Hayat Ağacı | Yarı Texting

Bayram'a Özel Bölüm

"SAAT 5 OLMUŞ NERDE BU EVİN AHALİSİ NERDE NAMZA GİDECEKLER"

Dedemin gürlemesi ile yataktan sıçrayarak kalktım.

Üstümde pandalı pijamalarımla avluya indiğimde bir gözümü henüz açamamış bir şekilde dedemin yanına oturarak başımı dizlerine koydum.

"Dede neden bağrıyorsun?"

Hasta olduğum için ince mırıldanışım küçük bir çocuğunun sesi gibi çıkmıştı.

"Sen hariç herkese sesleniyorum ben güzel kızım hadi sen git yat geri."

"Dedemin dizinin dibinde her zaman daha rahat."

"Dedenin dizinin dibi madem daha rahat o zaman evlenme gel bizimle kal."

Atlas'ın evlilik teklifini kabul etmemden bu yana Dedem beni sürekli yanında tutar olmuş ve Yanarlara karşı da kin beslemeye başlamıştı ama yine de bu bayram kurban ortağı olarak onları seçmişti.

"Tamam uyanınca Atlası arar ayrılırım ondan."

Gözüm kapalı söylediğim sözler üzerine gelen öksürük sesiyle gözlerimi açarak hızla ayağa kalktım.

Atlas kıp kırmızı olmuş bir şekilde öksürük krizine girmişken babası onu sakinleştirmeye çalışıyordu Dedemse keyiften dört köşe olmuş bir şekilde gülerek onları izliyordu.

Mehmet amca bana bakarak su istediğinde hızla mutfağa girip su getirdim.

"Sefa amca amacın ne? Neden beni Ömürümden ayırıyorsun?"

Nefesini toparlayan Atlas küçük bir çocuk misali dedeme isyan ediyordu. Herkese karşı sert duran beyimiz şuan küçük bir çocuk gibiydi bense hâlâ pijamalarımla ayakta dikiliyordum.

"Sana da helal olsun Ömür oğlumu bir çırpıda bıraktın. Aferin kız sana ben bu yüzden kız evlat istiyorum bak bak Han efendi gör vefalı evlat nasıl olunur."

Mehmet amca beni övdün mü gömdün mü?

"Baba işte Ömür de senin kızın olacak."

"HÖST KENDINE GEL PUŞT!"

Dedemin sesiyle hepimiz yerimizde zıplamıştık.

"Ömür git kızım şu ev ahalisini uyandır. Sağır sultan duydu kalktı bizimkiler hâlâ yatıyor."

Dedemin sözlerini kafamla onaylayarak merdivenlere yöneldim.
İlk hedefim anneannem olmuştu. Odaya girdiğimde baş örtüsünü düzelten anneannem ile arkasından sarılarak yanaklarını öptüm.

"İyi bayramlar sultanımmmmm."

"İyi bayramlar kuzumun kuzusu, kara kuzum benim."

Önüne döndüğünde elini öperek tekrar sarıldım bu sırada anneannem döşünde ki vallah billah cüzdanını çıkararak 200 lirayı elime sıkıştırırken bir yandan da kapıyı kontrol ediyordu.

"Al bunu gönlünce harca He mi?"

"He anneanne He."

Aramızda ki diyaloğa gülerek pamuk yanaklarından tekrar öptüğüm de geri çekilerek beni ittirdi.

"Yeter kız sende beyim bu kadar öpmüyor beni. Çekil şuradan da beyime kahvaltı hazırlayım bugün bayram."

Anneannemin ani ruh değişimi ile şoka uğrarken dediği gibi önünden çekilerek odadan çıkmıştım.

Sırada ki istikamet Melis'in odası.
Üst kata çıktığımda odanın kapısı zaten açıktı. Açık olan kapıdan odaya göz gezdirdiğim de boş olan oda ile Melis'in çoktan kalktığını düşünerek bir yan odaya geçtim eşeğin büyüğü buradaydı.