EVE DÖNÜŞ

94 3 0
                                    

Kocası yanına oturduğunda Yıldız, hastane kafeteryasında bir masaya oturmuş Güney'e yemek yediriyordu. Yıldız, Kuzey'in derin düşüncelere daldığını açıkça görebiliyordu.

"Neler dönüyor yine kafanda?" Yıldız kocasından sordu, "Hem ne konuştun Mine ile? Barıştınız mı?" Yıldız merak etti.

"Hayır tabii ki, ama barışacaz." Kuzey cevap verdi, "Ama nasıl onu düşünüyorum işte."

"Mine yufka yüreklidir, affeder seni merak etme," Yıldız sevdiği adamı teselli etti, "Pişmanlığını gördü o, fazla süründürmez seni."

"Önemli değil, ömrümü harcamaya hazırım." Kuzey kendinden emin bir şekilde söyledi, "Kızımı geri kazanmak için asırlarca uğraşırım."

"Peki ya nasıl kazanmaya planlıyorsun?" Yıldız merakla sordu.

"O da soru mu mavişim?" Kuzey karısına döndü, "Senin aşkını nasıl kazandıysam, kızımı da öyle geri kazanacam."

"Öküz olarak mı?" Yıldız gülümsedi.

Kuzey ayağa kalktı ve karısından makas aldı, "Gerekirse öküz de olacam. Görürsün mavişim."

"Sen bilirsin kocacım. Elinden geleni ardına koyma." Yıldız, kocasının kararlılığından gurur duysa da duruma yaklaşımını komik buldu.

"Kız Yıldız," Kuzey fısıldayarak karısına doğru eğildi, "Ben bu kızdan o Emind denen çakma Legolas'ı bırakıp eve dönmesini nasıl sağlarım?"

Yıldız kahkahalara boğuldu ve başını salladı, "Hiç şansın yok." Yıldız kahkaha atarak kocasına açıkladı.

"Deme ya, bir umut vardır, dimi?" Kuzey ısrar etti.

Yıldız gülmesini durduramıyordu, cevap vermek yerine sadece gülerek kafasını salladı.

"Amaan, senden akıl isteyen de kabahat." Kuzey kafasını çeverdi, "Gidiyom ben."

"Ay dur! Nereye?" Yıldız kocasının çocukça tavırlarına güldü.

Kuzey çocuğunu ve karısını öptükten sonra gülümseyerek cevap verdi, "Plan yapacam."

Yıldız, kocasının sekerek gidişini gülümseyerek izledi. Kuzey'in hatalarını düzeltmeye bu kadar kararlı olduğunu görmek harikaydı ve Yıldız kocasının eski kişiliğine döndüğüne sevindi. Sevdiği adamı, kızını geri kazanacağından emin olacak kadar iyi tanıyordu.

------------------------------------------------------

Birkaç gün sonra Mine hastaneden taburcu oldu. Hastanede ki doktorlar, ihtiyaç duyması ihtimaline karşı Mine'ye ağrı kesici ve yavaş yavaş iyileşmeye başlayan bıçak yarası için bir merhem yazdı. Doktorlar Mine'yi taburcu etmeden önce mümkün olduğunca dinlenmesini, yarayı temiz tutmasını, bandajlarını düzenli olarak değiştirmesini ve dikişlerini patlatmamak için dikkat etmesi konusunda uyardılar.

Emin, Mine'yi evlerine getirdi ve ailelerinin hazırladığı bir sürprizle karşılaştılar. Kızlar ve Osman, Mine'i eve uğurlamak için evin her köşesini balon ve konfetilerle süslemişlerdi.

"Süpriz!" Uç genç aynı anda neşe ile bağırdı.

"Ne kadar çabuksunuz siz ya." Emin güldü ve sevdiğinin yürümesine yardım etmek için dikkatlice belini kavradı, "Gel sevgilim, otur şöyle."

"Burası ne kadar güzel olmuş. Teşekkür  ederim!" Mine etrafa bakmaya doyamıyordu, "Ama keşke zahmet etmeseydiniz, gerek yoktu!"

"Ne zahmeti ya? Baldızıma az bile." Osman cevap verdi.

AILE SAADETIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin