3. Bölüm : Artık Düşmanın Değilim

1.2K 85 29
                                    

Yeter ama... Umarım bu sefer koyduğum müzik çalışır, izlemeyi falan unutmayın güzel çünkü bayağı. Yani koyulduysa tabi TvT Neyse iyi okumalar !






        Draco, altın üçlününde katıldığı ve beraber oynadıkları oyundan sonra o çocuğun sorusuna Harry'nin verdiği cevabı çokça uzun bir süre düşünmüştü... Fark etmişti ki Harry eğer kabul etseydi şu an ikisinden biri yaşamıyor olurdu... Harry'nin düşmanı olan Voldemort çoktan bir fırsatını bulup Harry'i öldürmüş olurdu... Ne kadar kendine yediremese de Draco böyle birşey olmasını asla istemezdi... "Harry Potter öldü" sözlerini duyduğunda bile asla yapmayacağı şeyi yapmış 'Potter' diye bağırarak onun yanına gitmişti... Neden böyle yaptığını o bile anlayamamıştı... Yada anlamak istemiyordu. Oyundan sonra Cody denen çocuğun altın üçlüye sinir olduğunu fark etmişti, daha doğrusu Harry'e... Neden ki ? Sonuçta onlar kahraman sayılırdı. Herkes onları seviyordu. Tabii onları kıskananlarda vardı ama... Daha doğrusu Harry'i.



Draco arkadaşları ile oturduğu koltukta sessizliği bozdu ve düşüncelerinden ayrılıp birşeyler öğrenmek istiyormuş gibi konuşarak dudaklarını araladı. "Şu Cody denen çocuk... Şu eziklerden neden nefret ediyor ?" Birkaç saniye sessizlik oldu, Blaise okuduğu garip kitaptan kafasını kaldırdı ve Pansy nedeni bilinmez şekilde gülümsedi. En sonunda Draco ikisi arasında birkaç kere bakıştıktan sonra Pansy'nın konuşmaya başlaması ile ona baktı. "Sanırım ben biliyorum !" Blaise elindeki kitabı kapatıp kenara bıraktı ve iç çekerek "Bilmesen şaşırırdım bayan çok bilmiş..." dedi. Pansy ise ona tıslayarak "Kes sesini Blaise !" diye karşılık verdi.



Draco sorusunun cevabını alamamanın memnuniyetsizliği ile soludu ve kollarını birleştirdi.  "İkinizde tartışmayı kesin, Pan cevap ver artık."  Öfleyerek önlerine döndüklerinde Pansy derin bi nefes aldı ve hatırlamaya çalışır gibi birkaç saniye düşündü, sonra da konuşmaya başladı.   "Şey, geçen gün yemekhaneye girdiğimde tartışıyorlardı."  eliyle refleks olarak rastgele biryeri gösterdi,  "Hatta şu Cody, Harry'e 'Potter' dedi inanabiliyor musun ?!"  O kadar abartarak söylemişti ki bunu Draco kaşlarını çattı.  "Potter... dedi ?" diyerek sorguladı ve sonra konuya geri dönmeye karar verdi,  "Neden tartışmışlar ?"  Pansy ellerini tekrar iki yana açtı ve cidden tam anlamadığını belli eden bir ifadeyle  "Emin değilim ama sanırım çocuk Harry'i kıskanıyormuş..." dedi. Birkaç saniye oluşan sessizlikten sonra Draco ne anlamda olduğunu anlamak için  "Kıskanmak ?" diye bir soru ileri sürdü. Çünkü sevdiği için kıskanmak, arkadaşı olarak kıskanmak yada onun başarısını vebenzeri şeyler tamamen farklıydı.




Pansy tek kaşını kaldırdı ve başta sorgularcasına baktı. "Yani hani sonuçta 'Harry Potter' ya, seçilmiş kişi falan... Ayrıca sanırım bide sevgilisi Harry'den hoşlanıyormuş ve çocuktan Harry için ayrılmış... Oda nefretini kusmuş işte." Pansy konuşmasını yaparken olan olayın saçmalığından dolayı ses tonu bile değişmişti. Draco yüzünü buruşturdu ve olayın saçmalığına anlam bile veremeden lafını ortaya attı.     "Kız arkadaşı hoşlanıyorsa o aptal Gryffindor'un ne suçu var ki ?" Blaise ve Pansy birbirine baktı ve en sonunda Pansy, Draco'ya dönüp baştan aşağı kontrol amaçlı süzdü.   "İyi misin, onu savundun şuan ?"
Blaise birkaç saniye sessiz kaldı ve yüzünü avcunun içine dayadı. "Draco ne zaman aptal birini savundu Pans ?"  biraz düşündü, devam etti.  "Gerçi Harry'de aptal ama..."  Pansy omuz silktiğinde Draco bir iç çekti, neden Harry Potter hakkında konuşuyorlardı ki şuan ? Yine de merak etmişti, sırf meraktan sormuştu. Sonuç olarak yine aynı Potter'dı işte.   "Herneyse kesin şunu... Sonuçta boş yere saldırmış."   cübbesinin kolunu düzeltti, titizdi  "Potter'a olan nefretinden tekrar saldıracağına o kadar eminim ki." dedi düşündüğünü dışa vurarak.




Görünmeyen Gerçekler / DrarryWhere stories live. Discover now