ᴡʜᴀᴛ ᴀ ꜱʜᴀᴍᴇ | ꜱᴇᴠᴇɴᴛʜ ᴘᴀʀᴛ

364 39 24
                                    

"What a shame, baby what a shame
Had a win in here but you threw away the game,
Gave you a million chances, don't get no more."

"Misa-Misa sen benimle konuşmaya başlayıncaya kadar buradan ayrılmayacak, Light!"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Misa-Misa sen benimle konuşmaya başlayıncaya kadar buradan ayrılmayacak, Light!"

Misa bahçe kapısına asılmış bir şekilde bağırıyordu. Light, Lawliet'in istediği gibi onunla yaklaşık bir haftadır irtibata geçmemişti.

"Ryuzaki, en azından kapının önünde bağırmasını engellemek için yanına gidip bir kaç şey söylesem olmaz mı cidden? Sonrasında ise buradan gitmesini sağlarım ve isteğini yerine getirmeye devam ederim, ne dersin?"

Lawliet donuk bakışlarıyla Light'a bakmaya başladı. "Ne söyleyeceksen benim yanımda da söyleyebilirsin ve onun buradan gitmesini isteyebilirsin, Light."

Lawliet'in kafasında çoğu kişinin akıl edemeyeceği düşünceler yer alıyordu. İkinci Kira'nın Misa olduğunu biliyordu ve shinigami gözlerine sahiplik yaptığını fark edebiliyordu. Misa onun yüzünü çokça kez görmüştü, şu an Lawliet'in kendini ona göstermemesi ne ifade eder emin değildi ancak yine de tedbiri elden bırakmak istemiyordu.

"Bu dediğin hiç etik değil, Ryuzaki. Bırakta Misa'ya gitmesini söyleyeyim bari."

"Hayır, Light. Anlaşmamıza sadık kal. Misa ile hiçbir şekilde irtibata geçmeni istemiyorum. Ve, ısrar etmen için bir sebebin yok, tabii eğer kayda değer bir şeyler saklamıyorsan."

Lawliet, ima dolu sesiyle konuşurken Light'ın yanına oturdu. "Ayrıca Misa'dan uzaklaştığın süre boyunca daha iyi anlaşmaya başladık. Bu, fark edilmesi bariz belli olan bir gelişme oldu bizim için."

Light suratını yanında oturan adama çevirdi. "Söylemeye çalıştığın şey tam olarak nedir?"

"Şöyle ki; Misa'nın yokluğunda artık gerçekten arkadaş olabileceğimizi düşünmeye başladım."

Light, anlık sersemlemenin verdiği ifadeyle gözlerini kıstı. "Arkadaş olmak istediğinden emin misin, Ryuzaki? Daha çok sevdiği kişiyi sevgilisinden ayırmaya çalışan kıskanç aşıklara benziyorsun."

Lawliet, Light'ın bu dediğine üzülmüş gibi davranmaya başladı.

"Düşüncelerini reddetmek istemezdim fakat öyle bir durum söz konusu değil, Light. Keşke bu yaşananları sana aşık olduğuma bağlayıp yapabilseydim ancak ne yazık ki her şey, özgüvenini son derece benimseyen bir adamın ani kararlar vermesi sonucu oluşan bir bütünden ibaret. Kısaca klişe abidesi olarakta adlandırılabilir."

Light, Lawliet'e katılmadığını belirtecek şekilde kafasını sağa-sola sallamıştı. "İçinde bulunduğumuz durumu klişeleştiren kişi sensin. Daha geçen haftalarda 'kaderi değiştiriyorum' diyen kişiye noldu? İpleri benim elime bırakmaktan vazgeçip boşluğa sallamaya mı karar verdin?"

Lawliet, umursamazca gülümsedi. "Nasıl algılamak istiyorsan o şekilde düşün, Light."

"Misa sizi duyabiliyor, Light! Artık açın şu kapıyı!"

Light kafasını kapı yönüne çevirip yüksek sesle cevap verdi. "Bağırmayı kesmen gerekiyor Misa."

Lawliet, Light'ın omzunu tutup genç oğlanın kendisine dönmesini sağlamıştı.

"Pekala, bugünlük bu kadar dalaverecilik yeter. Misa'yı gönder ve sonrasında dediklerimi yerine getir, Light. Ben odama geçiyorum. Bir aksilik olursa bana ulaşabilmek için, şu elinde tuttuğun telefonu kullanmaya bak." diyerek ayaklandı ve bulundukları evin üst katına yöneldi, Lawliet.

𝖺 𝗀𝗋𝖺𝖼𝖾𝖿𝗎𝗅 𝗀𝗅𝗈𝗐𝗂𝗇𝗀 𝖾𝗏𝗂𝗅 𝖻𝗅𝗈𝗌𝗌𝗈𝗆 | 𝗅𝖺𝗐𝗅𝗂𝗀𝗁𝗍 Where stories live. Discover now