"Anlaştık mı?"

3K 130 39
                                    

Ben doğru duydum değil mi? Az önce Leya Ülkü bize ihanet etti mi dedi?

Tuana: Ne! Nasıl yani?

Deniz: Bizim sırlarımızı gidip başkalarına söylemiş.

Yağız: Ama çağan sayesinde önemli sırlarımızı öğrenmediler.

Tuana: Çağan ne yaptı ki?

Çağan: Ben ülkünün bize ihanet edeceğini biliyordum. Davranışlarından belliydi.

Tuana: Nesin sen Sherlock Holmes mi?

Çağan: Sayılır😏

Deniz: Çokta mütevazi.

Leya: Ya ya ne demezsin çook.

Yağız: Ee bu sinema işini ne yapacağız?

Leya: Ne sineması ya. Biz öyle bir şey mi konuştuk.😒

Çağan: Yok canım ne konuşması. Hatta iddiaya bile girmedik biz.

Deniz: Benim bu kadar gülmem normal mi? Kskdksdkfjdj.

Yağız: Enayisin ya o yüzden gülüyorsundur.

Deniz: Ya ne bu laf sokma çabası.

Leya: Of susun bi. Sizin tartışmanızı dinleyemem ben!

Tuana: Ee hangi filme gideceksiniz?

Deniz: Gideceğiz demek istedin herhalde?

Tuana: Ne?

Leya: Tunişim sende geliyorsun☺️

Tuana: Ya ben ne alaka. Ben ve korku filmi yan yana bile gelmeyiz. Aynı kuruplarız biz birbirimizi iteriz.

Çağan: O zaman seni ters çeviririz zıt kutuplar olursunuz. Sonra da birbirinizi çekersiniz😉

Tuana: Aman ne komik!

Deniz: Tantuni biz korkuyorsak sende korkacaksın. O kadar.

Tuana: Gelmiyorum var mı!

Yağız: Ne demek gelmiyorum!

Tuana: Basbaya gelmiyorum!

Leya: Ya banane Tuana'da gelicek☹️

Tuana: Ya banane gelmicem.

Deniz: Evet kreş çocuklarının inatlaşmasını izliyoruz lskdjsl.

Yağız: Üf kapayın bir çenenizi. Geleceksin dedim o kadar.

Tuana: Benim de adım Tuana'ysa o sinemaya gelmeyeceğim.

Herkes bu sözümden sonra pes etme bayrağını kaldırmıştı. Ama gerçekten ben o korku filmine gidersem evde kendim kalamazdım. Altıma ederdim.

Tam onların pes ettiklerini düşünüp zafer bayrağımı kaldırıp pilavımdan bir kaşık alacaktım ki çağan bu sessizliği bozarak söze girdi.

Çağan: O zaman kendine yeni bir isim aramaya başla. Çünkü sen o sinemaya geleceksin.

Tuana: Nah gelirim.

Çağan: Var mısın iddiasına.

Leya: Ya ne bu iddiaya girme sevdası. Başına çal sen o iddiaları.

Tuana: Yokum çağan, yokum!

***
Yemeği yedikten sonra Leya tabu getirmişti. Şimdi de onu oynayacaktık.

Yağız: Ee kim kim oynayacağız.

Deniz: Valla abi ben hakemim. Benim anlatma veya bilme yeteneğim yok.

Leya: Tamam o zaman ben yağızla, Tuana'da çağanla takım olsun.

Yağız: Valla ben senle olmam sen hiç bir şey bilemiyorsun.

Leya: Yağız ben biliyorum, sen anlatamıyorsun.

Yağız: Aynen aynen.

Leya: Off tamam. O zaman ben Çağan'la, Tuana'da senle takım olsun.

Çağan: Tamamdır. Tuanacım ve Yağızcım ezilmeye hazır olun.

Tuana: Göreceğiz Çağancım😏

Deniz: Ooo canımlı cicimli konuşmalar. N'oluyor size🤨

Çağan: Of saçmalama Deniz. Bi kere Tuana benim tipim değil😉

Tuana: Ben sanki sana ölüp bitiyordum.

Çağan: Madem ölüp bitmiyorsun. Eğer biz kazanırsak bu eve özgeyi getireceğim.

Tuana: Ne alaka ya!

Çağan: Hani ölüp bitmiyordun😏

Çağan mınzırca sırıtmaya başladı. Ama ben o sırıtmayı ona yedirirdim.

Tuana: Tamam kabul. Ama benim de bir şartım var.

Çağan: Neymiş o?

Tuana: Eğer biz kazanırsak bizim bir gün boyunca kölemiz olacaksınız. Anlaştık mı?

Leya: Burda benim çıkarım ne? O zaman benim şartımda şu. Eğer biz kazanırsak artık bu evde kalacaksın. Tamam mı?

Tuana: Tamam kabul.

Çağan: Banada kabul.

Yağız: Bana her zaman kabul.

Leya: Tamam o zaman başlayalım.

Deniz: Durun! Burada benim de bir şartım var.

Yağız: Neymiş o?

Deniz: Ihım. Eğer berabere kalırsanız hepsini yapacaksınız. İtiraz istemiyorum.

Hepimiz bir ağızdan "kabul"  dedik. Ve kartları dizmeye başladık.

Bu oyunu bizim kazanmamız lazımdı. Yoksa o özge malı bu eve gelecekti ve bu benim hiç istemediğim bir şeydi..

Hemde hiç...

SOKAK NÖBETÇİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin