İyi Planlanmış Oyun

2.4K 110 38
                                    

Harry, Ron'un doğru yere cisimlenmesinden dolayı minnet duyuyordu, tam olarak yere düşmemek için direnen annesiyle ona lanet atmaya çalışan heyet üyesinin arasındaki noktaya cisimlenmişti. Harry onun yasak noktaya cisimlenmesinden dolayı birkaç saniye kendini toparlamaya çalıştığını ve lanet yemeden kalkanını yükselttiğini görmüştü.

"Sen onları çıkar alandan." Ron adam yanından geçerken odaklanması gereken şeyi hatırlatmıştı.

Harry annesinin yanına ulaştığında kadın kesik kesik nefes alarak ikizlerden birini damadına uzattı.

"Anahtarlar çalışmıyordu, çıkaramadım evden. Götür onları biz burayı hallederiz."

"Seni de götüreceğim anne." Harry kadının koluna girdiğinde annesi kolayca kaçıp diğer ikizi ona bıraktı.

"Hayır, onları götür. Cisimlenme yasağını üç kişiyle kırarken bile zorlanacaksın. Ben kendim idare edebilirim."

Harry'nin kararsız kaldığını gördüğünde son gücüyle bağırdı kadın." GİT HARRY."

Kadın ikizlere son bir bakış atıp sendeleyerek oğlunun yanına ilerlemeye başladığında Harry odaklanmak için gözlerini kapatmadan önce bilekliğini çalıştırdı. Kendini tanıdık ofiste bulduğunda ikizleri yere bıraktı, çocukların ağlamalarının arasında solgun yüzle etrafı incelediklerini gördüğünde ellerinden tutup şömineyi denemek için onları sürükledi.

"Şimdi sizi Luna teyzenize götüreceğim."

İkisini bir yandan şömineye zorla sokarken diğer yandan rahatlatmaya çalışarak toz dolu kaseyi avuçladı, yeşil alevlerin içinden başka bir şöminede belirdiklerinde iki el çocukları çıkardı. Amelia hamile karnına aldırmadan Arthur'u kucakladığında Fleur'da Albus'u aldı adamdan.

"James burada mı?"

Harry bir umut oğlunu görmek için odayı tararken Lucy titrek sesiyle sorusuna cevap verdi.

"Büyük Salonda bütün çocuklar, sadece..Lily..o..daha gelmedi." Son kelimeleri zorlukla söyledi.

Adam kıza cevap vermeden önce elindeki ize kısa bir bakış attı.

"Biliyorum, biz geri dönene kadar asla evlere götürmeyin kimseyi."

Kızların ne diyeceğine aldırmadan şömineye girip gitmekte geç kaldığı yere ulaşmak için ofisine adım attı.

O sıralarda James ve Sirius ekiple birlikte cisimlendiklerinde etrafta yeni sönmeye başlamış ev parçaları, yaralı insanlar ve yıkık dökük bir sokakla karşılaştılar. İki adam, muggle insanların katledildiği diğer alandan buraya gelene kadar çok geç kaldıklarını anlamışlardı. James kalbinin acısını duymazdan gelerek evin içine daldığında etraf kötü durumdaydı.

"LİLY? GİNNY?" Bir umut evin içinde yankılansada sesi sadece derinlerden bir ağlama sesi geliyordu.

Sirius adamın yanından hızlıca sesin geldiği yere ulaşıp kapıya dayadı kulaklarını.

"Lily'nin sesi bu, James kendine gel, onu çıkarmalıyız."

Bu sırada James dostu seslenene kadar evin içinde nefesi kesilene kadar koşup hala bir yerlerden yaralı iki kadının çıkmasını bekliyordu.

"JAMES!" Sirius büyüleri bir bir geri dönerken kendini dinlemeyen adama bağırdı.

İşte o zaman James olduğu yerde kilitlenip kendi gibi acı bakışlara sahip diğer adama baktı.

"Lily içeride diyorum sana, mührünü kıramıyorum."

"Açamazsın, boşuna uğraşma. Ginny tehlikeden korumak için özel bir şey yapmış olmalı oraya. Harry'nin gelmesi gerekiyor." James geliniyle oğlunun geçen haftalarda yaptıkları çalışmaları ve büyüleri çok iyi biliyordu, Ginny'nin ne yaptığını çok iyi biliyordu..

Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)Where stories live. Discover now