FİNAL <3

344 34 30
                                    

🧚🏼‍♀️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🧚🏼‍♀️

"Baba"

Genç adam iki yanında sarkan soğuktan buz kesmiş ellerini kaldırdı ve sildi kapalı gözlerinden usulca süzülen tek yaşı.
Hiç bir şey yokmuş gibi arkasını döndü ve onlarca sonbahar yaprağının içinde büyük gözleriyle karşısındaki siyahlar içindeki adama,
babasına,
Kendine bakan bedene bakti.

Uzandı ve ona merakla bakan küçük bedeni kollarının altından tuttuğu gibi kucağına aldı. Küçük çocuk kıkırdayarak sarıldı kollarının yetişemediği boyuna.
Sonra zorla uzanıp babasının soğuk yüzüne küçük öpücüğünü kondurdu.

Yüzüne değen sıcak küçük burun ve dolgun küçük dudaklarla genç adam huzurla gözlerini kapattı. Bir eli küçük kafaya gidip sevdi berenin altındaki saçları. Çocuğu bir kere zıplatıp iyice kucağına yerleştirken kıkırdayan minik beden bir anda ellerinin arasındaki yaprakları babasının yüzüne fırlattı. Onun canının sıkkın olduğunu anlayamıyordu ama seziyordu.

Babası üzülmüştü ama o, onunla oynarsa geçerdi.

Minik elleriyle ağzını kapattı ve yüzüne attığı yapraklarla donup kalmış babasına ince sesiyle gülmeye başladı. Kıkırdıyor bir eliylede babasının yüzüne dokunuyordu.

Genç adam dakikalar önce içine çekildiği anıyla kalbindeki özlemin acısını hissederken,
bu minik bedenin onu bir yeşeren tohum gibi hissetirmesiyle
yüzünde samimi bir gülümseme oluştu.
O kadar tatlıydi ve yaptığı yaramazlıktan hem utanıyor hem de öyle mutlu oluyorduki,
babasına ışıl ışıl galaksileriyle öyle güzel bakıyorduki..

genç adam çocuğun yüzünü gördüğünde tüm dünyası renkleniyordu.

Dünyası gittiğinden beri hiç bir şeyin rengi kalmamıştı çünkü.

"Babayla alay etmek hoşuna gitti bakıyorum"

Küçük çocuk uzanıp babasının soğuk beyaz yanaklarına ellerini koydu ve yüzüne yaklaştı. Küçük elleri genç adamın yüzünde yumuşacık hissettiriyordu.

"Baba gülsün diye kkkk"

Genç adamın gözlerinde acı, kayan yıldız gibi hızla parlarken güzel elleri yanağından çekti ve
micik avuç içlerine bastırdı dudaklarını.

Yetmemiş gibi hissedince dudaklarını anlina götürdü bu seferde.

Tatlı çilek ve çiçek kokusu burnuna dolarken, kalbinin sahibine her yönden benzeyen,

Kendine onu hatırlatan bu minik bedene bağlıydı.
Onun için,
onu korumak için,
onun güzel ve minik kalbi icin yaşıyordu.

Küçük çocuk ayaklarini sallayınca onu yere bıraktı yavaşça ve bir anda ellerini tutan minik ellerle onun koşan minik bedeninin arkasından sürüklendi.

Ölü Diken Çalısı ▪︎KookjinWhere stories live. Discover now