20. Bölüm Kelebeklerin Ömrü Kısa Olur,Final

42 3 67
                                    


Aslında amacımız 19 Mayısta atmaktı ama olsun, ben daha fazla bekleyemezdim:))

20.BÖLÜM "KELEBEKLERİN ÖMRÜ KISA OLUR, FİNAL"

Her kelebeğin ömrü kısa olurdu.

Şimdi yıllar sonra ilk kez kendimi neden kelebeğe benzettiğimi merak edersem kendime verebileceğim ilk cevap hep boşa kanat çırpmam olur. Ben bu hayatta hep boşa kanat çarpmıştım, boşa acı çekmiştim, boşuna hüznü en derinlerimde hissetmiştim.

Çocukken -tahmini altı yedi yaşlarındayken- annemin kelebeklere özel bi ilgisi olduğunu hatırlıyorum. Annem, öyle zevkli bir kadındı ki yaşamının her noktasında farklı meraklar yaratmıştı kendine. Ben çocukkende merakı kelebeklerdi. Annemin yanındayken görmüştüm ilk resimlerini, anneme sormuştum hatta bu ne? Diye. Annem gülmüş, sonrada kelebek demişti. Mavi kelebek. Daha çocukken anlayamamıştım ama şimdi anlıyordum, annemde beni kelebeğe benzetiyordu. Annemde kızını öyle görüyordu. Ben çocukken bazı geceler ağlayarak yanıma geldiğini ve beni uyuyor sanarken bana kelebeğim diye seslendiğini hatırlıyorum, şimdi annemin neden ağladığını da biliyorum.

Küçükken babamın beni sevmemesi bende hep intihar isteği uyandırmıştı. Cidden, intiharı çok kez düşünmüştüm ama bir kere intihar eden insanın hayata veda edişine şahit olunca kolay olmuyordu cesaret etmek. Onu görmüştüm, İz'i, bileklerini kestikten sonra nasıl ölüm eteğine geldiğini. O bilmiyor ama ben onu gördüğüm ilk anda ona beslediğim o kardeşlik ve bağlılık duygusu bize bu günlere getirdi. O gün onun o soluk beyaz tenini ve dikiş izleriyle dolu bileklerini aklımdan çıkaramıyordum. Hatta bazen öyle içime işliyordu ki; o uyuduğunda onun bileklerine uzunca bakıyordum.

Her insan geçmişinden bir iz taşır vücudunda, İz'in geçmişide bileklerindeydi.

Şimdi ise hep beraber nasıl geldiğimizi gram hatırlamadığım bir bardaydık. Evliliğimizin birinci ayını kutlayacaktık. Barda özel bi loca ayarlanmıştı ve her şey mükemmel görünüyordu. Ben mutluydum, Arjen ve diğerleri de mutluydu, mutlu kalacaktık.

"Ya Arjen gerçekten düğün videosunu izledin mi sen?" Asmina bunu sorarken başı Hazer'in göğsüne yaslıydı, elinde içkisi vardı ve yüzündeki o huzurlu gülümseme kendini mutlu hissettiğinin en büyük kanıtıydı. "Neden soruyorsunuz ki, izlemeyez miyim ben kendi düğün video mu?"

"Sorun o değil zaten," dedim elimdeki içkiyi yudumlarken. "Sorun herkesin taktığı takıları bi kağıda not alman."

"Ben bizim iyiliğimizi düşünüyorum," dedi omzunu silkeleyerek. "Hem not almasam o bize çeyrek taktığında biz yarım mı takacaktık, bu nasıl bir adaletsizlik?"

"Ben senin kadar paragözünü görmedim şu dünyada." Dedi İz gülerek, o da mutluydu. "Hayır yani paran yok desem tamam, yaptığın işten hayvan kadar para kazanıyorsun."

"Orası öyle," dedi Arjen, beni kollarıyla sararken. "Ama Mavi'ye yetememekten korkuyorum, ilerde doğacak çocuklarımıza yetememekten."

"Sevgilim," dedim kollarımı beni saran kollarına dolarken. "Sen bana da, ileride doğacak çocuklarımıza da yeteceksin." Kafamı göğsüne bastırdım. "Gerek paranla gerek sevginle."

"True Love diye buna denir!" Diye bağırdı Barlas, sarhoştu. "Yürüyün aslanlarım ben arkanızdayım." Sendelediğinde Hazer onu küfürlerle tuttu ve koltuğa oturttu. "Bir daha ağzınla içeceksen iç be." Dedi. "Sonra biz çekiyoruz şerefsizliklerini."

"O da böyle," dedi Selin gülerek, o iyi miydi bilmiyordum ama iyi gözüküyordu. "Barlas böyle olmasaydı Barlas olmazdı."

"Orası öyle," dedi Asmina. "Biz onu böyle sevdik."

Kelebeklerin Ömrü Kısa OlurWhere stories live. Discover now