37

16.9K 445 229
                                    

"Herkes dışarı!" makyajımı silmek için gözlerime doğru götürmekte olduğum pamuğum aniden Boris Garcia'nın kulise girip bağırmasıyla birlikte havada asılı kalırken gözlerimi karşımdaki aynadan onun gözlerine doğru çevirip pamuğu makyaj masasının üstüne bıraktım. Hemen ardından da odayı terk etmekte olan diğerlerinin peşine takılmak için ayağa kalktım ancak tam Boris'in yanından geçecekken Boris kolumu sıkıca kavrayınca odadan çıkan diğer kişiler gibi odadan çıkamayıp olduğum yerde durmak zorunda kaldım.

"Sen kal."

"Neden?" sert bir sesle konuşan Boris'e dünyanın en saçma şeyini söylemiş gibi şaşkınlıkla bakarak aynı şaşkınlık içinde mırıldanırken Boris sinirli bir nefes alıp dudaklarını öfkeyle yukarıya doğru kıvırdı.

"Seninle görülecek bir hesabımız var çünkü!"

"Ne hesabı? Bugün ki performansım çok beğenildi diye maaşıma zam mı yapacaksınız yoksa?"

"Delfin! Sabrımı sınama Delfin! Özellikle o performansını bana hatırlatarak hiç sınama! Sen zararlı çıkarsın!" sahneye çıktığım andan beri gözlerine yerleşmiş olan ateşi hiç kaybetmemiş olan Boris ukala bir şekilde sorduğum soruma karşılık tuttuğu kolumla bedenimi sarsarak bana karşı oldukça sert çıkışırken hafifçe gülüp kolumu hızlıca onun elinden kurtardım.

"Ne hesabımız var o zaman?"

"Senin bana verecek bir hesabın var, benim sana verecek bir hesabım yok. O yüzden hesabımız demeyelim bence ve bir an önce ana konuya gelelim. Neydi bugün ki tavırların? Önce o mesaj sonra o gösteri..." Boris büyük ihtimalle yakalandığının farkında olmadığı için yaptığım şeyleri anlamlandıramadığını gösterircesine kaşlarını çatarken dudaklarımın arasından alay dolu bir kahkaha çıkarıp sertçe gözlerimi devirdim.

"Senin bana verecek bir hesabın yok öyle mi? Doğru ya bana değil karına hesap vermelisin asıl. Sonuçta onu boynuzladın değil mi? Beni değil!"

"Ne?"

"İnkar etme! Monica Garcia ile evli olduğunu biliyorum."

"Elbette biliyorsun. Bunu sana ben söyledim."

"Ne?" Boris'in yüzüne vurmaya çalıştığım şeye karşılık hiç istifini bozmadan oldukça rahat bir şekilde bana verdiği yanıtla birlikte bozguna uğrarken kaşlarımı derince çatıp kafamı iki yana doğru salladım.

"Hayır söylemedin. Söylesen seninle yatmazdım! Ben evlilerle birlikte olmam."

"Ablanın kocasıyla olmuşsun ama?"

"Se...sen? Bunu nereden biliyorsun?" istifini hiç bozmadan son derece rahat bir şekilde konuşan Boris her cümlesiyle bana ayrı bir şaşkınlık yüklerken ciğerlerime derin bir nefes çekip gözlerimi gözlerine diktim. "Cevap ver bana!"

"O geceye dair gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorsun değil mi? Sen bana kendin anlattın tüm hikayeni. Sarhoştun. Anlatmaman gerektiğini defalarca kez söyledim sana ama durduramadım. Kafanın dikine gidip her şeyi anlattın bana. Sonra da benim sana her şeyi anlatmamı sağladın."

"Neyi anlatmanı sağladım?"

"Evliliğimdeki sorunları. Neden boşanmak istediğim halde boşanamadığımı. Kızımı kaybetmekten ne kadar çok korktuğumu. Sırf o manyak kadına kızım kalmasın diye Monica'ya katlandığımı. Her şeyi işte."

"Ve sen bana bunları anlattıktan sonra ben seninle yatmak mı istedim?"

"Evet. Ablanın kocasıyla yattığını da o zaman söyledin zaten. Ben sana evliyim emin misin diye sorduğum da bana fark etmez zaten daha önce yaptım demiştin."

"Sana tam olarak ne anlattım o gece."

"Her şeyi."

"Ne kadar her şeyi? Babamı da mı?"

"Evet." Boris gözlerinden bir saniyeliğine geçen bir acıma duygusuyla bana bakarken içimden kendime büyük bir küfür savurarak sadece bir kaç dakika önce kalktığım koltuğun üzerine yeniden oturup ellerimi yüzüme kapattım.

"Hay sikeyim! Sen de her boku sana sarhoş halimle anlatırken oturup dinledin mi gerçekten?!"

"Anlatma dedim ama beni dinlemedin."

"Kalkıp gitseydin o zaman."

"Gidemezdim."

"Neden?" öfkeli bir şekilde ellerimi yüzümden çekip bağırırken Boris sırtını arkasındaki kapıya yaslayıp gözlerini bedenimde baştan sona özenle gezdirdi.

"Üç yıldır benimle konuşmanı bekliyordum çünkü. Sarhoşta olsan bu fırsatı bulmuşken kaçıramazdım."

"Ne? Ne demek bu?"

"Üç yıldır her sahneye çıkacağın gece bu bara geliyorum Delfin. Üç yıldır her sahnenin bitişinde benim yanıma gelmeni bekliyorum. Ama sen inadına beni görmüyorsun. Yani görmüyordun. O geceye kadar."

"Neden? Neden senin yanına gelmemi bekliyorsun? Manyak mısın sen? Şu halinle karşıma gelsen zaten üstüne atlardım ki. Neden yanıma gelmek yerine bekledin?"

"Geldim. Ama alyansım dışında hiçbir yere bakmasın. Yüzüme bile. Ve beni reddedip gittin."

"Ciddi misin sen?" Boris'le daha önce hiç karşılaşmadığımı düşündüğüm için şaşkınlık için de konuşurken Boris beni hızlıca başıyla onaylayıp sol elini yavaşça havaya kaldırdı.

"O günden beri yüzük takmıyorum. Gerçi bu yüzden Monica ile çok fazla uğraşmam gerekiyor ama sonunda istediğimi aldığım için değdiğini düşünüyorum."

"Beni mi?"

"Seni."

"Beni aldığını sanıyorsan yanılıyorsun. Ben evli biriyle birlikte olmam. Ekin çok başka bir mevzuydu çünkü." bu konuyu gerçekten Boris'le konuşuyor olduğuma inanamayarak içime kaçmış sesimle birlikte mırıldanırken Boris bana hafifçe gülümseyip bir kaç adımda yanıma gelerek önümde dizlerinin üstüne çöktü.

"Seni aldım Delfin. O gece bunu çok ikimizde fark ettik. İstediğin kadar direnebilirsin. Ben seni bırakmayacağım."

"Boşa çabalarsın." Boris'e karşı tavrımı net bir şekilde çizerken Boris sözlerime karşılık alayla gülümseyip yüzümü avuçlarının arasına aldı ve dudaklarımı dudaklarına hafifçe sürterek mırıldandı.

"Göreceğiz."

Delfin +18 (Texting)Where stories live. Discover now