7. Bölüm: Cezasını Çekenler

716 64 10
                                    

Uzun zaman oldu buraya bölüm atmayalı... Tatildeyim ve bölüm atıyorum, kıymetimi bilin aşklarım. Neyse, üzgünüm yazmamıştım bayağıdır. İyi okumalar !





      Zamanı gelmişti. Draco, Dudley ile buluşmak için gitmeliydi. Annesinin yanına uğrayıp onu Harry hakkında tembihledikten sonra cisimlenmiş ve Dudley ile ilk karşılaştıkları yere gitmişti. Çocuğun düşünceli bir şekilde bankta oturduğunu gördüğünde karşısına  geçti fakat oturmadı, ayakta durdu ve bekledi. Dudley başını kaldırdığında Draco'yu gördü ama ikisi de bir süre ses çıkarmadı ve birbirine öylece baktı. Sessizliği bozan Draco olmak istedi çünkü Dudley nereden başlayacağını bilmiyor gibiydi...  "Anlat bakalım Dudley Dursley, gördüklerim ne olduğu hakkında bir açıklama bekliyorum."

    Aslında ona da sinirliydi ama o zamanlarda Dudley'de bir çocuktu diye düşündü. Aptal bir çocuk... Zamanla düzelmişti zaten. Dudley kafasını iki yana salladı ve en sonunda efkarlıca gülümsedi.  "Biliyorum..." dedi ve daha fazla konuşmadı. Bu  'Bildiğini biliyorum, aptalı oynama.' demekti,  'Biliyorum bunların hiçbirini hak etmedi' demekti,  'Biliyorum bende çok hata yaptım' demekti, aynı zamanda da  'Biliyorum.'  demekti işte... Ve Draco için bu cevap yeterde atardı bile, başka cevaba gerek yoktu, herşeyin açıklamasını yapmıştı bu tek kelimelik cevap. Draco ilk önce o eve tekrar dönüp onların ne yaptıklarını anlaması için birşeyler yapmak istedi, ama sonra Dudley'nin gözlerinin içine bakıp   "Onlara en büyük ceza bu şekilde hiçbirşeyin farkına varmadan ve içlerindeki bu çirkinliklerle yaşayan Muggle'lar olarak kalmaları yeterde artar bile. Bir seviyeye bile sahip olmamaları onlar için en büyük ceza olmalı."  demiş, noktayı koymuştu. Dudley'nin kaşları çatılı ve ayaklandı, "Dur," dedi ve yüzü şaşkın bir hal aldı. "Onlara bunu yapan sen değil miydin ?"  Draco ilk önce anlamadı o hiçbirşey yapmamıştı, ama sonra aklına 2 farklı senaryo geldi. Ya Dursley ailesini bazı büyücüler rahatsız ediyordu ya da birileri Harry'i koruyordu.




1 saat 30 dakika sonrası~

      Eve gidip kontrol etmişti ve Bay Vernon'la Bayan Mange'yi baygın bulmuştu, daha doğrusu uyurken.

Anladığı kadarı ile bu güçlü ve özel bir büyüydü bozabilen kişi de sadece yapan kişi olurdu, büyü ile uykuya dalan kişi büyüyü yapan kişinin istediği bir kabusun içine düşerdi ve gittikçe kötüleşir, tekrar tekrar aynı şeyleri yaşardı.

  Düşüncelerinin sonucunda ise daha birinci veya ikinci rüyada olmalılardı çünkü daha belirli bir yan etkisi olmamıştı. Harry ve Draco gittikten yaklaşık 10 dakika sonrasında ikiside yere yığılmıştı ve uyanmamışlardı, Petunia ise onları Dudley ile koltuğa taşıyıp yatırmıştı ve endişeli görünüyordu. Ne olursa olsun onun ailesiydi.

   
   Draco birkaç büyü denemesinden sonra anlamıştı ki bu büyüyü yapan Dumbledore gibi güçlü bir büyücüydü ve onun gibi olan başka bir büyücü yoktu. Kısacası ikisini görüyor, izliyor ve Harry'e yardım ediyor gibiydi. Draco'nun bir yandan da içi rahatlamıştı çünkü onu kollayan biri vardı. Draco her zaman kendi başının çaresine bakmak zorunda kalmıştı ve bunun nasıl bir his olduğunu çok iyi biliyordu, ayrıca kendini koruyabiliyordu ve çevresindeki insanların da farkındaydı. Harry'nin aksine...

     Onunla kendini benzetmesinden sonra onun böyle birşeye mecbur kalmasını elbetteki istemiyordu. Anlıyor ve hislerini birebir taşıyordu zaten... Dumbledore büyüyü bozana kadar zaten yapacağı hiçbirşey yoktu, bu yüzden de kafasına takmamayı tercih etmişti. Dudley'e yapabileceği birkaç şey söyledikten sonra ise geri cisimlenmişti ve Harry'i uyanmış şekilde bulmuştu. Gitmeye çalışmamış gibi duruyordu, Draco'nun odasında ev cinlerinden biri ile konuşuyordu ve Draco'yu fark etmemişti. Griye çalan gözleriyle onun yanına gittiğinde ise cin gözden kaybolmuştu ve aniden onun burda olduğunu anladığı için ürkmüştü çünkü ona karşı yine de soğuk hissediyordu. Ayrıca olanlar... Garipti ?

Görünmeyen Gerçekler / DrarryWhere stories live. Discover now