Bir Damla Göz Yaşı

291 33 34
                                    

Givin' you all you want and moreGivin' you every piece of meI don't want love I can't affordI just want you to love for free

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Givin' you all you want and more
Givin' you every piece of me
I don't want love I can't afford
I just want you to love for free...

Jeon Jungkookun Dilinden ;

İçimde kaynayan öfkeyle kendimi kontrolde tutmak için yemin ederim tüm sabrımın sınırlarını zorluyordum.

İçimdeki öfkeyle dünyayı yakıp yıkmak isterken tek yaptığım onun günler sonra burnuma dolan kokusuyla kendimi dizginlemeye çalışmaktı.
Aciz durumdaydım.

Deltam ve ben, ikimizde güçtük. İkimizde en başından kendimizin farkındaydık ve bunu layıkıyla kullanırdık, ta ki Jinnie hayatıma girene kadar.

Onu anında yere dizleri üstünde çöktürmek bir saniye mi almazdı. Su içmek için bile daha fazla uğraşırdım eminim. Ama Jinin üzerinde bir kere bile gücümü kullanmamıştım. Kullanmak istemiyordum. Onu kırmaktan korkuyordum.Yeterince hassastı ve benim yüzümden oldukça feda etmesi gereken şeyler olmuştu.
En başında kendi benliğide buna dahildi.

Onun bakarken içimi ısıtan badem gözlerini ilk gördüğüm an, ikimizin içinden birbirine karışan ve düğüm olan bağyla tüm hayatım olmuştu bu narin beden.
Ben Dünyadaki en güçlü tür,
Asyanın son 10 yılda doğan tek Saf kan Deltası, her bir insanın içini titrettirip hayran bıraktıran ben, bir betaya eştim.
Tüm kalbim ona aitti.

Başta sinirlenmiştim.
İnkar edemeyeceğim kibirim ve çocukluktan beri farkında olduğum gücümle, bir üniversitenin cafesinde göz göze geldiğim betanın kalbinin kalbime mühürlenişi aklımı karıştırmıştı.
Bu ani eşliğe sinirlenmiştim. Eşimi ise korkutmuştu.

İnkar edemezdim. Etmezdim.
O hayatım boyunca gördüğüm en güzel varlıktı. İlk gördüğüm an şaşkına dönmüştüm.

Benim için yaratılmıştı Seokjin.
Her şeyiyle bana özel kılınmıştı sanki.
İlk gördüğüm an onun kalbime dolması sadece bu ruh eşliğinden değildi.
Ben ona kendim zaten vurulmuştum.
Binlerce saf ve eşsiz omega getirseler önüme, ben yinede Seokjinden başkasını istemezdim.
O eşsiz ve mükemmeldi bana.
Onu tek bir görüşümle kör olmuştum güzelliğinden.

Onunda beni sevdiğini biliyordum.
Hissediyordum.
Sadece yakınında olmamla bile huzurlu ve heyecanla atan kalp,
Yüzümü her zaman tebessüm ettirip, göğsümü şişiriyordu.

Ama bana son aylarda yabancıydı. Bir derdi vardı ve bana anlatmıyordu. Ona sinirimden neler yaptığımı öğrense kesinlikle aramızın açılacağını biliyordum. Delirtmişti beni. Teninden, kendinden mahrum etmek için çabalamıştı. Sinirden nerdeyse ona zarar verecekmişim gibi hissettiğim anlar sayamayacağım kadar çoktu. Ona olan ihtiyacımı bile bile benden çekilmesi gururumu ezmiş, canımı yakmıştı. Onsuzluk düşüncesi bile öfkeden gözümü döndürmeye yeterken, canımı yakmaktan çekinmemişti. Delirmiştim ve evin camlarını bile ne oldu anlamadan patlattığım oldu. Git demişti bana, Beni buna iten o olsada...

Ölü Diken Çalısı ▪︎KookjinWhere stories live. Discover now