MÜJDE

100 3 0
                                    

Mine sonunda yalnız kalmayı başardı. Sürekli başında birinin beklemesinden bıkmıştı, aşırı ilgiden bıkmıştı. Zor oldu ama Emin'i amcasına işlerinde yardım etmeye ikna etmeyi başardı.

Emin, Mine'yi yalnız bırakmak istemiyordu ama Bedri amcasının yardıma ihtiyacı olduğunu biliyordu, bu yüzden Mine'ye kendini fazla yormayacağına ve bir şeye ihtiyacı olursa hemen onu arayacağına söz verdirdikten sonra isteksizce Bedri'ye yardım etmeye gitti.

Mine huzur ve sessizliğin tadını çıkarmak için evde yalnız kaldı. Yarası iyileşiyordu, hastaneden taburcu olalı birkaç gün olmuştu. Artık ayağa kalkıp yardım almadan yürüyebiliyordu ama bir süre ayakta durmak yarasını ağrıtıyordu.

Bugüne kadar, ister Emin, ister Yıldız, ister ablaları olsun, onunla ilgilenecek biri her zaman bulunurdu ve kimse onun yatağından çıkmasına bile izin vermezdi. Son zamanlarda herkes ona aşırı korumacı davranıyordu bu yüzden sonunda yalnız olmak ve kimse onu azarlamadan yatağından ayrılabilmek ona çok keyif veriyordu.

Henüz kendini çok fazla zorlamaması gerektiğini biliyordu, bu yüzden kendine yiyecek bir şeyler hazırlamaya ve gününü kanepede televizyonda kaçırdığı dizileri izleyerek geçirmeye karar verdi, ama yemeğini hazırlarken kapı çaldığında planları bozuldu.

"Allah allah.. Kim acaba?" Mine kapıya doğru ilerlerken söylendi, "Emin bu kadar erken dönmüş olamaz."

"Sürpriz!" kapıyı açtığında ablaları ile karşılaştı.

"Aa kızlar?" ablaları davet beklemeden içeri daldı.

"Özledin mi bizi Minnak?" Gökçe içeri girdikten sonra sorar.

"Yani daha dün beraberdik.." Mine cevap verdi, "Abla senin işte olman gerekmiyormu?"

"İşler yoğun değil bu aralar bana pek ihtiyaçları olmuyo." Feride cevap verdi, "Bende orda boş boş oturmak yerine seni göreyim dedim."

"Tamam onu anladım. Gökçe senin bahanen ne?" Mine diğer ablasına döndü.

"Ben ruhen şu an dersteyim canım, merak etme." Gökçe cevap verdi, "Bedenen senin yanında olmaya tercih ettim canım."

"Mine niye yemek yapmakla uğraşıyorsun?" Feride, Mine'nin hazırladıklarını görünce sordu, "Daha dün bir sürü yemek bıraktık sana uğraşma diye."

"Evet onlar duruyo da canım başka bir şeyler istedi." Mine cevap verdi.

"Ay iyi yapmışsın, çok güzel kokuyo." Gökçe yemeğin kokusunu içine çekti, "Ay bu da evlendiğinden beri ev hanımı kesildi. Yemekler temizlikler."

"Ne var ya? Uğraşma benle!" Mine söyler.

"Uğraşma ya kardeşimle," Feride savundi, "Seni de görücez evlenince."

"Ohoo çok beklersiniz." Gökçe güldü, "Ben evleneceğim de, ev işi yapacam da, kocama bakacam da, sonra çocuğumuza bakacam daa.. Ohoo."

"Evet ya, zavallı Osman," Mine güldü, "Çocuk seni beklerken saçlarına ak düşecek."

"Bence hiç acele etme." Feride kardeşine söyledi, "Daha çok gençsin. Hele çocuk falan o toplara hiç girme lütfen."

"Onu bana değil, çoktan evlenen kardeşine söyle ablacığım." Gökçe konuyu Mine'nin üstüne çeker, "Hem ne iş? Aşermeler falan?" Gökçe kız kardeşi ile şakacıktan uğraşmaya devam eder.

"Ya Gökçe uğraşma benle!" Mine güldü, "Hem ben 'aşerdim' demedim ki, canım sadece farklı bir şey istedi dedim."

"Tamam yeter uğraşma kızla. Ben şundan koyim hep beraber yiyelim." Feride tabak çıkartmaya başladı, "Ama Gökçe şakadan da olsa doğru yere parmak bastı." Feride kardeşine ciddi bir bakışla döndü, "Aile kurmak en büyük hayalin olabilir canım, ama çocuk için daha erken, biliyorsun dimi?"

AILE SAADETIWhere stories live. Discover now