ꜰᴀʟʟɪɴɢ ᴅᴏᴡɴ | ᴛᴡᴇɴᴛɪᴇᴛʜ ᴘᴀʀᴛ

254 28 30
                                    

"Come, let's watch the rain as it's falling down.
Sunlight on your skin when I'm not around."

"Özel günleri umursadığını bilmiyordum, Ryuzaki

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Özel günleri umursadığını bilmiyordum, Ryuzaki." Light ellerini masanın üstüne yerleştirip oturduğu yerde dikeldi. "Aslında bu tür aktiviteleri pek sevdiğim söylenemez ancak bugün gayet memnun kaldığımı belirtmeliyim."

"Hoşuna gitmesine sevindim, Light. Ayrıca en az senin kadar ben de özel günleri umursamıyorum fakat uzun zamandır birlikte bir şeyler yapmak için fırsat bulamamıştık. Sadece bunu değerlendirmek istedim."

"İyi yapmışsın."

Lawliet rahatça sandalyesine yaslandı. Bulundukları tarih 14 Şubat olmuştu ve Misa'nın yaşamı, gün bitmeden önce sonlanacaktı. Ölüm defterindeki 13 gün kuralının gerçekliğine inanmıyordu, Light'ı kapana kıstırması an meselesiydi kendince.

Ve aslen Misa'nın adını deftere yazacakken tereddütte kalmıştı. Onun ikinci Kira olduğunu düşünmesi, Misa'yı ikinci Kira olarak yargılamak için yeterli bir sebep değildi sonuçta. Ancak kısa sürede düşüncelerini değiştirmişti. Masum birini öldürebilme ihtimali olsa da eğer bunu yapmayacaksa diğer insanlar yargılanma maksadıyla hayatını kaybedebilirdi. Tek bir kişinin ölümünü binlerce kişinin ölümüne tercih ediyordu. Bunu yapmak zorunda olduğunu kendine tekrar hatırlattı ve deftere ikinci Kira olarak adlandırdığı genç kızın ismini yazdı.

Masum birini öldürme ihtimalinin yanı sıra kendi yaşamının da sonlanma ihtimali vardı. Bunu da göz önünde bulundurmuştu. Ölecek olursa Yagami Light'ın kendi yerine geçmesini vesile etmişti. Bu isteğini çoktan Watari'ye bildirmişti bile.

Eğer Light kuşkusuz L yerine geçmeyi kabul ederse, Kira olarak hüküm sürmeye devam edecekti. Fakat kabul etmeyip sadece Kira'yı yakalayacağını söyleyecek olursa Kira olduğuna dair düşünceler azalacak, ve onu yakalamasına izin verilecekti. Reddetmesi gibi bir durum söz konusu olamazdı zaten. Light hırslı biriydi ve bu teklifi reddederse direkt olarak şüpheleri üzerine çekecekti.

"Bu gece bir şeyler yapmak ister misin, Light?"

Light ağzını mendil yardımıyla hızlıca silerken önündeki kaseden gözlerini ayırıp karşısındaki adama dikkat kesilmişti. "Ne gibi şeyler, Ryuzaki?"

"Bana fark etmez," Ayağa kalkarken konuşuyordu, L. "ne istersen onu yapalım. Bu fırsatın bir süre daha elimize geçeceğini sanmıyorum, uzun zaman boyunca beraber vakit geçiremeyeceğiz gibi gözüküyor."

Light dudaklarının arasından aldatıcı bir ses çıkarmıştı. Kafasını iki yana salladı. "Bu ne demek oluyor, Ryuzaki?"

"Ne anladıysan o," Lawliet yavaşça masanın etrafında dolanırken söylenmişti. Bulundukları tepenin üzerinde adeta tur atıyordu. "Light."

"Bana belirli bir cevap ver, Ryuzaki! Dalavereyi kes. Benden ayrılmayı mı düşünüyorsun?"

"Ne?" Masanın diğer bir tarafında oturan genç adamın yanında durmuştu, L. "Dediklerimi anlamak istediğin şekilde çevirmekten vazgeçmelisin."

"Dahaca belirli bir cevap bile veremiyor olmana rağmen, benim ne anlamamı bekliyordun, Ryuzaki?"

"Sadece ölümlerin artmasıyla birlikte davalara yoğunlaşmam gerektiğini söylemeye çalışıyorum, Light. Kira'nın tekrar ortaya çıktığını düşünüyorum. Konuyu neden sürekli ayrılığa çekmeye çalıştığını anlamış değilim açıkçası."

"Her neyse." Light ayağa kalkıp yanında bekleyen adamın beline yerleştirmişti ellerini. Kira konusuna takılmamıştı, Lawliet'in böyle bir düşüncesini ortaya çıkaracağını biliyordu zaten. İstediği de buydu. "Ne yapmamız gerektiğine karar verelim hadi."

"Kararı sana bırakıyordum ama madem beraber seçiyoruz, bir düşünelim." Lawliet elini çenesine koyup düşünür gibi duraksadı. "Arabayı burada bırakıp eve kadar yürümeye ne dersin?"

Light gergin surat ifadesinden arınıp pek belirgin olmayan bir sırıtış sunmuştu. "Bütün eforumuzu evde harcarız diye düşünüyordum aslında."

𝖺 𝗀𝗋𝖺𝖼𝖾𝖿𝗎𝗅 𝗀𝗅𝗈𝗐𝗂𝗇𝗀 𝖾𝗏𝗂𝗅 𝖻𝗅𝗈𝗌𝗌𝗈𝗆 | 𝗅𝖺𝗐𝗅𝗂𝗀𝗁𝗍 Where stories live. Discover now