2.0

720 100 57
                                    

~yorum istiyorum, lütfen


Uyandığımda yanımda Jeongin'i görememiştim okula da geç kaldığımdan gitmemiş dün akşamdan dağılan balkona temizlemiştim. Jeongin'den ne bir mesaj ne de bir arama vardı. Hem kendisi okula gitmeyelim diyordu hem de beni bırakıp gitmişti. Jeongin'in bu tuhaf davranışları alışıldık bir durum olsa da neyi neden yaptığını anlamak hala zordu.

Saat 11'e gelirken ne yapacağımı bulamamış bütün sinirimi odamı temizleyerek ve düzenleyerek atmaya çalışmıştım ama sadece yorulmakla kalmıştım. En sonunda terlediğim için duş alıp televizyonun karşısına geçmiştim. Böyle evde tek başıma oturmak kendimi ev hanımı gidip hissetmeme sebep olmuştu.

Telefonuma gelen mesajla izlediğim ama bir bok anlamadığım programdan kafamı kaldırıp telefonuma uzandım.

Jeongin: Yarım saate hazır ol.

Hyunjin: İstemiyorum Jeongin.

Jeongin: Neden böyle davrandığını biliyorum ama gelince anlatacağım.

Hyunjin: Anlatmazsan?

Jeongin: Anlatmayanı siksinler Hyunjin, anlatıcam diyorum.

Hyunjin: Kim siksin?

Jeongin: Sen Hyunjin sen. Anlatmazsam gel sik beni hatta ağzıma sıç tamam mı?

Hyunjin: Tamam hazırlanıyorum.

Jeongin'i sinir etmenin verdiği mutlulukla televizyonu kapatıp odama gittim. Giyindikten sonra saçlarımın arasına bir kaç örgü ördüm. Önümde bir kaç tutam bıraktıktan sonra gevşek bir şekilde saçlarımı bağladım. Küçük zincir kolyelerimi taktıktan sonra minik küpelerimi de taktım ve hafif bir nemlendiriciyi dudaklarıma sürdüğümde tamamen hazırdım. Telefon, sigara, anahtar ve cüzdanımı küçük çantama atıp Jeongin'i beklemeye başladım.

Çok geçmeden Jeongin gelmişti. Oldukça rahat giyinmiş gülümseyerek bana bakıyordu. Ayakkabılarımı giydikten sonra tutmam için elini uzatmıştı. Önce eline sonra gözlerine baktım. Her zaman yaptığım gibi anın tadını yaşamayı tercih etmiştim. Jeongin'in neden birden böyle ilgili olduğunu sorgulamak yerine yanımda olmasının ve anın tadını çıkarmayı tercih ettim.

Apartmanın kapısından çıkmadan hızlıca burnuma öpücük kondurup geri çekildi. Motorla gideceğimizi düşünüyordum ama pek öyle olmadı. Jeongin kapının önündeki arabaya doğru adımlayınca duraksayıp ona baktım.

Jeongin bir kaç adım önümden gidip ön kapıyı açınca karşımdaki kişinin Jeongin olduğundan emin olamak adına tekrar baktım ve arabaya bindim. Kemerimi takarken arabanın arkasında iki tane el valizi olduğunu gördüm.

"Jeongin?"

"Efendim güzellik?"

Güzellik mi? Neyse.

"Bunlar ne?" diyerek valizleri gösterdim.

"Küçük tatilimiz için gerekli eşyalar."

"He tamam." deyip önüme döndüm.

Bir saniye. Az önce ne dedi o? Küçük tatil? Hayır hayır küçük tatilimiz?

"NE?" diye bağırdığımda sadece gülmüştü.

"Yarın hafta sonu ya güzel bir tatil yapabiliriz diye düşündüm, harika değil mi?"

"Jeongin böyle pat diye tatile mi gidilir ya? Haber verseydin keşke, kimseye haber veremedim yanımda eşya yok sonr..."

night airglow | hyunin ✓Where stories live. Discover now