Bölüm 9

66.2K 2.8K 77
                                    

Benzin istasyonuna geldiğimizde " Arabada kal" dedi ve indi. Daha beni tanımıyordu. Eğer beni tanıyor olsaydı kendi arabamda ' kiralamış olsam da şu an benim sayılır' kalmayacağımı kendi kullandığım yakıtın parasını ona ödetmeyeceğimi bilirdi. Ardından markete girdiğimde onun alışveriş sepetine bir şeyler koyduğunu gördüm. O kasaya gelene kadar ben çoktan yakıtın parasını ödemiştim. Arkamı dönüp çıkacağım sırada tekrar geri döndüm ve kendime sigara ve çakmak seçtim. Yanıma geldiğinde istediğim bir şey olup olmadığını sordu ve ben sadece gülümsedim ona başımı hayır anlamında sallarken. Kasadaki görevlinin yakıt parası ödendi dediğindeki ifadesini görmek için yanından ayrılmıyordum. Ve beklememe de değdi doğrusu hiçbir şey demedi ama gözlerinden çıkan alevler çoktan içimi mutlulukla doldurmuştu. Gülen yüzüme baktığında ona göz kırptım ve arabanın yanına doğru yürüdüm. O arka kapıyı açıp aldıklarını bıraktı ve bu sefer sürücü koltuğuna geçti. İkimiz de hiç konuşmuyor sadece yolu takip ediyorduk. Yarım saatten fazladır susuyordu ve bu beni gitgide germeye başlıyordu. Çoktan bana bir şeyler söylemesi ya da kendine göre meydan okuması gerekiyordu. O an aklıma geldi bu harekete gerçekten kızmıştı ve kafasında bir fikir vardı. Evet, aklında bir fikir var...

" Evet, aklımda bir fikir var"

Kendime o kadar dalmıştım ki söylediği sözü anlamam biraz zaman aldı. Bakışlarımı yüzünde gezdirirken o tekrar etti

" Doğru bildin aklımda bir fikir var"

Sesimin pürüzlü ve endişeli çıkmasını engelleyememiştim

" Ne, ne fikri var aklında?"

Kıkırtı ile homurdanma arası erkeksi bir ses çıkardı, o kadar kendinden emin duruyordu ki işte o duruş kendimi diken üstünde hissetmeme neden olmuştu

" Gittiğimizde göreceksin Fulya hiç merak etme, ayrıca ben verdiğim sözleri tutarım göreceksin diyorsam göreceksin"

" Bu kadar kendine güvenmeni ve iddialı oluşunu sevdim, sana yakışıyor ama daha beni tanımıyorsun Korhan, geride kalmayı sevmem"

" Beni iyi gözlemlemişsin kendime güvenim tamdır ve bir şeyi kafama koyduysam kesin yaparım. Seni tanımaya gelince evet gerçekten merak ediyorum"

Son sözleri o kadar ima yüklü o kadar hassas çıkmıştı ki ağzından bir an kendimi savunmasız ve bir o kadar da sarmalanmış hissettim. Beni merak ettiğini söylemesi içimi bir hoş etmişti. O istediği kelimeleri kullanabiliyordu ama ben onun yanında istediğim gibi konuşamıyor istediğim gibi hareket edemiyordum. Berke ve Enrike'nin yanında hiç böyle olmazdım ya da Roberto ve Michalengelo'nun yanında da... Korhan bütün sinir sistemimi etkisiz hale getiriyor her zaman olduğum insandan farklı davranmaya başlıyordum onun yanında. Ama bir tek onun yanında kendimi eşsiz hissetmiştim, onun bakışları kendimi öyle hissettirmişti. O muhteşem bal rengi gözleri o kadar dolu o kadar uçsuz bucaksız bakıyordu ki başka bir göz bana öyle baksın istemiyordum artık. Korhan her ne yaparsa yapsın affedeceğimi biliyordum. İçimden bir his ona küs kalmamam gerektiğini bunu kaldıramayacağımı söylüyordu. Bu yüzden bu hissime kulak verdiğimden o ne yaparsa yapsın başkası olsa kızacağım şeylere verdiğim tepkiyi veremiyordum. O kadar güzel bakan birine, bana o kadar güzel bakan birine nasıl kızabilirdim ki.... Ona içimden geldiği gibi bakabilmeliydim tıpkı onun gibi uçsuz bucaksız kazınmalıydı her bir ifadesi içime, aklıma. Ciğerlerim bile onun kokusuyla dolan havayı içine çekmeli onun varlığının her anını özümsemeliydim. Çok çabuk kaptırmıştım kendimi ama aşkın hesabı kitabı olmazdı ki, olsaydı aşk olur muydu bu...Ahh Korhan'a aşık olmam bile ayrıcalıktı....

Yolda ilerlemeye devam ediyorduk, gökyüzü koyu gri bulutlarla kaplanmış ciddi bir yağmurun sinyallerini verecek şekilde ara ara şimşek çakıyordu. Eğilip ön camdan gökyüzünün daha da kararmasını izledim içim sıkılmıştı yanımda oturan adamın böyle bir düşüncesi yok gibiydi

ŞANS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin