19. Bölüm Arjen'in Kelebeği

14 2 23
                                    

19.BÖLÜM "ARJEN'İN KELEBEĞİ"

İz'i seviyordum.

Onu on dört yaşında, babamın yanına gittiğimde acilde görmüştüm. Ağır yaralıydı, kalp atışları üç dakikalığına durmuştu. Doktorlar müdahale etmeyi bırakmıştı. Neden bilmiyorum ama ona doğru yaklaştığımda bileklerindeki kesikleri gördüm. İntihar etmişti.

Gözlerim bembeyaz kesilmiş yüzüne baktım. Kızıl saçları vardı, dudakları dolgundu ve çok güzeldi. Onu anlatabilecek pek kelime yoktu ama kalbinin güzelliği şimdiden yüzüne vurmuştu. Bir anda, sadece anlık bir dürtüyle elini tuttuğumda bir ölünün soğuğu elime işledi ama sonrasında odaya yankılanan kalp atışları ayaklarımın kilitlenmesine neden oldu. Onu kurtarmış mıydım?

Doktorlar onu hemen operasyona almışlardı ve ben annemle görüşmem gerekse bile o gece hastanede sabahladım, onu bekledim, sabaha karşı uyandığında da uyuyan benle karşılaşmış olmalıydı.

Şimdi o kızılın göğsünde uyumam bana nasıl bir etki ediyor bilmiyorum ama iyi geliyor, bunu hissediyorum. O bana nasıl ışık olduysa ve attığım her adımda izini bıraktıysa ona minnettarım. Onun göğsüne biraz daha yayılırken kapı çalıyor, gelen sevgili eşim, bundan adım gibi eminim. Kapıyı açmak için yataktan kalktığımda adım seslerimin duyulduğunu ve ondan zile basmayı kestiğinden emindim, kapıyı açtım ve karşımda beliren bir adet Arjen Koralla yüzümdeki gülümseme büyüdü.

                                                        YAZARIN ANLATIMINDAN

Mavi Sarıkamış, Arjen Koral'ın her şeyiydi.

Arjen Koral bazen öyle kaptırırdı ki kendini onun gözlerine, dünyayı mavi görmeye başlardı. Gerçi dünyayı mavi görsede olurdu, sonuçta karısının gözleriyle aynı renkti.

Mavi her Arjen'in kalbine başını koyduğunda Arjen'in iki kalbide birleşirdi.

Arjen onun her hareketine hayrandı, aşıktı. Onu ilk gördüğü o an her şey baştan yazılmış gibiydi. Hatta annesi bile demişti, Mavi'nin onlarla tanıştığı günün sabahında annesi Arjen'i aramış, "Beynine bilgi, eline silah alsın diye yolladığım kara kuzum birde gönlüne bir sevda almış."
   
Annesi Mavi'yi gördüğü andan itibaren kendi kızı gibi görmüştü. Oğlu anlatmıştı, babası kansızın teki, annesi ise ölmüştü, sahipsizdi kız, yetimdi. Sonra oğlunun ona olan bakışlarını görmüştü, aşıktı oğlu, bu yetime aile olmayı isteyecek kadar aşıktı.

Kadın oğlunu ilk defa böyle görüyordu, oğlunun bu haline daha da bağlanırken kızının bakışlarınıda gördü, kızının bakışlarıda oğlu gibiydi.

Mavi çok şey yaşamıştı, çok olaylar atlatmıştı ama hala mutluydu, önemli olanda buydu; mutlu olmak, her şeye rağmen mutlu olmak. Mavi gülümsüyordu, hayatta çektiği ve çekmeye devam ettiği acılara rağmen. Mesela hala annesini özlüyordu, bazı geceler o baba sevgisine muhtaç çocukluk onun rüyalarına giriyordu, babası hala onu arıyordu, bazı geceler hala o kaza anındaymış gibi hissediyordu.

🦋




MAVİ SARIKAMIŞ
İz gitmişti.

Biz ise Arjenle salonda karı koca oturmuş Arjen'in ısrarlarıyla düğün videosunu izliyorduk.

"Bak bak gram takmış sana," dirseğimle karnına geçirdim. "Ama karıcığım gram takılır mı ya?" Görüntüyü biraz büyüttü. "Bak bak Hasan dayı birde, ulan arkada o kadar içtiğin düğünde de gram takmazsın ya."

"Arjen gerçekten buna mı takıldın?"

"Ama yani madem çeyrek takacak paran yok arkada içme kardeşim."

"Delisin sen!" Diyerek güldüm. "Kafayı bozmuşsun."

"Ayıp ediyorsun, hem sen bu kafasını bozan adamla evlisin."

"Evet evliyim!" Bir anlık gelen heyecanla bağırmıştım. "Ve bu kafasını bozan adamı çok seviyorum!"

"Bende!" Diye bağırdı o da. "Bende bu kadını çok seviyorum!"

Bir anda içimi tetikleyen o dürtüyü durduramadım ve onun dudaklarına yapıştım. Aramızdaki o saf sevgi bir anda yerini günahkar bir tutkuya çevirirken odayı bizim öpüşme sesimiz kapladı. Onun kucağına yerleştiğimde ise dudaklarımızdan dökülen inilti bizi daha da tutkuya sürükledi.

"Mavi," diyerek inledi. "Şimdi durmazsak bir daha duramayacağım."

Kucağına daha yerleşebilirmişim gibi biraz daha yerleştim. "O zaman durma," dedim ve dudaklarımızı birleştirmek yerine dudaklarımı boynuna yönlendirdim. Gram utanç hissetmezken onun boynundan aldığım has kokusu beni daha da mest etti.

"Seni seviyorum." Dayanamıyormuş gibi aceleyle üzerimizdeki tişörtleri çıkardı ve odanın bir köşesine fırlattı. Daha sonrasında kucağında ben varken kalktı ve yatak odamızın yolunu tuttu. Beni yatağa bırakırken altındaki eşofmanı çıkartışını izledim, onu izlediğimin farkına vardığında ise üzerinde sadece boxer varken altımdaki şortuda çıkardı.

"Seni seviyorum."

🦋

Merhaba!

Bölüm çok kısa farkındayım, istemeden oldu ve daha fazla yazmak yerine bitirip yeni bölüme başlamanın daha iyi olduğunu farkettim.

Bir sonraki bölüm 19 Mayıs'ta.

Kendinize iyi bakın, seviliyorsunuz💗

Kelebeklerin Ömrü Kısa OlurWhere stories live. Discover now