4.Bölüm •Cinayet•

74 51 133
                                    

Dizlerimin üstüne çökmüş olduğum için, dizlerimin sızlamasıyla kendime geldim yerimden kalkmaya çalıştım ama kalkamadım bunu bile beceremiyorum diye kendime kızdım gözümden akan yaşı hemen elimin tersiyle sildim. Odamın içine bakınmaya başladım kaç saatir burada camın önünde oturuyordum bilmiyorum öyle bi dalmışım ki kalkıp yatağa uzanmak bile aklıma gelmemiş camdan gelen soğuk rüzgarla birlikte titremeye başladığımı farkettim ve cama uzanarak sürgüsünü çektim ardından aşağıya baktım ve derin bi nefes aldım ne Can aşağıdaydı nede arabası hızlıca perdeyide çekip yavaş yavaş yerimden kaltım saate baktığımda tam 9'a geliyordu yavaş yavaş yürüyerek mutfağa girdim tam suyu doldurucakken telefonumun titremesiyle masaya baktım tabi ya eve geldiğimden beri telefonu elime almadım ki hemen suyu bırakıp telefonumu elime aldım Can'dan tam sekiz cevapsız arama, beş mesaj vardı ve bilinmeyen numaradan iki cevapsız çağrıyı görünce ellerim titremeye başladı etrafıma bakındıktan sonra hızlı adımlarla odama geri döndüm ve kapımı kapattım resmen paranoyak olmuştum nasıl arıyıcaktım şimdi bu numarayı derken bi mesaj geldi hemen üzerine tıkladım.

Bilinmeyen Numara: şimdi sana göndericeğim adrese gel lütfen sana herşeyi anlatıcam Can'ın kötülüklerini, dayaklarını, davamızın üstünü nasıl kapattığını, bana evlilik hayali kurup canımı zor kurtardığımı herşeyi başım büyük belada eğer bana birşey olursa sorumlusu o Can kaç kurtar kendini.

Telefon elimde şok içersinde kalakalmıştım ne ne demekti bu sevdiğim adam Can nasıl birine zarar verebilir nasıl aklım almıyordu ya yalansa ya eskiden Cana takıntılı bi manyaksa hayır hayır kalbim mantığıma uymuyor ikisi farklı şeyler söylüyor herşeyi öğrenmem gerek herşeyi hızlıca dolabımı açıp üzerime kalın birşeyler giydim çantamın içine cüzdanımı telefonumu anahtarımı koyduktan sonra saçımı sıkı bir şekilde bağladım ve mutfağa doğru yürüdüm kendimi o kadar kötü o kadar çaresiz hissediyordum ki ayakta durmakta zorlanıyordum hızlıca hazır sandviçlerden alıp dışarıya çıktım kulaklığımı takıp yürümeye başladım nereye gidicektim şimdi napıcaktım bilmeden yürüyordum caddeye çıkıp taksiye bindiğimde bildirim geldi hemen hızlıca telefonumu çıkardığımda bilinmeyen numaradan adres gelmişti ve altında beni şoka sokan not vardı hızlanmalısın Can'ın herşeyden haberi olmuş sana söyleme demiştim yazıyordu. Ne kim kim benim  oraya gittiğimi cana söyler hızlıca taksiciye adresi gösterdikten sonra telefonumu koltuğa koydum.

"Abi biraz daha hızlı gitme şansımız yokmu?" Dedim taksiciye.

"Abla bugün trafik çok sıkışık erken saatte çıkmışsın sen." Dedi aynadan bana bakarak taksici kafamı salayıp telefona baktım saat ona geliyordu kahretsin geç kaldım inşallah birşey olmamış lütfen lütfen mesajlara geri girip kontrol ettim ama yeni bir mesaj yoktu hemen ger dönüp Aydayı aradım.

"Alo Ayda, ben geçikicem yani işim çıktı çok önemli beni idare edermisin." Dedim.

"Tabi kii kuzum ederim sen düzelt enişteyle arayı yeter." Diyip gülmeye başlayınca aklımdaki şeyin olmaması için dua ettim.

"Ayda bişey mi demek istiyorsun." Diye sordum.

"Ya napayım sizi küs görmeye alışık değilim dün o manyak kadınla konuşmalarını duydum hemen aradım Can'ı anlattım dedim yarın buluşucak engel ol sana inanıyorum." Diyince kalakaldım, sinirimden telefonu parçalamak istiyordum camı açıp gözlerimi kapattım ve derin bi nefes aldım tekrardan telefonuma döndüm tam mesajın üstünden yarım saat geçmişti hemen aramaya geri dönüp Can'ı aradım çalıyordu hadi hadi lütfen aç lütfen diye sayıklamaya başladım ama açmadı ya ona birşey yaptıysa ya ben yetişemediysem napıcaktım şimdi.

"Abi kaç dakika kaldı alah aşkına." Dedim taksiciye.

"Abla şurayı döndüğümüzde geldik sayılır." Diye elinle gösterince cüzdanımdan parayı çıkarttım ve beklemeye başladım tam onbeş dakika geçmişti ama yol ilerlemiyordu bütün aksilikler beni buluyordu.

YARALI | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin