Son Hortkuluk

4.4K 263 27
                                    

Savaş saatlerdir sürüyordu ve ortalıkta ne Voldemort ne de Harry gözüküyordu. Aydınlık taraftaki kişiler birer birer yere düşüyordu. Öğrencilerin çoğu revirde tedavi olup yeniden savaşa giriyordu. Her yerde cesetler vardı,Ginny bir ara koşarken cesetlerden birine takıldı. Gördüğü yüzle birlikte çığlığını bastırmaya çalıştı,Lavender yerde kanlar içinde kalmış boynuyla yatıyordu ve boş gözlerle uzağa bakıyordu. Ginny titreyen elleriyle yerden kalkmak için destek aldı. Kızın cesedini duvarın kenarına çekip gördüklerini sindirebilmek için derin bir nefes alıp tekrardan koşmaya başladı. Cesetlere dikkat etmemeye çalışarak etrafındaki düşmanlara zayıflatma büyüsü atıyordu. Etrafından uçan karartı,iğrenç kahkahalar atıp ona lanetler savurmaya başladı. Kızın arkasındaki duvarlar dağılırken Ginny durmaması gerektiğini iyi biliyordu. Bir lanet asasız eline denk geldiğinde acıyla inleyip isabet ettiren Bellatrix'e nefretle baktı. Avludan şatoya ulaşmaya çalışırken kadın arkasından gülerek lanetler atmaya devam ediyordu. Kolunda bir kesik oluşmuştu ve sızan kan bileğinden koştuğu yerlere iz bırakmaya başlamıştı. Bellatrix ile savaşacak halde değildi,ne kadar iyi olursa olsun o kadının hızına yetişemezdi. Ginny farkında olmadan Sirius ve Bellatrix'in hız konusunda aynı yeteneğe sahip olduğunu düşünmüştü. O anda deli kadının dikkatini dağıtan şey Voldemort'un yaklaşıyor olmasıydı. 

Ginny fırsatı kullanıp şatoya ulaştığında kendini İhtiyaç Odası'na attı. Bir an önce kolunu iyileştirip odadan çıkması gerekiyordu. Odaya girdiğinde turuncu saçlı biri dikkatini çekti,Fred bir sedyede kan kusarak yattığını gördüğünde kendi acısı bir anda aklından uçup gitti. Madam Pomfrey onu sabit tutmak için kollarından bağlamıştı. Abisinin yanına gittiğinde onun terlemiş alnını eliyle silerken titrek bir sesle kadına sorusunu sordu.

"Ne oldu ona ?"

"Yılan,yılan zehirlemiş onu, iki dakika önce getirdiler."

"Ben..ben hallederim, sen diğerleriyle ilgilen."

"Çok yaralı var yetişemiyorum, Merlin aşkına ne zaman bitecek bu vahşet?"

Sanki kadının dediklerini destekler gibi iki yaşlı büyücü üç yaralı daha getirdi. Ginny kadının onlara doğru koşmasını izlemeyi bırakıp Fred'in bakışlarını yakalamaya çalıştı.

"Sakın ol Fred, seni kurtaracağım lütfen sabit durmaya çalış."

Fred onu duymuyor gibiydi tekrardan ağzından kanlar çıkarırken Ginny çantasından panzehiri buldu,abisinin yarasına iksiri özenle sürerken yaşlı büyücü kızın yanına geldi.

"Savaşın kötü kısmı yaklaşıyor, abini iyileştirip burdan ayrıl ve diğerlerine katıl."

Ginny adamın konuşmasından onun kim olduğunu saniyesinde anlamıştı.

"Ben buraya yardım gönderip görevime döneceğim."

Ginny iksiri sürerken duraksayıp Dumbledore'a kafasını salladı. Profesör, kanında boğulmasını engellemek için Fred'i biraz doğrultup yanından ayrıldı. Adamlar kapıdan çıkarken abisinin tedavisine devam etti. Yaklaşık beş dakika sonra kapı tekrardan açıldı ve bir sürü evcini içeri girdiğinde Madam Pomfrey onlara hemen görev dağılımı yaptı. Bir tanesi Ginny'nin yanına geldiğinde dehşetle kıza bakıyordu.

"Adım Melani,ben yardıma geldim siz benden ne istiyorsunuz efendim ?"

"İksiri yarasına iyice sür Melani,yeterli geldiğinde seni uyaracağım."

"Efendim kolunuz için bir şey ister misin ?"

"Hayır önceliğimiz bu hasta, dediğimi yap."

Ev cini onu ikiletmeden iksiri yaraya yedirmeye başladı. Fred inleyerek bir kez daha kan kustu. Ginny boğazının temiz olduğuna iyice emin olduğunda iksiri boğazından aşağı döktü. Fred iksiri kusmak için ağzını açarken kız elleriyle sıkıca ağzını kapadı.

"Hayır onu içinde tutmalısın abi."
Fred sanki onu yeni fark etmiş gibi gözlerine baktı. Ginny tek eliyle onu tanıması için tılsımını devre dışı bıraktı,belki onun yeni görünümünü hatırlayamazdı.

"Ben yanındayım, hatırlıyorsun beni değil mi? Küçük kız kardeşinim, sende benim şakacı abimsin.." Fred konuşamadığı için kardeşine kafasını salladı. "Çok iyi gidiyorsun,şimdi iksir etkisini gösterecek ve ateşin çıkacak,Melani yaptığın yeterli." Bir yandan abisiyle konuşup bir yandan ev cinini kontrol ediyordu. "Melani şimdi soğuk su ve bir arkadaşını daha getirmeni istiyorum."

"Tamam efendim, Melani dediklerinizi yapmaya gidiyor."

"MADAM POMFREY"

Kadın Ginny'nin yanına telaşla geldi.

"Ne oldu ?"

"Benim şimdi ayrılmam gerekiyor, Lily size zehir atılırken geçireceği aşamalar hakkında bilgi verdi değil mi ?"

"Evet gerisini ben halledebilirim."

"Abim size emanet gitmem gerekiyor."

Kan damlayan kolunu unutmuş gibiydi ama hemşire onu eliyle durdurdu.

"Yaralıyken gitmene izin vermem, bekle, hemen geliyorum."

Ginny kolunun üstündeki pislikleri kabaca temizledi. Kan az bir şekilde akıyordu ama yine de bu onu zayıflatırdı. Hemşire elinde merheme benzer bir şeyle geldiğinde onu yarasına sürüp sardı. İşi bittiğinde kıza güven verici bir gülümsemeyle bakıp konuştu.

"Şimdi gidebilirsin."

Ginny kapıdan çıkarken etrafın sessizliği yüzünden telaşa düştü. Ne olmuştu? Neden herkes durmuştu? Profesörün dediği an gelmiş miydi? Koşar adımlarla büyük salona ulaştı ama burda yaralılar dışında kimse yoktu. Zaman kaybetmeden avluya çıktığında iki tarafın karşılıklı durmuş olduğunu gördü. Voldemort'un kahkahasını duyduğunda ayakları titremeye başlamıştı,kalabalığın içinde ilerlerken arkadaşlarını aşması gerekiyordu. Hermione-Ron ikilisinin yanına gittiğinde Hermione ile bir bakış paylaştı sonrasında herkesin kilitlendiği yere baktığında insanların niye durduğunu anladı. Voldemort gülmesine ara verip onların tarafına nefretle baktı.

"Harry Potter öldü."

Bütün hepsi gülmeye başladığında kız alanı taradığında gözleri sevdiği adamda takılı kaldı. Harry, üç dört metre uzağında yerde öylece yatıyordu ve hemen yanında Narcissa duruyordu. Voldemort eğlenmesi yüzünden kalabalıktan ayrılıp Harry'nin önüne geçen kişileri çok geç fark etmişti.

Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)Where stories live. Discover now