14

356 30 9
                                    

Medya Ömür'ün küçüklüğü 🦋

Medya da ki bir diğer şarkı ise benden sizlere🫀

Keyifli okumalar dilerim❤🫂
...

"Hadi ama Demir yaa yaparsın benim için biricik kuzenin hatta en güzel ay hatta dur en sevdiğin kuzenin için yaparsın lütfenn."

Tam bir saattir Demir'i kendi casusum yapmaya çalışıyordum. Planım Demir ile tatlıyı Atlas'ın odasına göndererek ona kapıdan bir kızın verdiğini onun arkadaşı olduğunu söylemesini rica etmiştim bu sıra da bende instagramdan hikayeme kahvaltı masasını atarak evde gibi gözükecektim. Ama gelin görün ki Demir beyin öküz inadı tuttu.

"Ya zaten Atlas yetiyor bir de ikinizin arasında kalamam ben."

"Benim sende gram değerim yok demek ki Demir. Atlas bana anonimcilik oynasın benden gizli ona bilgi ver ben isteyince yapamam Ömür edemem Ömür. Peki. Sağa çek şu arabayı."

"Ne?"

"SANA ŞU ARABAYI SAĞA ÇEK DEDİM."

Şok olmuş bir şekilde bana bakarken bir yanda da ne yapması gerektiğini düşünür gibi yola bakıyordu.

"Tamam Allahın manyağı tamam ne dersen yapacağım."

"HAYIR, SENDEN HİÇBİR ŞEY İSTEMİYORUM! ÇEK SAĞA ARABAYI."

"Ömür delirdin mi? Saçma saçma konuşma rahat dur tamam dedim işte tamam özür dilerim daha önceden kabul etmem gerekirdi ne yapılacak anlat."

"Hiçbir şey istemiyorum senden. Hastaneye varınca nasıl olsa ineceğim."

"Yemin ediyorum manyaksın tamam yardım edeceğim ve hatta gel sana kitap alalım aaa bak orda kitapçı var."

"Peki."

Yüzümde ki sırıtmayı kafamı eğerek saklarken yüzümü cama döndüm. İşte bu kadardı ;)

"Peki ne demek oluyor?"

"Dediğin her şeyi  kabul ediyorum tamam demek oluyor kitap listeme bakmam gerek."

Ağzının içinde "Cadı" diyerek hayıflanırken bir yandan da sabır diliyordu. E ne yapayım nazım bir sana geçiyor Demir(!)

"Senin sinirli halinle baş edeceğime inan ard arda  üç ameliyata girerim daha iyi."

"Anlamadım?"

"Yok bir şey in hadi."

Sırıtarak arabadan indiğimde koşar adım kitapçıya girmiştim.
Saati kontrol ederek almam gerekenleri alırken gördüğüm kitap ile duraksadım kitabı daha önce okumuştum ve şuan nedense Atlas ile aramda ki bağı hatırlatmıştı elime aldığım kitabı incelerken ismini kendi içimde fısıldadım 'Sevgiler Aaron' , 'Sevgiler Atlas.' Kitaplarla birlikte kasaya yürürken  aklıma gelen fikirle küçük mektup kağıtları da aldım.

Elimde ki poşetler ile hızlıca arabaya geçerek aklımda ki fikri gerçekleştirme girişimine koyuldum.

...

"Eminsin demi? Atlas 12'den önce kendine gelmez."

"Emin değilim ama %90 lık bir ihtimal var."

"Tamam o zaman sen önce kontrol et ben öyle gireyim."

"Tamam ama bunlar?"

Elinde ki tatlı ve kitap poşetini kaldıran Demir'e gülümseyerek bakarken daha hastaneden içeri girmemistik bile ama bu süre zarfında beni azarlamaması için onun işine gelecek şeyleri düşünüyordum.

"Atlas uyandığında tatlıyı getireceksin ve daha sonra çıkış saatti geldiğinde kitabı vereceksin abicimmm."

"Peki küçük hanım buna da tamam."

Hastanenin dördüncü katına geldiğimizde derin bir nefes aldım ve önden Demir'i göndererek beklemeye başladım. Aradan geçen bir buçuk iki dakikalık süreçte içerden çıkan hemşire ve Demirle yerimde doğrularak onlara döndüm.

"Henüz uyuyor ve derin bir uyku da korkmana gerek yok ilaçlar etkisini yarım saat kadar sonra yitirir."

"Anladım, teşekkür ederim Demir."

Sessizce beni onaylarken bir yandan hemşireyi bu konu hakkında tembihlerken bir yandan da kendi odasına doğru resmen koşuyordu.

İçeri girdiğimde yatakta ki adam içimin burkulmasına sebep oldu beyaz cildi biraz daha solmuş, spor geçmişini belli eden vücudu zayıf duruyordu. Saçları seyrek ve kısaydı. Aşık olduğum mavilikleri ise benden gizlenircesine kapalıydı gerçi şuanda da amacım oydu  ben gidene kadar kapalı kalmasının bana yararı var.

Yatağın yanında duran sandalyeyi biraz daha yatağın yanına çekerek oturdum.

"Galiba ilk defa seninle bu kadar yakından konuşma fırsatını elde ediyorum. Her ne kadar bu konuşma tek taraflı olsa da."

Ellerim bir an için elinin üzerine gittiğinde tuhaf bir tedirginlik ile kendimi geri çektim.

"Bana öyle bir dönemde geldin ki Atlas ben bile kendimden, hayatımdan şüphe ederken tek tutunacak dalım kitaplarımken bana öyle bir baktın ki hayata tutunacak bir neden buldum. Lütfen güçlü kal çabuk iyileş." Gözlerim dolarken içimde ki titremeye engel olamayarak küçük bir hıçkırıkla ağlamaya başladım.

"Ve sen Atlas Han Yanar bana en büyük vurgunu yapıp bu kısa sürede olağan üstü bir şekilde beni kendine bağlayan bir etken oldun şimdi ki savaşın sadece kendin için değil bizim için olmalı. Ben Ömür Güçlü her durumda ayakta duran ben bir sana yenildim sense bu yenilginin en güzel halisin."

....

Hayat Ağacı | Yarı Texting Where stories live. Discover now