8.Bölüm Sevginin Elçisi

16 2 25
                                    


8.BÖLÜM "SEVGİNİN ELÇİSİ"

Küçükken kurduğumuz hayaller geleceğin elçisi olabiliyordu.

Ben şu anda küçükken kurduğum bir hayalin içinde, aynı hayalimdeki gibi sevgi dolu kollardaydım.

Kafamın yaslı olduğu göğüsün sahibinin derin ve huzurlu nefes sesleri kulaklarıma geliyor, sadece kulaklarıma gelmekle kalmayıp tam kalbine yaslı olan başımla beraber hissediyordum da.

Mavi, bu bir rüya olmasın hacı?

Yok be rüya değildir.

Eğer rüyaysa bile bu rüyadan uyanmamak için gerekirse öl Mavi.

O kadar da değil.

Bok değil.

Tamam, o kadar.

"Mavi," diyerek uyanmaya başlayan Arjenle beraber kafamı onun yüzünü görmek için kaldırdım ve gördüğüm şey bana gülümseyerek bana Arjen Koraldı.

"Günaydın." Diyerek onun göğsünden kalkmaya çalışırken yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu çoktan anlamıştım. Hayırdır az önce kulağını göğsüne yaslayıp kalp atışlarını izliyordun?

"Günaydın."

Onun kolları arasından çıkmaya çalışmamın sonucu bir hüsran oldu.Arjen ben ne kadar uğraşsamda beni daha sıkı sardı ve tekrar göğsüne yatırdı.

"İyi bir doğum günü geçirdin mi?" Sorduğu sorunun yanıtını beklerken bir yandan da saçlarımı okşamaya başlamıştı, bu kalbimin daha hızlı atmasını sağlıyordu. Ona verdiğim yanıt, "Evet," oldu. "Geçirdiğim en iyi doğum günüydü."

"Son olmayacak."

"Olmayacak."

🦋

Sabah yatakta durup sohbet etmemizin üzerinden dört saat geçmişti. En sonunda yatağı terk edip salonda kendimize güzel bir kahvaltı sofrası hazırlayıp şen bir sohbetle beraber kahvaltımızı yapmıştık.Sonrada benim vermem gereken bir vizem olduğu için beni fakülteye bırakmıştı ama kendisi hala bahçede bekliyordu.

"Mavi!" Diyerek bana seslenen Ekin'e döndüğümde yüzündeki gülümsemeyle bana doğru geldiğini gördüm. Ona, "Ekin!" Diyerek onla aynı tepkiyi verdim. "İyi misin?"

"Tabikide iyiyim, yazdığın o son kısa hikaye beni benden aldı."

Bu dediğine gülerken o da benim gülüşüme eşlik etti. "Ama bir şey soramadan edemeyeceğim." Dedi. "Bu hikayeden sonra başka bir hikaye gelecek mi?"

"Zaman bulduğum her anda yazıyorum, eğer bir gün bitirirsem ilk sana getireceğim."

"Heyecanla bitirmeni bekliyorum," dedi. "Peki ya bu hikayeyi kitap yapmayı düşünüyor musun?"

"Belki ileriki zamanlarda," diyerek açık uçlu bir cevap verdim.

"Nasıl yani?"

"Ben her şeyin bir zamanı olduğunu düşünüyorum, aceleci değilim yani. Acele etmek saçma geliyor bana, ama bir gün o karakterleri elime almamın zamanı olduğunu hissedersem direkt yaparım, şüphe duymam."

Kelebeklerin Ömrü Kısa OlurWhere stories live. Discover now