• 4.0 •

140K 7.3K 1.9K
                                    

(Yayımlanma Tarihi;  11

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yayımlanma Tarihi; 11.11.21)

•••

Kahvaltı için hazırladığım hamur kızartmaları gözüme fazla kalorili geldiği için tamamen ottan ve biberden oluşan sıradan gözüken ama oldukça sıra dışı bir kahvaltı hazırlamıştım. Bu sabah Asrın'ın göreve gitmeden önce birlikte kahvaltı edeceğimiz son sabahıydı ve ben alarmımı 05.05'e kurmuş erkenden ayaklanmıştım.

Uzun zamandır 07.00'den önce kalkmaya alışkın olmayan bünyem bir süre sersem sersem gezse de bedenim aldığım ılık duş ile büyük ölçüde dirilmişti. Asrın ile görevden önceki son günümüz olduğu için süründürme işlemine görevden geldiğinde başlama kararı almıştım ve açıkçası onunla ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Gece özellikle bu konu hakkında fikir yürütmüş ve yardım alabileceğim kimse olup olmadığı hakkında çevremdeki insanları düşünmüştüm. Aklıma ilk olarak annem gelse de zaten fazlasıyla yoğun tempoda çalıştığı için onu esir almak da istememiştim. En yakın arkadaşım olan Rabia.. Kelin ilacı olsa başına sürerdi, Onur ile durumları zaten ortadaydı, bir de henüz ayrılıkları tazeyken kendi dertlerimle onu meşgul edip ilişki durumumu anlatmam yanlış olurdu diye düşünmüştüm.

Derin bir nefes alıp bir süre daha düşünsem de bulamamış ve pes ederek gece 2 civarında yatmıştım ama daha sonrasında hatta sabah gözümü açar açmaz aklıma Melike abla ve kızlar gelmişti. Bende sadece Melike ablanın numarası vardı ama zaten asıl fikrini merak ettiğim kişi oydu.

Erdem abi ile birbirlerine fazlasıyla bağlıydılar ve aralarındaki o bağın oluşumunu, sarf ettikleri yolları, birbirlerine nasıl rahat hissettirdiklerini fazlasıyla merak ediyordum. Asrın ile bir gün onlar gibi olacak olma ihtimalimiz bile nefes alış veriş hızımı değiştiriyordu.

Rehbere girip 'Melike Abla' yazısını bulduğumda müsait olmasını umarak beklemeden üzerine tıkladım. Telefon üçüncü çalışta açıldığında, "Ah, Efnan. Ben de birazdan seni arayacaktım ablam, nasılsın?" diye sordu canlı çıkan sesiyle.

"İyiyim abla çok şükür, sen nasılsın? Erdem abi nasıl?"

"İyiyiz çok şükür, bugün müsait misin diye soracaktım. Geçen akşam pek konuşamadık, hem biraz bizimkileri çekiştiririz hem de bana arkadaş olur musun diyecektim." diye sordu.

Bugün Asrı'ın göreve gitmeden önceki son günü olduğu için birlikte geçirmek istiyordum fakat Melike abla da evime ilk kez gelecekti geri çevirmek olmazdı. Dudaklarımı birbirine bastırıp,
"Müsaitim abla, Asrın ile kahvaltı yapacaktık ama henüz onu arayamadım. Siz de buyrun gelin." diye bir teklifte bulundum ama Melike abla, "Kuzum onlar göreve gideli yarım saat kadar oluyor. Senin haberin yok mu?" demiş ve beni büyük bir şok dalgasına uğratmıştı.

SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin