7

413 28 42
                                    

Asrınların gitmesi ile babamın oturma odasından gelen sesi ile yerimden sıçradım.

"ÖMÜR!"

"Efendim?"

"O ÇOCUĞU NERDEN TANIYORSUN?"

Sorusuyla beraber elleri saçımda yer etmişti.

Canımın acısıyla çığlık attım.

"CEVAP VERSENE BANA OKULA ONUNLA BUNUNLA SÜRT DİYE Mİ GÖNDERDİM SENİ!"

Cevabımı beklemeden bizi ayırmaya çalışan annemin yere düşmesi ve yüzüme inen tokatla ikinci bir şoku daha yaşadım. Babam her ne kadar beni sevmese de anneme bir kere bile el kaldırmamışdır.

"Baba yemin ederim sadece aynı sınıftayız. O yüzden bana bacım dedi hatta. Yemin ederim düşündüğün gibi bir şey yok."

Cevabımla yüzüme bir tokat daha indi.

"BUNDAN SONRA OKULA GİTMEK YOK OTUR OTURDUĞUN YERDE."

"Baba yalvarırım yapma nolur. Son senem Baba şura da bir kaç ay kaldı nolur yapma."

Artık canımın acısını ve yolunan saçlarımı da unutmuş sadece babamın ayaklarına kapanmıştım.

Kafam yere eğik bir şekilde hâlâ babama yalvarırken gelen tokat sesiyle kafamı kaldırdım.

"YETER! BUNCA SENE SUSMAM HATAYDI BENİM. BU KIZ OKUYACAK NE SENİN GİBİ YOBAZ BİRİ OLUCAK NE DE BENIM GİBİ SANA MUHTAC BIR EV KADINI! ANLADIN MI? DEĞİLSE ALIRIM BAŞIMI GİDERİM BABAMIN EVİNE. DUYDUN MU BENİ!"

Babam, annemden yediği tokattan ziyade sözlerin şokuna girmiş bir şekilde anneme bakarken bakışları sertleşti ve beni itekleyerek ceketini de alarak evden çıktı.

Annem benim gibi yere çökerek yanıma oturdu ve sarıldı. Benim bu sıcaklığa ihtiyacım vardı annemin sıcak yuvasına ihtiyacım vardı ama benim başımı okşuyan Baba şefkatine de ihtiyacım vardı.

Dedem, Mardin de aşiretin başı olmasına rağmen bir gün adıyla anneanneme erkek çocuğu baskısı yapmamış ve bütün çocuklarını da eşit sevgide büyütmüştü.

Babamlar Ankaralı ve babamın babası ise tam zıttıydı 4 kızı ve 1 oğlu vardı bu yüzden babamı el üstünde tutarak halalarıma çektirmiş bir insandı.

Çoğu insan ön yargılı bir şekilde insanları yaşadıkları şehire göre yargılarlar ve mesafe koyalar ama asıl önemli olanın karakter olduğunu göremezler. Çoğu arkadaşım aşiret torunu diye beni alaya alırken Ankara beyefendisi olan babam tarafından eziyet görüyordum. Nereli olduğunun bir önemi yoktur önemli olan insanın kalbi ve karakteridir.

"Sınavlardan sonra dedenin yanına gideceksin Ömür."

"Peki.."

Annem saçlarımı okşayarak bana sarılırken tek diyebildiğim kelime Peki olmuştu.

...

Odama geçtiğim de yıllardır içimde olan yalnızlık hissi yine kendini belli ederken telefonu elime aldım. Kimi arayıp kime ne dert anlatabilirim ki herkesin kendince derdi varken ben kime ne diyebilirdim ki?

Annem her zaman için ne olursa olsun sırrını kendinde sakla gün gelir kime ne anlatırsan gelir sana kullanır demişti. Haklıydı da insan oğlu bu düştüğünüz her an da el uzatmak yerine ezmeye çalışırdı.

Başımı kitaplığıma çevirerek onlara buruk bir tebessüm hediye ettim. Yine bu çukurdan beni onlar kurtaracaklardı. Benim sığınacak limanım yine onlardı.

Bir elimde olmasına lanetler ettiğim ama onsuz da yapamadığım sigaram bir elimde kitap ve gözümde ki yaşla geceyi kapatmıştım.

...

Gök Gözlü: Günaydın, nasılsın?

Gök Gözlü: Dün az kalsın elden gidiyormuşsun.

Ömür: Sen nerden biliyorsun?

Gök Gözlü: Kuşlarım var benim.

Ömür: O kuşlarını bulursam benle aralarında ki bağ yok olacak haberleri olsun.

Gök Gözlü: Biraz sinirli misin?

Ömür: SENCE SİNİRLİ OLMAM NORMAL DEĞİL Mİ ATLAS. NE OLDUGUNU BİLMEDİĞİM BİR ADAM EVİME KADAR GELİYOR VE NE HİKMETSE KİMSENİN DUYMADIĞI OLAYI BİLE BİLİYOR. NASIL OLAYIM ATLAS!

Gök Gözlü: Ben özür dilerim Ömür sadece iyi olup olmadığını merak ettiğim için tekrar sizin evin önüne geldiğim de Asrın ve ailesini gördüm (Asrını nerden tanıyorsun deme çevrende ki çoğu arkadaşını biliyorum ha neden nasıl dersen hani çevren instagram falan..) her neyse Asrın babası ile kavga ediyor ve seni nasıl kendisine isterler falan konuşuyordu ve galiba Bade'yi seviyormuş.

Atlasın yaptığı uzun açıklamadan sonra kendimi kötü hissetmemiştim. Dünün siniriyle birden ona patlamıştım.

Ömür: Atlas ben özür dilerim, sadece dün pek güzel bir gün değildi. Üzerine birde kimseye anlatmadığım bu durumu sen bilince öyle saçma bir kafaya girip patladım sana, özür dilerim.

Gök Gözlü: Problem yok seni anlayabiliyorum.

Ömür: Özür dilerim.

Gök Gözlü: Güzelim, gerçekten problem değil.

Ömür: Ben olsam bakmam bana
             Bir çorba bile yapmam bana..

Gök Gözlü: Bin kere gelsem dünyaya
                     Bin kere seveceğim...

Ömür: Ebru Gündeş severim.

Gök Gözlü: Bende seni

Ömür: nE

Gök Gözlü: Ay ne alaka ne alakaa

Gök Gözlü: Dayım doğuruyor ben gideyim görüşürüz gülüşü güzelim.

Ömür: Görüşürüz Gök Gözlüm.

Gök Gözlü: OHA BANA SAHIPLENME EKI KULLANDIN.

Gök Gözlü: BANA BANA ATLASA.

Gök Gözlü: ÖMÜR BURAYA GELIR MİSİN?

Gök Gözlü:

Gök Gözlü:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Görüldü

Hayat Ağacı | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin