21

339 30 30
                                    

"Müsadenizle ben artık odama geçeyim. Hepinize iyi akşamlar"

"Müsade senindir kızım yarın erken kalkacaksın git ve iyice dinlen."

Kahvelerin ardından derin sohbete giren dedemlerden müsade isteyerek kalktığımda gerçekten ayakta durmak bana işkence gibi geliyordu.

Odama geçerek yarın sabah Ankara'ya geleceğimi haber vermek amacıyla telefonumu elime aldığımda gördüğüm cevapsız aramayla şaşırmıştım. Şaşırma nedenim cevapsız arama değildi arayandı çünkü arayan babamdı.

"Baba" Aranıyor...

"Evet?"

"Beni aramışsın baba dedemlerin yanındaydım duymadım."

"Evet. Ne zaman geleceksin?"

"Yarın sabah geleceğim."

"Erken değil mi? Yoksa orda bir şeyler mi oldu?"

(Babam beni mi merak ediyor? NE!)

"Hayır baba, bir sorun yok sadece derslerden geri kalmamak için erken gelmek istedim."

"Derslerin giderken aklında değildi ama.
Neyse bunu sorgulamak için aramadım yarın geldiğini annen bilmeyecek onunla yarın için planlarım var senin bunu mahvetmeni istemiyorum bu sene bari doğum günümü eşimle mutlu kutlamak istiyorum. Otelde falan kal bir gece devletten burslusun zaten."

(Duyduklarımın şokuyla olduğum yerde sendeledim. Beni hiç bir zaman sevmeyecekti bu bir gerçekti...)

"Oradakilere de supriz yapacağım falan de hallet işte."

"Tamam baba."

"Bu arada sen oradayken seni rahatsız eden birileri veya saçmalayan insanlar oldu mu? Sonradan kulağıma senin kızın böyle diye laf gelmesin de."

(Aklıma ilk başta geldiğim gün havalimanında karşılaştığım kadın gelse de babamın sormasında ki amaç belliydi sevmediği kızının namusu kendi adı ve soyadı demekti bana edilecek tek bir laf ona gelmiş olacaktı...)

"Hayır baba konaktan çıkmadım."

"İyi güzel. Kendine iyi bak..."

...

Telefonun kapanmasıyla odada ki sessizlik ile baş başa kalmıştım. Yaşadıklarımın ağırlığı migrenimi tetiklerken göz yaşlarım benden habersiz bir bir düşmeye başlamıştı. Ben sadece kız olarak dünyaya geldiğim için bu kadar değersiz görülmemeliydim.

Hayat Ağacı | Yarı Texting जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें