Bölüm 29

39.5K 2.4K 285
                                    



Nefesimi tutarak dinledim...

" Tamam" diyerek telefonu kapattım ve ayağa kalkarak yeni bir numara tuşladım.

" Ahmet bana çabuk ambulans helikopter ayarla, evet buraya Trabzon devlet hastanesine on beş dakikan var"

Diğerleri de ayağa kalkmış soru dolu bakışlarını üzerime dikmişlerdi. Çabucak konuştum ve içeriye yöneldim

" Fulya iyi değil, İstanbul'da ki hastaneye nakli gerçekleşti. Hemen götürmemiz lazım, yoksa onu kaybediyoruz"

İçeriye girdiğimde hepsi bana ayak uydurmuş bir adım ilerliyorduk. Doktor yanıma geldi

" Korhan bey ambulans helikopteri ayarlamışsınız, birazdan Fulya hanımı tüm yoğun bakım ekipmanıyla birlikte yolculuk için hazır hale getireceğiz. Biz elimizden geleni yaptık. İnşallah iyi olacak, buyurun bu dosyası sizden istenecek. Gerekli bilgiler verildi ama yazılı olarak görülmesi de önemli, yanlış anlamadıysam sizin doktorlarınız da yolda onunla ilgileneceklermiş, ne olur ne olmaz diye onlar için de bazı hazırlıklar yaptık"

Başımı sallayarak onay verdiğimde bana söyleyeceği bir şey olduğunu anladım ve bekledim. Gözlerime uzun bir şekilde baktıktan sonra elini uzatıp avucumu aldı ve içine bir şey bıraktı.

Bıraktığı şeye baktığımda yutkunmak istedim ama yapamadım. Kuruyan boğazım izin vermedi. Sevdiğimin parmağına taktığım yüzüğümü vermişti. Omuzuma dokundu saatlerin verdiği yorgunlukla konuştu

" Bakın o güçlü bir insan buna inanın"

Titreyen çenemi kırarcasına sıktım.

" Korhan bey isterseniz uçuş boyunca onunla olabilirsiniz. Lütfen arkadaşların vereceği şeyleri giyin ve dediklerini yapın"

Yanıma gelen hemşireyi takip ettim ve odada bana uzattığı yeşil önlük tarzı bir giysiyi üzerime geçirdim. Yanıma verdiği küçük çanta ile birlikte odadan çıktığımda babasının yanına doğru gittim.

" Mehmet bey ambulans helikopter ile onu götürüyorum durumu ciddi anlamda kritik ve çok önemli olan şu birkaç saatin burada harcanmasını istemiyorum. İstanbul da büyük bir hastanede tedaviye devam edilecek burada ameliyat edilemiyor. Sizin için bizden on beş dakika sonra yeni bir helikopter gelecek. İndiğiniz an Aydın sizinle ilgilenip yanımıza getirecek. Yalnız bilmeniz gereken önemli bir şey var. Fulya' ya yeni bir böbrek gerekiyor bunun için verici olanlardan doku alınıp tahlile gönderilmesi gerekiyor bu işlem çok uzun sürecek. Siz örnekleri verin ve öyle yola çıkın. Zaman kaybetmeyelim"

Uzun boylu adam yıkılmıştı karşımda, düşürdüğü omuzları kahrını gösteriyordu

" Oğlum elinden geleni yap. Para konusunda sınır tanıma ne gerekiyorsa kızım için feda olsun. Yeter ki onun o gülüşünü bir kere daha göreyim"

Belki sarılmalıydım ama hiçbir şey yapamadan, kımıldayamadan bakıyordum üzgün yüzüne. Annesi geldi yan odadan

" Korhan, götür kızımı biz de geleceğiz. Ne gerekiyorsa yapıp geleceğiz"

O andan sonra başhekimin odasına gittim gerekli evrakları imzaladıktan sonra kendi kanımı da test için vererek hastaneden çıktım. Helikopter gelip hastanenin arka bahçesine iniş yapmıştı. Beni direk oraya yönlendirdiler. Aydın'a yapılması gerekenleri tekrar edip anladığından emin olduktan sonra sedye içinde özel korumalarla getirilen sevgilime baktım. Herkes koşturarak geliyordu, hepsinin gözleri yaşlıydı. Fulya'yı bir saniye görebilmenin telaşına düşmüşlerdi. Benim getirttiğim doktorlar özenle içeri alıp içerideki yatağa kilitlemişlerdi yattığı yatağı, konuşacak tek bir sözüm yoktu onu öyle gördükten sonra, ufak bir baş hareketiyle hepsine selam verdim ve ben de binerek havalanan helikopterden aşağıya baktığımda Filiz yenge ve annesi Züleyha hanımı sakinleştirmeye çalıştıklarını gördüm. Bakışlarımı Fulya'ya çevirdiğimde yüz üstü yatırıldığı sedyede ağzına giren hortumlardan nefes alışını izledim. Ekrana baktığımda kalp ritmini gösteren çizgi hareket halindeydi, yalvardım Allahlıma o çizgi düz olmasın o korkunç sesi duymayayım diye. Saçları bantlanarak öne gelmesi engellenmişti. Nasıl çıkarılacaktı bu bantlar saçlarını acıtmayacak mıydı çıkarırlarken?

ŞANS Where stories live. Discover now