harika bir evlenme teklifi etti Paul!

Delfin: Nankörlük etme.

Paul: Ah, doğru ya!

Paul: Onu unutmuşum.

Paul: İyi ki hatırlattın yoksa şimdi gidip trip atacaktım ona.

Delfin: Ah, zavallı Jackson.

Delfin: Neyse ben kaçtım.

Delfin: Kendine iyi bak yarın lazımsın bana.

Paul: Sen de. Sen de kendine iyi bak.