16-Neredesin?

973 59 31
                                    

Öncelikle çok uzun zamandır yazmadığım ve sizi beklettiğim için özür dilerim.Yeni bölümü sonunda yazabildim.Çoğunuzun unuttuğunu düşünüyorum bu yüzden önceki bölüme bakıp tekrar okursanız hatırlamanıza yardımcı olur.Lütfen desteğinizi kesmeyin.Hepinizi çok seviyorum ve çok özledim.

VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYALIM!

İYİ OKUMALAR...

Kollarımın çevresinde aniden sıkılaşan kuvvetle gözlerimi açtım. Başım herzamanki yumuşak yastığımdan farklı olarak sert bir yere yaslıydı. Burnuma gelen tatlı parfüm kokusu başımı döndürdü. O anda gözlerimi açtım ve kendimi Atlas'ın kaslı göğsünde yatarken buldum . Bedenime dolanmış kolları ve bu kadar sevgilimsi yatıyor olmamız bu durumu birkaç saniyeliğine sorgulamama neden olmuştu.Soru işaretleri zihnimi meşgul ederken yavaş yavaş hafızam tazeleniyordu.Dün gece olanları hatırlamak için kendimi zorluyordum.Başımın ağrısı bütün vücuduma yayılmıştı ve gözlerimin kıpkırmızı olduğuna emindim.Acı bedenimi sararken bulunduğum durumu anlamaya çalışıyordum.Hareketlenmemle beraber Atlas' ta hareket etmeye başlamıştı.Vücudumu saran kollarını birbirinden ayırarak bedenimi kaslı vücudundan çektim.Her ne kadar hoşuma gitmiş olsa da bu duruma son vermeliydim.

Banyoya girdim ve aynaya doğru yöneldim.Soğuk suyu avucuma alıp yüzüme çarptığımda kendime gelmeyi başarmıştım.Ağlamaktan şişen gözlerim dün gecenin habercisiydi.Gördüğüm kabustan dolayı attığım çığlıkları duyan Atlas korkuyla odama dalmıştı.Sabah sarmaş dolaş uyanmamızın nedeni buydu.Bütün gece ağlamıştım ve Atlas benim yanımdaydı.Başucumda durup saçlarımı okşamıştı.Bana sarıldığında hissettiğim güven duygusu sayesinde bütün gece rahat bir uyku çekebilmiştim.Uyanmış olmama rağmen aklım hala beni sımsıkı saran kollarındaydı.

Aynadaki görüntüm yaşama sevincimi alıp götürüyordu.Boynumdaki morluk düne göre biraz daha iyi olmasına rağmen baktığımda hala midem bulanıyor ve kendimden tiksiniyordum.Evet zamanla yokup olup gidecekti ama bende bıraktığı izi kim silebilirdi?

"Her acı bir deneyimdir ve her deneyim ardından mutluluğu getir." derdi annem.Bu sözünü hiç sorgulamamıştım.Ama şimdi düşünüyorumda yaşadığım bu acılardan sonra hala umut edip mutluluğu bekleyebilir miydim? Bunu yapacak gücüm yoktu ve zaman, bardaktan boşalırcasına akıp gidiyordu.Bense hayatın terk edilmiş bir köşesinde yaralarımı sarmak için çabalıyordum...

Havluyu alıp yüzümü kuruttum ve daha fazla aynaya bakmak istemediğim için odama döndüm.Atlas hala uyuyordu.Yatağın ucuna oturup masada bulunan kremi elime aldım.Bulüzümü sıyırıp kremi boynumdan aşağı doğru sürmeye çalışıyordum.O sırada boynumda bir el hissettim.Atlas parmaklarını hafifçe morarmış olan boynumda gezdiriyordu.Dokunuşlarındaki dikkat ve tedirginliği hissedebiliyordum.Canımı yakmaktan korkuyor gibiydi.

"Nasıl hissediyorsun?"

Sesini duymamla elini boynumdan çekip ona doğru döndüm.

"Biraz daha iyiyim." Dedim olanları unutmak istercesine.Ve ardından "Teşekkür ederim..." diye ekledim.

Bakışlarını boynumdan çekip gözlerimin içine baktığında ne kadar anlamlı baktığını farkettim.Yemyeşil bakışlarıyla içimi ısıtıyordu.

"Birkaç gün dinlen istersen kahvaltını odana söyleyebilirim böylece rahatsız olmamış olursun?" dedi.

Bu halde kimsenin karşısına çıkmak istemiyordum ancak akşam işe gitmek zorundaydım.Yekta'nın verdiği avansı çaldırmam zaten sinirlerimi bozuyor ve ona karşı mahçup hissettiriyordu.Birde işe gitmezsem avansı alıp kaçtığım düşünülebilirdi.

KİMSİN SEN?Où les histoires vivent. Découvrez maintenant