ILK GÜN

535 5 0
                                    

(Hikayede Cana isminde yeni bir karakter var. Uzun zamandır ilk kez yazıyorum, umarım beğenirsiniz.)

Yıldız çok endişeliydi.

Bu gün ilk kez çocukları Güney'i bakmak için evde olmayacaktı. "Ah, benim canım oğlum" diye içini çekti, "Gidiyorum ama aklım hep sende." Yıldız oğlunu doğurduktan sonra restorana gitmeyi bırakmıştı, çocuklarıyla vakit geçirmek ve bebeğin tüm yükünü büyük kızlarına bırakmamak için evde oturmayı tercih etmişti, ama zaman geçtikçe restoranın müşterileri artmaya başladı ve Yıldızın ortağı Halil ve en büyük kızı Feride yükün altından kalkamıyordu artık. Yıldız çocuğunu uyuttuktan sonra mutfakta kızlarını kahvaltı sofrasından kalkarken bulur, "Kızlar, hiç yememişsiniz, acele etmeyin, oturun hadi." kızları yeniden masaya davet eder ve kendisi sofraya oturur.

"Yok Yıldız anne, sen otur bizim okula yetişmemiz lazım." kızların en küçüğü Emine (yada kendisinin tercih ettiği isimle Mine) cevap verir. Kuzey'in kızları Mine ve Gökçe okuldan atıldıktan sonra uzun bir ara vermiştirler, şimdiyse nihayet okula dönecekleri için sabırsızlanıyorlardı.

"Evet Yıldız mom, okula yetişmemiz lazım sen ablamla ve babamla yap kahvaltını. Hadi byee!!" Gökçe, ortanca kızı cevap verdi ve evden çıktılar.

"Günaydın aile sakinleri!" diye bağırarak evin beyi Kuzey Mollaoğlu elinde gazeteyle içeri girer. "Çikçikler toz oldu okula bakıyorum, " kızlarından söz ederek devam etti, "Feride kızım sen işe gitmeyecekmisin, beni Mavişimle yalnız bırakıp?" Feride gülmeye başladı, "Evet, evet, gidiyorum. Yıldız anneciğim, seninle işte görüşürüz."

"Tamam Feride ben birazdan ordayım." Yıldız cevap verdi. En büyük kızının el sallayıp kapıdan çıktığını gördükten sonra kocası Kuzeye döndü, "Kuzey, biz iyi mi yaptık kötü mü yaptık bu bakıcıyla bilemedim ben." diyerek endişelerini kocasına bildirdi, "Ah acaba çok mu acele ediyorum ben, işe dönmesem mi acaba?" Kuzey karısını rahatlatmaya çalışır.

"Aşkım endişelenme, nasıl istersen öyle yaparız." karısının çayını tazeler, "Eğer için rahat etmiyorsa, söyleriz Halil'e bir eleman daha tutsun. Çalışmak istiyorsan Mavişim, gönül rahatlığıyla gidebilirsin bence. Ama bakıcıyla bir tanış ilk önce" Yıldızın saçlarıyla oynamaya başlar. "Eğer içine sinmezse gitmek zorunda değilsin, hem annen bakıcıyı tuttuğumuz ajansı çok araştırmış şiddetle tavsiye etti kadın."

Yıldız kocasına sarılır, "Haklısın Aşkım," diyerek kafasını sallar, "Bir konuşayım, sonra karak veririm. Hem restorana gitmeyi de özledim, işimi özledim." diye içini çeker. 

"Biliyorum canım. Eğer işe gitmeye karar verirsen beni ara, bizim manyak çikçiklere söylerim okuldan sonra direk eve gelsinler kardeşlerine göz kulak olsunlar." der ve sofradan kalkar, "Hem, o Orta Dünya Dingilleriyle dolaşmak yerine Analarına bi yardımları dokunsun." karısının saçlarını öper. "Bende erken dönmeye çalışırım, senin için rahat olsun Mavişim."

Kuzey çıktıktan biraz sonra Ajansın yolladığı bebek bakıcısı Cana gelir. Yıldız ilk önce tedirgin hisseder ama Cana'nın Güney'e karşı davranışları ve iyi kalpli birine benzemesi onu rahatlatır. "Hiç merak etmeyin Yıldız hanım, Güney benim baktığım ilk bebek değil." diyerek rahatlatmaya çalışır, "Lütfen içiniz rahat olsun, Güney'le çok iyi vakit geçireceğiz." Cana gülümser. Yıldız oğlundan ayrılmayı zor bulsada, onun iyi ellerde olduğuna ikna olur, "Peki, öyle olsun. Ama bişey olursa hemen beni arıyorsunuz." Yıldız restorana gitmeye karar verir.

--------------------------------------------------------------

Yıldız işe gittiği için çok mutlu olur, söz verdiği gibi Kuzey'i kararından haberdar eder. Kuzey söylediği gibi işten erken döner, kısmen Yıldıza söz verdiği için ve diğer yandan oğlunu bir yabancı ile bıraktığı için Kuzey de tedirgindir ve oğlunun iyi olduğundan emin olmak ister.

Cana Güneyin yemeğini verdikten sonra kapı çalır. Cana kapıyı açar açmaz çok yakışıklı bulduğu bir adamla karşı karşıya gelir. "Siz Kuzey bey olmalısınız herhalde" diye sorar be Kuzey beyin içeri girmesi için kapıdan çekilir.

Içeri girdikten sonra Kuzey cevap verir "Evet, sizde Cana hanım olmalısınız. Karım sizden bahsetti." el sıkıştıklarında Cana garip bir elektriklenme hisseder. Kuzey tanıştıktan sonra oğluna gidip onunla özlem giderir. Çocuğuna bu kadar bağlı ve sevgi dolu olması Canayı daha da çok etkiler.

"Siz gidebilirsiniz Cana hanım, merak etmeyin kızlarım da birazdan okuldan gelir. Ödemeyi peşin mi alıyorsunuz?" Kuzey bir an önce Cana'yı göndermek ve oğluşu ile vakit geçirmek istiyordu.

"Hayır Hayır ödemeyi ajansa yapıyorsunuz ben onlardan alıyorum merak etmeyin Kuzey bey. Ben sizi oğlunuzla bırakıyim, yarın görüşmek üzere" diyerek Cana eşyalarnı toplar ve çıkar. Evine giderken aklında tek birşey vardır - Kuzey. Onun nekadar yakışıklı olduğu, nekadar karizmatik olduğu ve nekadar ailesine bağlı bir adam olduğu. Cana ilk kez böyle bir adamla karşılaştığı için Kuzeyden çok etkilenmiştir. Bu kadar kısa bir sohbet ardından sonra bir insanın onu bu kadar kendine çekmesi Canaya büyk bir sürpriz olmuştu. Şimdilik bu konu üzerinde birşey yapmamaya kara verir. Sadece işini yapıp duygularının ne yön alacağını zamana bırakmaya karar verir.

AILE SAADETIWhere stories live. Discover now