1.5

720 113 42
                                    

lütfen yorum ve voteyi unutmayın 🥺

Okuldan sonra Felix işi olduğunu söyleyip gitmişti. Ben ise tek başıma eve yürüyordum. Telefonumu çıkarıp kulaklığı takıp bir şarkı açmıştım. Derste Jeongin'in attığı mesajı görmezden gelmiştim. Ne bir cevap vermiştim ne de arka bahçeye gitmiştim. Bütün gün suratıma beni öldürmek ister gibi bakmıştı, bakışları beni üzmüş olsa da yapacak bir şey yoktu.

Ona bir teklif sunmuştum eğer benimle birlikte olmayacaksa böyle bir ilişki içinde olmak istemediğimi söylediğimde düşünmeden beni rahat bırakacağını söylemişti, yapmalıydı o zaman.

Bara gittiğimiz zaman yaptığım sahte sevgililik olayının saçma ve çocukça olduğunu biliyordum ama o an Yeji ve Felix'i reddedecek duygusal yada fiziksel gücüm yoktu. O anda da farkındaydım yaptığım şeyin saçma olduğunun ama gerçekten birine karşı çıkacak gücüm yoktu ve olaylar çok yeni olduğundan mantıklı düşündüğümü de sanmıyorum. Gerçi şuanda da çok geçmiş sayılmazdı üzerinden ama hafta sonunu Yeji ve annemle geçirmek biraz olsun kafamı dağıtmamı sağlamıştı.

Önümde hızlı ve havalı bir şekilde duran motor yüzünden kendimi bir kaç adım geri atmıştım. Kaskı çıkarıp "Bin." dediğinde Jeongin'i görmemin şokuyla bir kaç saniye boş boş suratına bakmış daha sonra kendimi toplayıp "Jeongin cidden anlamak istemiyorsun sanırım. Beni rahat bırakmanı istiyorum." dedim.

"Bin Hyunjin, konuşacağız."

Acaba ben seninle konuşmak istiyor muyum? Bana sordun mu?

"Konuşmak istemiyorum Jeong, lütfen rahat bırak."

Önünden geçip gideceğim zaman tekrar konuşmasıyla motorun arkasında durmuştum.

"Sen bana iki seçenek sundun, benim ne istediğimi sormadın. Şimdi benim konuşmamı dinlemen lazım."

Haklıydı ben ona sadece seçenek sunmuştum. İstediğini sormamıştım, sadece seçenek sunmuştum. Cevap verme gereği duymadan arkasına bindim. Motorun arkasına tutunmaya çalıştığımda "Konuşmadan kaçmak için ölmeyi mi planlıyorsun?" dedi.

"Ne?"

Verdiğim tepkiye karşılık sesli bir şekilde nefesini vermiş ve elindeki kaskı uzatıp "Diyorum ki belime tutun sıkıca, yoksa düşersin." dedi.

"Peki."

"Güzel."

Fazla sıkı olmayan bir şekilde kollarımı beline doladım.

"Sikiyim seni Hyunjin, sıkıca sarıl diyorum."

Ofladıktan sonra dediği gibi sıkıca sarılmıştım. Motoru çalıştırır çalıştırmaz deli gibi bir hızla sürmeye başlamıştı ve biraz daha fazla sarılıp gözlerimi kapatmıştım. Ciddi anlamda korkudan ölmek üzereydim. Motor durduğunda gözlerimi açıp kollarımı belinden çektim ve nerede olduğumuza bile bakmadan motordan indim.

Etrafıma baktığımda Jeongin'in evinin önü olduğunu gördüm. Gözlerimi devirip saçlarımı geriye attım. Cidden evinden başka yer mi yoktu konuşacak?

Apartmanın kapısını işaret ettiğinde "İstemiyorum Jeongin, şurada konuşalım ne konuşacaksak?" diyerek karşıda ki bankı gösterdim.

İki elini de teslim olur gibi hava kaldırıp "Peki Hyunjin." demiş ve benim önüme geçip banka doğru ilerlemişti. Arkasından geçip ilerledim ve yanına oturdum. Sigaramı çıkardığımda Jeongin'in sürekli benden aldığı aklıma geldi ve bir tane de onun için çıkardım ama istemediğini söylediğinde paketi cebime atıp sigaramı yaktım.

"Dinliyorum."

"İnlemelerini dinleyebilirdim, saçma sapan konuşmasan."

Duyduklarımla  gözlerim kocaman açılırken sigaramdan derin nefes çekmiştim. Aniden parmaklarımdaki sigara çekilince kaşlarım çatılmıştı.

"Sana sigara uzattım az önce, hatırladın mı?"

Umursamazca "Evet." demekle yetinmişti.

Sakin kalmaya çalışarak konuştum. "Neyse uzatmanın anlamı yok, ne konuşmak istiyordun benimle?"

Sigarayı bana geri uzatınca elimle istemediğimi belirttim. İki kaşını da kaldırıp garip bir bakış attıktan sonra bitmemiş sigarayı yere atıp sertçe ezdi.

"Seni rahat bırakmak pek doğru bir karar değilmiş."

"Öyle mi? Pek de rahat bırakmış sayılmazsın zaten."

"Eh biraz öyle. Aslında senin sunduğun seçenekler dışında da bir ilişkimiz olabilir."

"Hadi ya, nasılmış?"

"İkimizde birbirimizden etkileniyor sonuçta, neden se-"

"Seks arkadaşı mı olalım diyorsun yani?"

Alaycı bir tavırla konuştuğumda kaşları çatılmıştı.

"Neden olmasın diyorum?"

"Hendery seni sadece seks için istiyordu, bu teklifi ona sunmaya ne dersin?"

"Sana dediklerimi çabuk unutmuş olmalısın Hyunjin."

Sinirli hali oldukça ürkütücü görünüyordu ama şuan sikimde değildi. Sadece gitmek istiyordum.

"Umurumda değil."

"Sana sadece benim olmanı istediğimi söylemiştim. Eğer ben dokunamıyorsam sana kimse dokunamaz, anladın mı beni Hyunjin."

"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
night airglow | hyunin ✓Where stories live. Discover now