18

21.7K 385 120
                                    

Sınır: 90 vote, 100 yorum...

Enişte: Şaka mı bu?!

Enişte: Şu an karşımda oturan Delfin'in sen olmadığını söyle!

Enişte: Hemen!

Delfin: Ta kendisiyim.

Delfin: Enişteceğim.

Enişte: Siktir!

Enişte: Siktir biliyordun!

Enişte: Hem de en başından beri değil mi?

Delfin: Evet 😏

Delfin: Ama ben senin niye sinirlendiğini anlıyorum.

Delfin: Sana söylemediğim için sinirlendin.

Delfin: Çünkü söylesem sende benim gibi daha çok eğlenecektin bu ufak kaçamaklardan öyle değil mi?

Enişte: Kafayı yemişsin sen.

Enişte: Ablanla evleneceğim ben, Delfin.

Enişte: Ablanla!

Delfin: Evlen.

Delfin: Bana ne?

Enişte: Seninle yattım.

Enişte: Karım olacak kadının kız kardeşiyle.

Enişte: Bu ne kadar iğrenç bir durum farkında mısın?

Delfin: Sence olayı iğrenç yapan ben miyim yoksa sen misin?

Delfin: Benle değil başkasıyla da yatmış olsan bu iğrenç bir durum olurdu.

Delfin: Çünkü sen nişanlına ihanet ettin.

Delfin: O yüzden geç bu sinirlenme ayaklarını

Delfin: Ve benimle kafenin tuvaletinde seviş.

Enişte: Asla.

Enişte: Asla bir daha böyle bir şey olamayacak.

Enişte: Aramızdaki seks muhabbeti bitti.

Enişte: Tekrar böyle davranırsan da ablana her şeyi anlatırım.

Enişte: Beni terk edecek olmasını bile umursamadan hem de.

Delfin: Ekin

Delfin: Şimdi kalkıp tuvalete gidiyorum

Delfin: Ve sen de benim peşimden tıpış tıpış geliyorsun.

Enişte: Gelmiyorum.

Delfin: O zaman bir daha asla benimle yatamazsın.

Delfin: Ablamdan ayrılsan bile hem de.

Enişte: Bana uyar.

Delfin: Yan masadaki adamla sevişeyim ben o zaman kafenin tuvaletinde.

Delfin: Sabahtan beri beni kesiyor zaten ha?

Delfin: Beni cevapsız bırakmanı bir onay olarak alıyorum.

Parmaklarımı klavyede hızla gezdirerek yazdığım mesajlardan sonra telefonumu kapatıp masanın üzerine bırakırken bakışlarımı yavaşça yan masadaki dakikalardır beni kesmekte olan adama çevirdim. Bir süre onunla bakıştıktan sonra da adama gözlerimle kafenin tuvaletini işaret ettim ve adamın ne istediğimi anladığını fark ederek ablama doğru döndüm.

"Ben bir lavaboya gideceğim, ablacığım. Çilekli pastam gelirse yanına şu sevdiğim ballı kahveden de söyle olur mu?"

"Tamam söylerim, güzelim."  ablamın bana verdiği onayla birlikte hafifçe gülümserken oturduğum yerden oldukça yavaş bir şekilde kalkıp bana bakmamak için çabalayan Ekin'e kaçamak bir bakış atarak tuvaletin olduğu yere doğru ilerledim. Uzun sayılabilecek yolun ardından tuvaletin önüne geldiğimdeyse hızlıca içeriye girdim ve içeride hiç kimsenin olmadığını garantileyerek belimi lavabolardan birinin kenarına yasladım. Ardından da bakıştığım adam tarafından tuvaletin kapısının açıldığını gördüm ve onun yanına gitmek için belimi lavabonun kenarından ayırdım. Ancak tam o esnada kapı yeniden açılınca gözlerimi yeniden kapıyı açan kişiye çevirdim ve karşımda Ekin'i görerek kocaman gülümsedim. Kazanmıştım.

"Çık dışarı!" Ekin yüzümdeki gülümsemeyi umursamadan açık olan kapıdan geriye çekilerek içeri girmiş adamı kovarken adam bana bir bakış atıp gidip gitmemesi gerektiğini ölçmeye çalıştı. Kısa bir sürenin ardından gitmesi gerektiğini anladığındaysa Ekin'in onun için açıkta tuttuğu kapıdan çıktı ve bunun üzerine Ekin tuvaletin kapısını sertçe kapatıp ardından da kilitleyere iki büyük adımda yanıma geldi.

"Ben kazandım." tam karşıma geçip duran Ekin'e kocaman gülümseyerek bakarken Ekin gözlerime öfkeden yanan gözleriyle bakıp yüzümü nazikçe avuçlarının arasına aldı ve beni sert bir şekilde öperek ateşli bir sevişme başlatmadan hemen önce dudaklarıma doğru yavaşça fısıldadı.

"Hayır, ben kazandım."

Delfin +18 (Texting)Where stories live. Discover now