DESTEK

77 2 0
                                    

Planlarının ayrıntılarını tartışmayı bitirdikten sonra, arkadaş grubu ayrılamadı. Osman'ın yaktığı ateşin başına oturup hafif bir sohbete başladılar, sonra hafif sohbetler derinleşince Mine'nin yeni evli hayatı hakkında konuşmaya başladılar.

"Mine hakkaten, sen küçüklüğünden beri evli olmanın hayalini kurardın." Gökçe kardeşine dedi, "Şimdi biliyorum durumlar farklı, ama içinde bir yerde sonunda evli olduğun hayallerinin gerçekleştiğini hissediyor musun?"

Mine, yanında oturan insanlara her şeyi anlatabileceğini biliyordu ve onların onu asla yargılamayacağını biliyordu, bu yüzden bugün onlara açılmanın ve hissettiklerini anlatmanın sorun olmayacağına karar verdi.

"Evet," Mine içini çekerek başladı, "kendimi bildim bileli en büyük hayalim, evlenip evimin kadını olmak. Okula devam etmek, iş kadını olmak falan bunlar beni hiç bir zaman çekmedi. Benim hayallerimde sadece bir mutlu yuva sahibi olmak var." Mine Gökçe'nin söylediklerine katıldı.

Şimdiye kadar Mine'nin sözlerine kimse şaşırmadı. Hepsi Mine'nin en büyük hayalinin kendi ailesine sahip olmak olduğunu biliyordu.

"Ama tabii şimdi ki olaylar hayalimdekilerden çok farklı." Mine devam etti. "Hayallerimde, babam beni anlı şanlı bir düğün ile, benden gurur duyarak gelin ediyordu. Utancından ismini temizlemek için düzenlediği, ailemden kimsenin katılmadığı bir nikahla değil." Mine nedenlerini saymaya başladı.

"Hayalerimde bir evlilik teklifi vardı, babamdan yapmadığım bir şey yüzünden tokat yiyip evlenmenin bir ceza haline dönüştürülmesi yoktu.  Babamın beni evlatlıktan atması yoktu, yüzüme bakmadan bile çekip gitmesi yoktu." Mine ne kadar çok neden sıralarsa gözlerinde o kadar fazla yaş birikir.

"Rüyalarımda benimle evlenmeyi her şeyden çok isteyen bir kocam vardı. Babam silah doğrulttuğu için benimle zorla evlendirilen biri değil. Hayalimde, evlendiğimde bende, kocamda, ailemde çok mutluyduk. Ama gerçek hayatta ailemi kaybettim, kocam ise iradesine karşı benimle evlendi ve ailem beni reddetiği için kendini benimle ilgilenmek zorunda hissediyor." Mine ağlamaya başlar.

"Minecim lütfen güçlü ol canım." Feride kız kardeşinin elinden tutar, "En kısa zamanda babama senin masum olduğunu kanıtliycaz. Ozaman haylerini tümü ile yaşaya bileceksin."

"Bilmiyorum," Mine ağlamaya devam eder, "Babamı affetmek çok zor olucak."

"Hem sen o kadar düşünme ya. Emin seni her şeyden daha çok seviyor." Osman Mine'yi sakinleştirmeye çalıştı.

"Onu istemediği bir işin içine sürüklemiş gibi hissediyorum. İstemediği bir hayata hapsetmiş gibi hissediyorum." Mine itiraf etti, Osman ona en yakın oturduğu için sarıldı, "Emin'in yüzüne bile bakamıyorum, çocuk resmen benim yüzümden masum olmasına rağmen böyle bir şekilde cezalandırıldı."

"Mine, kendini bu kadar suçlamamalısın." Feride kardeşini teselli etmeye çalıştı, "Emin iyi bir çocuk, seni çok seviyor, öyle düşünmediğinden eminim ben."

Dördü de birbirine sarılmıştı. Mine'nin her şey için kendini suçladığını biliyorlardı ama böyle hissetmesi için hiçbir sebep yoktu. Kardeşlerini tuzağa düşürmek Cana'nın, inat edip Mine'yi dinlemeden cezalandırmak da Kuzey'in suçuydu.

Geç oluyordu, ama grup hala ayrılamadı. Kısa süre sonra Emin amcasıyla onlara katıldı ve Mine grubun diğerlerine endişelerinden ona bahsetmemeleri için yalvardı.Emin'in amcası, Osman ona her şeyi anlattıktan sonra Kuzey'e hala kızgındı, bu yüzden evine bu kadar yakın olmak istemedi, hepsinin evlerine gitmelerinin daha iyi olduğuna karar verdiler. Gitmeden önve yangını söndürmeye ve eşyalarını toplamaya başladılar.

AILE SAADETIWhere stories live. Discover now