22-Mavinin Tonları

871 53 20
                                    

Öncelikle beklettiğim için çok özür dilerim.Uzun bir aradan sonra yeni bölümü yazabildim.Umarım takiptesinizdir.Okuduğunuzu veya hala takipte olduğunuzu belli etmek için lütfen oy verin.Oylarınıza göre devam edeceğim yeni bölüme.

Günler geçtikçe Atlasla aramızdaki uçurum açılıyordu.Ona olan sinirim, geçmişe olan pişmanlığım ve bitmek bilmeyen özlemim artıyordu.Evet ondan nefret ediyordum.Aramızda o tür bir ilişki olmamasına rağmen kendimi aldatılmış gibi hissediyordum.Bütün gün yataktan çıkmayıp ağlamak istiyordum.Kendimi uzun zamandır böylesine yalnız hissetmemiştim.O yanımdayken güvenebileceğim bir şeyler vardı.Hata yaptığımı biliyordum ama sanırım kendimi ona çoktan kaptırmıştım.Onunla karşılaştığım ve beni kurtardığı zamanların hepsine lanet ediyordum.Keşke beni bir başıma bıraksaydı.Belkide çoktan ölmüş olurdum.Bu kadar acıyı çekmektense bu lanet olası dünyadan gitmek daha iyi bir seçenekti.Şimdiye kadar bir amacım olmasaydı daha fazla dayanamazdım.Ama önümde hayatta kalmam için beni zorlayan çok güçlü bir silah vardı; "intikam"

Aslında istediğim şey "adalet"ti fakat bu insanların adalet anlayışının çok farklı olduğunu düşünüyordum.Babamın ve annemin katili hala hayatta ve rahat rahat dolaşırken ben neler yaşıyorum.Bu yüzden de adalete inanamıyorum.Belki bir gün inanmam için güçlü nedenler bulabilirim.

Telefonumun sesiyle kendimi yataktan atmayı başarabilmiştim.

"Günaydın."

Gelen mesajın Yekta olduğunu anlamam için adına bakmama gerek yoktu.Bu kadar ciddi bir mesaj ancak ondan gelebilirdi.

"Yüz ifadelerine karşı bir sorunun mu var yoksa bugün gerçekten mutsuz musun? :) "

Birkaç saniye sonra gelen cevap gülümsememe neden olmuştu.

Yekta:"Hayır aksine çok severim.En çokta bunu :* "

Azra:"Düşündümde ifadesiz de konuşabiliriz.Bir sorun mu var?"

Yekta:"Hayır, sadece seni merak ettim.Nasılsın?"

Azra:"Merak edilecek bir şey yok.İyiyim."

Yekta:"Peki öyleyse.Okulda görüşürüz."

Azra:"Bugün gelebileceğimi sanmıyorum."

Yekta:" Neden? İyi olduğunu söylemiştin."

Azra:" Üstüme gelme lütfen.Konuşmak istemiyorum."

Yekta:"Seni almaya geliyorum..."

Böyle olcağını tahmin etmeliydim.Bütün gün yataktan çıkmama planım suya düşmüştü.

***

Zilin sesini duyduğumda hemen yatak odamın kapısını kilitledim ve yatağın içerisine girdim.

Kapı tıklatılma sesinin ardından Yekta konuşmaya başladı,

"Azra, müsaitsen girebilir miyim?"

Şuan tek istediğim biraz yalnızlık ve uykuydu.

"Hayır, müsait değilim.Daha sonra görüşürüz."

Şansımı denemek istemiştim fakat pes edecek gibi değildi.Kapıyı açmaya çalıştı ancak kilitli olması nedeniyle başarılı olamamıştı.

"Azra hemen kapıyı aç.Neden böyle yapıyorsun?"

"Sadece yalnız kalmak istiyorum tamam mı? İstediğim tek şey biraz sessizlik."

Yalnız kalmak istediğimi her ne kadar söylesemde bundan pek emin değildim.Daha fazla ne kadar yalnız olabilirdim?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 13, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KİMSİN SEN?Where stories live. Discover now