୭ Levi Ackerman × Okuyucu

4.7K 172 151
                                    


!(rahatsız edici ögeler bulunabilir)!

.﹒✧ • ⁂ ‚ ° ✫﹒.

Yoğun bir antrenman gününün ardından,dinlenmek için karargahın terasına çıkmıştın.Seninle aynı durumda,yorulmuş olan arkadaşların ile derin bir sohbet içerisindeydin.

"Tanrım,Bay Zacharias cidden bizi zorlamayı seviyor!"  Jean içtiği suyunu bırakıp konuştu,Eren'in karşılığı gecikmedi.
"Hayır,sadece,sen güçsüzsün Jean"

Yine kavga etmeye başlayacaklarını anladın,her zamanki gibi.

Üzerindeki yorgunlukla bir de onların kavgasını kaldıramayacağını bildiğinden,terastan ayrılıp kendi odana doğru ilerlemeye başladın.

Yüzbaşı Levi'ın odasının yanında bulunan odana vardığında,sonunda yatıp uyumanın vereceği huzuru fena halde düşledin.

Ancak

Odana girmenle beraber ağzına kapanan bir el,ardından yayılan acı bir koku...

Bilincin yerine geldiğinde,gözlerindeki ağırlığa rağmen nerede olduğunu bilmek adına onları açmıştın.Daha önce görmediğin bir yer oldupunu farkettiğinde,telaşla ellerini çektin ancak bir demirle bağlı olduklarını farkettin.

'Neler oluyor?' İçinden geçirdiğin soruya ufacık da olsa bir cevap alabilmek için etrafı inceledin.

Duvarlarda asılı,bazıları edepsizlik ve çıplaklığını içeren çizimlerin,nereye gittiklerini ve nasıl kaybolduklarını bilmediğin -daha doğrusu eskiden bilmediğin-eşyalarını görünce gözlerin genişledi.

Açılan gıcırtılı kapının sesiyle o tarafa doğru döndün.Kimdi bu sapık? Sana takıntılı bir manyak mıydı? Eğer durum buysa bu onun için hiç iyi değildi,çünkü Yüzbaşı Levi...

Gerçekten,Yüzbaşı Levi neredeydi? Söz vermemiş miydi seni hep koruyacağına dair? Takımı öldüğü gün seninle yaptığı konuşmayı unutmuş muydu?

Kapıdan içeri giren tanıdık yüzü görmenle,şaşkınlığın daha da arttı.

Yüzbaşı Levi'ın ne işi vardı burada?

Seni böyle düşleyen o olamazdı değil mi?

Sana bu derece saplaantılı olan o değildi, değil mi?

Sadece seni bulmuş,ve kurtarmaya gelmişti,değil mi?

"Demek uyandın,sevgilim." Bunun bir rüya olduğunu düşündün,hemen uyanmak istedin.Olmak istediğin yer ve durum burası değildi.

Onu bir arkadaş,abi gibi görmüş ve bu yönde değer vermiştin fakat şimdi,işler çok karışıktı.

"Neden?" İstemszce bu kelime çıktı ağzından.Kısık bir sesle söylediğinde,gözünden bir damla yaş aktığını farkettin.

"Neden mi? Neden gibi duruyor,sevgilim.Çünkü sen benim biricik sevgilimsin,öyle değil mi?"

Yatakta eli kolu bağlı duran sana,yavaş adımlarla ve delirmiş gibi bakan gözlerle sana baktığını farkettiğinde ürperdin.

"S-sen...Şaka olmalı,öyle değil mi?" Hıçkırmadan konuşmaya çalıştın.Yüzünü süzen grimsi gözlere dimdik bakıyordun.

"Hayır,bebeğim.Bu,benim bile hayal edemeyeceğim kadar gerçek.Ama en nihayetinde biz birbirimize aidiz,değil mi?" Duyduğun her bir kelime seni daha da şoka uğratırken bilincin açık kalmak için debeleniyordu resmen.

"Bana fikrimi bile sormadın! Ne düşündüğüm hiç umrunda değil,öyle değil mi? Nefret ediyorum senden!"
Sesini yükseltip,ona bağırdığında ifadesi değişmemişti.Sen hala ağlamaya devam ediyordun ancak biliyordun ki ettiğin kelimeler gerçek hislerin değil,şokun etkisiyle söylediklerindi.

Tekrardan yavaş adımlarını atmaya başladı.Yatağın yanına gelip köşesine oturdu "Benden nefret etmen senin için hiç bir iyilik sağlamayacak,aşkım.Birbirimizi zorlamayalım ve berbaer güzel bir hayat geçrielim,öyle değil mi? Belki de sana ve bana benzeyen birkaç velet sahibi oluruz? Hayalin bir ailenin olması değil miydi?"

Bir eli saçlarını okşayıp oynarken,diğeri boynunda geziyordu.Ellerin bağlı olduğu için bir şey de yapamıyordun.

Boynundaki eli yanağına gitti,saçlarındaki eli durup kafanı sıkıca kavradığında ve yüzü sana yaklaşmaya başladığında, ne yapmak istediğini anlamıştın bile.

Dudaklarını seninkilere değdirmeden önce konuştu
"Sonuna kadar,sen ve ben... biz varız,birtanem"

.﹒✧ • ⁂ ‚ ° ✫﹒.

✧ attack on titan oneshots ✧Where stories live. Discover now