ÇARESIZ

126 2 0
                                    

Mine ile yaşanan olay'dan sonra ki haftalar boyunca Cana planını devreye sokmaya başlar. Çalışmadığı günlerde Yıldızın restoranına gider ve Feride ile sohbet eder.

"Bu sefer ne alırsın Cana abla?" Feride Cana'ya 'Abla' diyecek kadar onu kendine yakın hissetmeye başlar. Cana bu gün Feride'nin ona tam olarak nekadar yakın hissettiğini test etmeye karar verir. "Cana Abla?" Feride Cana'nın dikkatini çekmeye çalışır.

"Pardon Feride, sadece bir kahve alıyım, lütfen." Cana üzgün bir tavırla cevap verir. Feride'nin nekadar yardım sever bir insan olduğunu fark ettikten sona onun bu özelliğinden faydalanmak onun amacıdır. Ve tam tahmin ettiği gibi Feride kahvesini getirdikten sonra masaya oturur ve Cana'yı sorgulamaya başlar.

"Seninle dürüst olabilirmiyim?" Cana sorar ve Feride kafasını salladığında devam eder, "Mine neden bana karşı bukadar soğuk?" Cana bilmiyormuş gibi yapar.

"Açıkcası bilmiyorum," Feride dürüstçe cevap verir, "ama bunun seni üzmesine izin verme lütfen." Feride Cana'nin elini tutar, "Mine küçüklüğünden beri bizden daha içine kapanık bir kızdı. Sana ısınması biraz daha fazla zaman alıcak ama seni tanıyınca çok sevecek, söz." Feride gülümsedi.

"Teşekkür ederim, Feride." Cana mutlu olmuştu. Ama başka bir sebep yüzünden. Mine Ablalarına olayı anlatmamıştı. Feride'ye son bi 'büyük abla' davranışı ile restorandan ayrılıp planının diğer kurbanına göz atmak için gider. "Al bakalım bu hesap." der ve Feride'ye gereğinden fazla para uzatır. "Para üstünü hemen getiriyorum Cana Abla" Feride kalkmaya çalışır ama Cana onu durdurur, "Hayır, o senin bahşişin, canım." Cana gülümser, Feride'nin kabul etmeyeceğini hissedip lafını keser "Sen çok özverili bir insansın, Feride. Lütfen bunu kabul et. Üniversite için para topladığını biliyorum. Benimde bir katkım olsun. Ve eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa bana gelebilirsin, canım." Cana gülümser. Feride dayanamayıp Cana'ya sarılır "Abla sen çok iyi bir insansın." Cana planının iyi gittiği için sevinir.

Cana'nın sonraki hedefi Gökçedir. Bir kaç hafta önce 'tesadüfen' Osman'ın dolmuşuna biner ve Gökçe'nin her perşembe son dersi zorunlu olmadığı için, okulu kırıp Osman ile buluştuğunu öğrenir. Babalarına söylemiyeceğene söz verince Gökçe'nin gözünde hemen büyür.

"Gökçe restorandan gelirken babanın arabasını gördüm aman dikkat edin ne olur. " Cana Osman'ın dolmuşundan inerken yalandan Gökçe'yi uyarır.

"Teşekkür ederim, bestiee! Sen merak etme, canım." dedi, "Yarın bizde görüşürüz!!" Gökçe el salladı ve vedalaştı.

Cana'nın arkasından sevgilisine döndü ve konuşmaya devam ettiler.

"Çok tatlı bi kadın yaa, Seviyorum şu Cana'yı" Gökçe söyledi.

"Evet, tatlı bir insanmış gerçekten." Osman katıldı.

"Ay, bizim Mine hiç sevmiyor onu, hiç sevmiyor kadına çok ayıp ediyor" Gökçe fısıldadı. Osman nededini merak edip sordu. "Ay, sorma. Koymuş aklına 'tekin değil bu kadın' deyip deyip sayıklıyor minnoş manyak. 'Gözüm tutmadı' deyip duruyor." Gökçe açıkladı. Osman Mine'yi kendi kardeşi gibi çok sevdiği için Mine'nin bu tavrı onu şüpheleridir, "Aşkım, acaba Mine'nin bir bildiği olabilir mi bu konuda? Durup dururken öyle davranacak bir kız değil o çünkü, bir kulak verseydin kıza?" Osman önerdi.

"Aşkim, yok ya, görmüyor musun şeker gibi bir kadın. Çok iyi bir kadın yani. Mine'yi dinlemem gerektiğini düşünsem bir kulak verirdim ama kadını gördün sende" Gökçe açıklar.

"Peki aşkım, sen öyle diyorsan, öyle olsun." Osman sevgilisinin cevabını kabul eder.

--------------------------------------------------------------

AILE SAADETIWhere stories live. Discover now