KİLİTLENİP KALMAK

112 3 0
                                    

Kuzey kızıyla karşı karşıya gelince daha da sinirlenir. Şu anda ona bakan iri masum gözlerin nasıl böylesine yanlış bir şey yapabildiğini anlayamıyordu. Ailesinden böyle bir şey yapmasını bekleyeceği dünyadaki son kişiydi. Yine kanının beynine sıçradığını hissetti.

Evet, kızı bazen büyük şehirdeki o tiki kızlardan biri gibi olabiliyordu. Ve çoğu zaman görünüşüne her şeyden daha çok önem verirdi. Ama şehrin onu bu kadar etkilediğini hiç düşünmemişti. Onu bu kadar süslü bir kız yapanın İstanbul'un ve birlikte büyüdüğü insanların etkisi olduğunu her zaman biliyordu. Bundan daha fazlası olduğunu asla düşünmedi. Çünkü şehirde büyümüş olmasına rağmen yine de Kuzey'in kızıydı. Her şeye rağmen, itibarını her zaman ön planda tuttu.

Mine akranları arasında her zaman en masum kız olmuştur. Özellikle Gökçe'ye kıyasla hep onun kendisinden daha naif olduğunu düşünürdü, hatta bazen Feride'ye kıyasla, çoğu zaman da Gökçe'nin yaramazlıklarını çoğu zaman onunla birlikte planlamak yerine, ablasına katılmaya ve yaramazlıklarında sürüklenmeye ikna ediliyordu. Kuzey hiçbir kızının bu kadar alçalacağını düşünmemişti.

Öfkesinden neredeyse boğulacaktı. En küçük kızının yüzüne baktığında gözlerinde masumiyet göremedi. Öfkesinden dolayı tek görebildiği, onun hataları ve ailesine getirdiği utançtı.

Kızının yüzünde tek görebildiği onun hatalarıydı, tek hissedebildiği öfke ve hayal kırıklığıydı, duyabildiği tek şey Cana'nın sözleriydi..

Elinin Minnie'nin yanağına ne zaman çarptığını bile anlamamıştı. Tek bildiği, attığı tokatın öfkesini dindirmediğiydi. Daha ne olduğunu anlamadan karısı, gözlerinde şok ve öfkeyle aralarında duruyordu. Konuştuğunu görebiliyordu ama hiçbir şey duyamıyordu.

Iki büyük kızını, gözlerinde yaşlarla küçük olanı kontrol ederken gördü. Küçük olan şokla donup kaldı ve yanaklarından sessiz yaşlar süzülürken yanağını tutuyordu.

Kuzey hiçbirine ikinci kez bakmadı bile. Kızının kolundan tuttu, onu üst kattaki yatak odasına getirdi, kızı oraya kilitledikten sonra bir kez daha evden çıkmaya çalıştı ama çok sinirli karısı ve şok olmuş iki kızıyla karşılaştı.

"Napıyosun sen Kuzey?!" karısı ona bağırdı, "Öz kızına küçücük bir hata yüzünden nasıl böyle davranabilirsin?"

"Küçücük ha?" Kuzey alaycı bir şekilde söyledi, "Karışmayın bana! Emine'nin o odadan çıktığını duyarsam hepinizi harcarım. DUYDUNUZ MU BENİ!?" Kuzey yüksek sesle bağırdı ve kapıdan çıkmaya çalıştı, ama karısı tarafından durduruldu.

"Nereye gittiğini sanıyorsun?" Yıldız sordu, "Bize bir açıklama borçlusun. Böyle davrandıktan sonra çekip gitmekten utanmıyor musun."

"Utanmak mı?" Kuzey şimdi daha da sinirliydi, "Açın o telefonu," Kuzey yerden olan telefona işaret etti, "açın da görün kimin utanması lazımmış. Ben Babamlara gidiyorum ve döndüğümde o kızı dışarda görürsem, hepiniz pişman olursunuz." Kuzey kızları uyardı ve kapıyı çekip gitti.

Yıldız telefona baktı ve sevdiği adamı bu kadar öfkelendiren şeyin ne olduğunu merak etti.

telefona doğru yürüdü ve telefonu açmadan önce kızlarına döndü.

"Hadi gidin Mine'ye kapıyı açın." Yıldız taleb etti.

"Ama babam ne olucak?" Feride sorar.

AILE SAADETIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin