SOKAK NÖBETÇİLERİ

Depo

***
Başımın ağrısıyla gözlerimi araladım ve nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Bir arabanın içindeydim ellerim ve ayaklarım bağlıydı.

Sürücü koltuğuna baktım. Arabayı kullanan poyrazdı. Dikiz aynasından bana baktı ve sırıttı.

En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım.

Tabii ya oteldeydik poyraz sokak nöbetçilerine tuzak kurmuştu. Çağan bunu anlayıp merdivenlerden koşarak inmişti. Bende onun arkasından inecekken poyraz beni yakalamıştı ve gerisi karanlık...

Başımı çevirip elbiseme baktım. Eteği Baldırlarıma kadar çıkmıştı. Tabii ya bu şerefsiz hiç durur mu. İllaki bir yerlerime dokunmuştur.

Tam konuşacakken ağzımında bağlı olduğunu yeni anlamıştım. Vücudumun uyuşukluğu daha yeni yeni geçmeye başlamıştı.

El bileklerim çok acıyordu. Büyük ihtimal poyrazın bağladığı ip kesmişti.

Araba biranda durdu ve poyraz arabadan indi. Benim olduğum tarafa doğru geldi ve arka koltuğun kapısını açtı. Ve ayaklarımı çözmeye başladı. Sonra beni kolumdan tutup arabanın dışına çıkardı.

Önümüzde bir depo vardı ve oraya doğru yürüyorduk. Aklımda ki tek şey sokak nöbetçilerine ne olduğuydu. Onlara ne yapmışlardı..  Peki ya Çağan... Onu yakalamışlar mıydı?

Tuana: Hıhımhımım

Ağzımdaki bezi çözmesini istiyordum ama tabikide dediklerimi anlamıyordu. Bende gözlerimle bezi işaret ettim. Mal olsa bile dediğimi anladı ve bezi açtı.

Tuana: Beni niye buraya getirdin?

Poyraz: Canım sıkıldı bende oyun oynamak istedim.

Tuana: Diğerleri nerde!?

Poyraz: Valla bilmiyorum. Öldürmelerini söylemiştim artık yaptılar mı bilmem.

Tuana: Ne!😧

Öldürmelerini mi söylemişti..

Tuana: Peki ya... Çağan. Çağanı yakalamışlar mı?

Poyraz: Ha o başlarındaki piç mi? Peşinden gitmişler ama çok hızlı koşuyormuş. Onlarda silahla ateş etmişler.

Tuana: Ateş mi... etmişler.. Neresine?

Poyraz: Bilmem olmayan beynine etmişlerdir umarım. Hem sen Niye o piçi bu kadar önemsiyorsun. Seni benden daha güzel mi öpüyor😏

Tuana: Ne saçmalıyorsun sen ya!

Poyraz: Ah Tuana ah. Bana sesini yükseltmemeyi ne zaman öğreneceksin? Yoksa ben öğreteyim mi?

Kaçmamam için belimden sertçe tuttu ve dudağımı öpmeye başladı. Hiç vazgeçmeden çırpındım ama yine ve yine hiçbir katkısı olmadı. En sonunda dudaklarımdan ayrıldı ve bende yere tükürdüm.

Yüzüne tükürmek vardı ama o zaman bu işin sonu yatakta biterdi ve bu isteyeceğim hatta istemeyeceğim en son şeydi.

Poyraz: Öğrendin mi yoksa daha müsait bir yerde daha detaylı öğreteyim mi?

Tuana: Öğrendim.. Hadi nereye götüreceksen bir an önce götür.

Poyraz: Madem bu kadar merak ediyorsun gel bakalım.

Elini belime koydu ve yürümeye, benide yürütmeye başladı. Elbisenin bel kısmı açık olduğu için eli tenime değiyordu.

Ve bu onun çok hoşuna gidiyordu. Ama aynısı benim için asla söylenemezdi. Eli bir yandanda belimi okşuyordu.

Depoya doğru yürüyorduk, deponun kapısına geldiğimizde elini belimden çekti ve sürgülü kapıyı açtı. Deponun içine girdik.

Depo full boya kokuyordu. Ve bu benim öksürmeme neden oldu.
Koridorda yürümeye başladık ve deponun bir odasına girdik. Gördüğüm manzara karşısında şoka girdim.

Sokak nöbetçileri karşımda sandalyeye bağlı duruyorlardı..

*
*
*
Böyle heyecanlı bitirmek çok hoşuma gidiyor😁

Poyrazı sevmeyenler burada mı?

Sizce gelecek bölümde ne olacak?

Sizce Çağan'ım neresinden vuruldu?

Ve son soru, Sokak Nöbetçileri ve Tuana oradan kutulabilecek mi?

Diğer ekşın dolu bölümde görşürüzz.

Sizi sevyoree <14