SOKAK NÖBETÇİLERİ

Gizemli Kişi

Şokun üzerinden 1,5 saat geçmişti. İlk derse girip çıkmıştık. Şimdiyse teneffüsteydik. Kafeteryada oturuyorduk. Çağan ve ben yan yana oturuyorduk.

Karşımızda Leya ve Yağız vardı. Deniz'de benim yanımda hem telefondan oyun oynuyor hem de bizimle konuşuyordu.

Deniz: Ben size söylemeyi unuttum. Bu çağan ve tuana öpüşüyordu. Ben gelmesem sonları yatakta biticekti.

Yağız: Ne!

Leya: Ben en başından beri diyorum bunlar birbirlerini seviyorlar diye.

Çağan'ın kulağına eğilip konuşmaya başladım.

Tuana: Ya söyleyelim ya da bir şey yap. Yoksa anlayacaklar.

Çağan: Evet biz Tuana'yla sevgiliyiz:)

Deniz elindeki telefonu sertçe masaya koydu.

Deniz: Ne dedin sen. Bir dakika bunu duymaya daha hazır değilim. Allahım çocuklarımın hürmetini de mi görecektim. Ee çocuğunuzun adı ne olacak? Ya da düğünü nerede yapacaksınız? Ya da bebişi nerede yapacaksınız? Yani balayı nerede olacak? Yok ya ni-

Tuana: Deniz! Susar mısın!?

Leya: Deniz sadece sevgili olduklarını söylediler. Konu Ne ara evlenmeye geldi acaba?

Deniz: Ya ben çok heyecanlandım da o yüzden. Ama çocuğunuzun adını Jünior Deniz koyun tamam mı?

ÇağTu: Deniz!

Deniz: Of tamam sustum.

***
Benim içim hiç rahat değildi. Çağan daha hiç bir şey istememişti. Acaba bu fırtına öncesi sessizlik miydi? Umarım öyle değildir.

Çağan telefonuyla ilgileniyordu. Bende kafamı omzuna yasladım. Bana dönüp dudaklarını saçıma bastırdı.

Başımı kaldırıp yanağına bir öpücük konduracağım an başını bilerek döndürdü ve dudaklarımız buluştu.

Çok garipti. Dudakları aşırı yumuşaktı. Sanki bir pamuğu öpüyormuşum gibiydi.

Şimdiye kadar başka insanlarla 10'dan fazla öpüşmüşümdür ama hiçbirinde bu duyguları yaşamamıştım. Galiba aşk denen şey buydu. Ve ben hiçbir zaman böyle güzel bir insanla böyle güzel bir duygu yaşamayacaktım.

Çağanla sadece 2 saniye dudaklarımız değmişti ve dudaklarımızın ayrılmasına vesile olan şey bir flaşın patlamasıydı.

Deniz: Ahanda çektim. İşte bu be.

Yüzümün kızardığını hissediyordum.

Tuana: Deniz mal mısın ya!

Çağanın sırıttığını daha yeni görüyordum. Elini yumruk yapıp denize uzattı. Ve yumruklarını tokuşturdular.

Çağan: Hep biz öpüşünce çek tamam mı? Şimdi o fotoğrafı watsapp tan bana at.

Deniz: O iş bende😉

Gözlerimi devirdim ve sandalyemden kalktım tam sınıfa gidecekken:

Çağan: Tuanacım sen dur benim senden isteklerim var. Bana bir-

Bizim oturduğumuz masanın önünden bir kız geçiyordu. Çağanın diyeceği şeyden kurtulmak için hemen o kızın koluna girdim.

Tuana: Aaa sende mi burdaydın şeycim.

Kızın kulağına:

Tuana: Ee senin adın neydi?

X: Sueda.

Tuana: Suedacım geçen hoca size bir açıklama yapmış ya hadi anlat bana.

Hemen çağana dönüp elimi 1 dakika işareti yaptım. Suedayı kenara çektim ve anlatamaya başladım.

Tuana: Şimdi suedacım sen bana bir şeyler anlatıyormuş gibi yap. Çünkü çağanı inandırmam lazım. Anlaştık mı?

Sueda bana geçenlerde okulda olan kavgayı anlatmaya başladı. Kavga bayağı dikkatimi çekmişti. Ve kavganın sebebi bendim.

Sueda: Geçenlerde Oğuz tanımadığım bir adamla yumruk yumruğa kavga etti. Gidip oğuza nedenini sorduğumda ise 'boşver sueda, sadece tuanayla alakalı bu kadar bilsen yeter' deyip gitti.

Tuana: Kavga ettiği adamı bana tarif edebilir misin?

Sueda: Tuana gerçekten hiç hatırlamıyorum. Eğer hatırlasaydım söylerdim.

Tuana: Anladım😕 Neyse sana çok teşekkür ederim suedacım, bana çok yardım ettin. Yine konuşuruz. Görüşürüz . Kendine iyi bak.

Sueda: Görüşürüz Tuana. Sende kendine dikkat et:)

Suedaya gülümseyip onun yanından uzaklaştım.

Bu kavga meselesi biraz tadımı kaçırmıştı. Oğuzla kim benim yüzümden kavga ederdi ki.En iyisi oğuza gidip kimle kavga ettiğini sormaktı. Ama bunu şimdi yapamazdım. Akşam onu bizim orada ki parka çağıracaktım.

Bu iş hiç hoşuma gitmemişti hemde hiç...