ᴍᴏɴꜱᴛᴇʀ | ꜱᴇᴄᴏɴᴅ ᴘᴀʀᴛ

528 48 26
                                    

"You don't scare me, but you should fear me.
The sun is setting, don't trust your hearing."

Light elindeki havluyla saçını kurularken bir yandan da sinirli bir şekilde söyleniyordu

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Light elindeki havluyla saçını kurularken bir yandan da sinirli bir şekilde söyleniyordu. "Tamamen ıslandık, içeri geçmemiz gerektiğini söylemiştim, Ryuzaki."

"Evet, özür dilerim." diyerek yanıtladı Lawliet. Ardından kafasının üstündeki havluyu eline alarak Light'ın önüne doğru adımladı ve karşısında oturan gencin ayak bileğini eline alıp eğildi.

"Ne yapıyorsun, Ryuzaki!"

"Sadece ayağını sileceğim. Belki sonrasında da ayak masajı yapabilirim." Light bulunduğu durumu garipseyen bakışlarla önünde eğilmiş olan adama bakıyordu.

"Bunu yapmanı istemiyorum. Kalk, Ryuzaki."

"Yapmama izin ver, Light." Lawliet bakışlarını Light'a çevirmişti. "Lütfen."

Light pes etmişçesine cevap verdi. "İstediğini yap."

Bir süre sessiz kalmayı tercih etti Light. Lawliet ayağını silerken bazı anlar saçından damla akıyor, bazı anlarda da ayak masajına devam ediyordu.

Light ayağına damlayan damlalardan dolayı rahatsızca yerinde kıpırdandı ve yanında duran havluyu eline alıp Lawliet'in saçından damla akan yerlerini silmeye başladı. "Hâlâ ıslaksın, Ryuzaki."

"Evet, özür dilerim."

Light sıkıldığını belli edecek şekilde iç çekerek Lawliet'in omuzlarından tutup yanına oturmasını sağladı ve kendine çevirdi. "Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum, Ryuzaki. Ne oluyor?"

L, sorusu karşısında sessiz kalmak istedi. Ne olduğunu kendisi de bilmiyordu ve tamamen belirsizlikle savaşıyordu. Sadece içinde kötü bir his vardı, ölecekmiş gibi hissediyordu. Bunu Light'a söylemeyi düşünmüyordu çünkü hâlâ Kira olduğundan emindi. L'in ölmesi Kira'nın işine gelirdi, öyle değil mi? Sonuçta ideallerinin önündeki en büyük engel kalkıyordu, elbette ki Light L'in ölmesini isterdi.

"Ryuzaki," Light, Lawliet'in yüzünü görebilmek için kafasını aşağıya indirdi. "söylemek istemezsen anlarım ancak söylemediğin sürece de sana yardımcı olamam."

L yine sessiz kalmıştı. Konuşması demek, Kira'ya istediği şeyi vermek demekti ona göre. Cevap vermedi.

"Ryuzaki, seni sıkıştırmak istemiyorum ama en azından neden konuşmadığını söyleyemez misin?"

'Hayır, söyleyemem.' diye geçirdi içinden, ancak susmak yerine konuşmayı tercih etti bu sefer. "Konuştukça saçmalayacağım, Light. Konuşmak istemememin nedeni bu. Sen de saçmaladığımı söyledin ayrıca, konuşmama gerek olduğunu sanmıyorum."

"Haklıydım, Ryuzaki. Hâlâ saçmalıyorsun." Hayıflanarak söylemişti bunu Light. "Alınacağını bilseydim, başta saçmaladığını söylemekten vazgeçerdim."

"Pekala. Benden de herhangi bir cevap beklemezsin o zaman-"

"Hayır konuşmanı istiyorum," diyerek lafını böldü. "Sana saçmaladığını söylemiş olmam konuşmanı istemediğim anlamına gelmiyor, Ryuzaki. Sadece bir soru sordum ve saçma olsa da senden herhangi bir cevap beklerim."

"Tamam, konuştuğumuza göre-"

"Bu şekil konuşma değil, Ryuzaki. Cevap vermek istememeni anlarım demiştim ama geçiştirmeye çalışmanı doğru bulmuyorum. Ne olduğunu anlatmak ister misin? Belirli bir cevap ver."

"İstemiyorum, Light."

"Evet, bu kadardı. Bunu demek bu kadar zor olmamalı, Ryuzaki."

'Bunu bile diyebilmenin zorluğunu nereden anlayabileceksin, Kira?' içinden geçirdi, Lawliet. Bugün son nefes alışverişlerini tamamlıyormuş gibi geliyordu, kendisi için her şeyin sonu gibi hissediyordu. Bu cevabı bile verebilmenin ona bu kadar zor geldiğini o anlayamazdı.

Bu zamana kadar hiç bu kadar çıkmaz da hissetmemişti. Daima kararlarından ve sonuç odaklı her olaydan emin olarak ayrılan L, şu an kendisiyle iç savaş halindeydi. Lawliet, Light'ın bunları hiçbir şekilde anlamayacağını düşünüyordu, aslen biraz haksız sayılırdı ancak kendi çapında haklılık payı çoğunluktaydı.

"Ryuzaki, kötü görünüyorsun," Light bu kadar eğik durmaya alışık olmadığından boynu ağrımıştı. Kendi kafasını kaldırırken göz temasını kaybetmek istemediği için tek elini Lawliet'in çenesine koymuş bir şekilde başını kaldırdı. Fırtına dinmeye başlamıştı ancak halen yağmur hızla yağmaya devam ediyordu. "iyi misin?"

"Değilim." diye tekte yanıtladı Lawliet. Anlatmak istiyordu her şeyi. Susmak yerine diyaloğa girmeyi ve belirsizlikten çıkmak için belirli cevaplar almak istiyordu. "Depresyonda olduğumu biliyorsun sanıyordum, iyi değilim Light. Sen Kira olmaya devam ediyorsun-"

"Ryu-"

"Ne olduğuna dair cevap vermemi istedin ve şu an sana dediklerim ne kadar saçma gelirse gelsin konuşacağım. Bu yüzden kesme ve beni dinle."

Ani çıkışına karşı şaşırmıştı Light. 'Gerçekten iyi değil.' dedi kendi kendine. Elini Lawliet'in çenesinden çekmişti yavaşça.

"Sen Kira olmaya devam ediyorsun ve ben bunu kimseye kanıtlayamıyorum. Sonumu belki bizzat sen getireceksin ya da ölümüme etken olacak bir şeyler yapacaksın, bunu bilemem. Tek bildiğim bir şey varsa o da senin Kira olduğun ve öleceksem bile ölümümün arkasındaki sebebin sen olacağı. Söylesene Light, bu zamana kadar hiç ölüm tehlikesi içerisindeyken çıkmaz da kaldın mı? Ben kaldım ve hâlâ da kalıyorum. Bütün yaşananların sorumlusu karşımda olmasına rağmen kalıyorum. Ve ben, bu kadar belirsizliğin arasında hiç kalmamıştım. Umarım bu cevabım senin için yeterlidir."

"Sakin ol, Ryuzaki. İlk olarak, Higuchi öldüğünden beri suçluların ölüm sayısı yok denecek kadar azaldı. İkinci olarak,'ölüm tehlikesi' dediğin kısmı tam olarak anlayabildiğim söylenemez, Kira öldü ve seni öldürebilecek kimse bulunmamakta. Buna ben de dahilim. Ayrıca eğer ölümün herhangi bir şekilde gerçekleşecekse bile senin ölümünün arkasındaki sebep olmayacağım, Kira değilim ve ölmeni istemiyorum. Sana daha önce de söyledim, Ryuzaki. Saçmalayı kes."

"O sırada Kira değildin, kelepçelerle bağlıydık ve bana dediğin 'bu kelepçeler bağlı olduğu sürece birlikte öleceğiz' olmuştu. Şu an kelepçeler bağlı değil ve hafızanı geri kazandın, Light."

Light, L'in dediklerinde haklı olduğunu biliyordu ama kabul ettiğini söylemesi olanaklı bir durum olmadı. Ki, aslen amacı L'i veya geriye kalan masumları öldürmek değildi, sadece bir zamanlar hayal ettiği dünyanın ideallerine dönüşmesine engel olan herkesi önünden çekip bir kenara atmak istiyordu.

"Sadece sakinleşmeni istiyorum, Ryuzaki. İstediğin gibi Kira olduğumu varsayabilirsin. Zaten Kira değilim desem de hiçbir çıkarı yok,"

"En azından biraz olsun rahatladıysan, geri dönebiliriz artık." diyerek oturduğu yerden kalktı.

Light her şeyi riske atmak istemediğinden dolayı L'i öldürme şansı bile olsa da bu aşamayı daha sonraya ertelemişti ve anlaşılan çanlar çalmayı bırakacaktı. Light, şimdilik Kira olma görevini Misa'yla idare etmeyi düşündü.

𝖺 𝗀𝗋𝖺𝖼𝖾𝖿𝗎𝗅 𝗀𝗅𝗈𝗐𝗂𝗇𝗀 𝖾𝗏𝗂𝗅 𝖻𝗅𝗈𝗌𝗌𝗈𝗆 | 𝗅𝖺𝗐𝗅𝗂𝗀𝗁𝗍 Onde histórias criam vida. Descubra agora