୭ Erwin Smith × Okuyucu

2.2K 100 23
                                    


Oğlunu alıp hızlı adımlarla evine doğru adımlarken arkandan kolunu tutan el, seni kendisine çevirdi.

"Oğlumu görmek benim de hakkım!" diye bağırdı Erwin. "Ben onun babasıyım, onu benden ayıramazsın!"

Histerik bir kahlaha attın. Bir yaşındaki oğlun, durumun garipliğiyle kafasını senin boynuna soktu, sesini çıkarmadı.

"Bu zamana kadar neredeydin?" diye bağırdın ona. "Sana hamile olduğumu söylediğimde neredeydin?"

"Ne?" dedi sarışın adam şaşkınca. "Sen bana hiçbir şey söylemedin?"

"Hah! Yazdığım mektubu da okumadın değil mi, inadın yüzünden?"

"Mektup?" diye mırıldandı. Mavi gözleri, bir şeyi hatırlamaya çalışıyormuş gibi kısıldı. "Ne mektubundan bahsediyorsun?"

Pekala, görünüşe göre Erwin, onun sen yerine aptal bir birliği seçip hayatını orada devam ettirmeye başlaması ve senden tamamen vazgeçmesi sonucunda, ona hamile olduğunu yazdığın mektubu almamıştı.

Gözlerin perişan bir ifadeye büründü. "Mektup... almadın mı?" dedin az öncekinden sessiz bir tonda.

Erwin, kafasını iki yana salladı. "Hiç mektup almadım..."

"Ben," diye mırıldandın bakışlarını kaçırarak. "Sen mektuba geri dönmeyince ben de karşına çıkmama kararı aldım. Onu..." dedin oğlunuzu kastederek. "Onu istemediğini düşündüm."

Erwin'in kalın kaşları havalandı. Sana ve oğlunuza doğru iki adım atarak size daha çok yaklaştı.

"Adı ne?" Eli, oğlunu sevmek için havada kaldı.

"Raiden, Raiden Smith."

Gözleri şaşkınlıkla sana döndü.

"Benim soyadımı mı verdin?"

Belli belirsiz tebessüm ederek kaafanı salladın. "Kimlikte iki soyadına sahip." diye bir açıklama yaptın.

"Onu sevebilir miyim?" dedi kalın sesi. Huzursuz olsan da oğlunu babasına uzattın.

Erwin, küçük Raiden'i kucağına aldığında sanki onu dünyanın en hassas, en narin ve en nadir şeyi gibi kucağında tuttu ve şefkatle baktı.

Onun bu çocuğu böyle benimseyeceğini bilsen neden ondan saklayasın ki?

Herkesin kucağında huzursuzlaşan ve mırıldanıp ağlamaya başlayan oğlun, babasının gözlerine gülümseyeek bakıyordu.

"Sana benziyor." dedi sana bakarak.

Bir şey demedin, bakışlarını kaçırdın.

"Y/N," Senin adını söyledi, boşta kalan eli, yanağını avuçladı.

"Hala çok güzelsin, hiç değişmemişsin."

Yanaklarındaki tanıdık yanma hissiyatı. Bir teşekkür mırıldandın.

"Sen de öyle.." dedin çekinerek.

"Ve hala..." diye ekledi.

"Seni hala seviyorum."

Oğlunuzun babasıyla tesadüfen bir araya geldiği gün, siz de tesadüfen eşinizle bir araya gelmiştiniz. Erwin'in yaptığı itiraftan sonra, hem senin hem de oğlun için yapacağın en iyi şeyinonunla bir araya gelmek olduğunu düşündün.

Ve yaptın. Onun parmağına bir yüzük taktın.


selam bolum nasıldı

hep hep eren levi mı yapıcaz (evet??) azcık da degısıklık

✧ attack on titan oneshots ✧Where stories live. Discover now