toxic / minsung

0.6

Öpüşmüyorlardı. Sadece dudakları birbirine deyiyordu. Aniden aralarında mesafe açılırken Jisung ittirilmenin hızıyla yere düştü. Acı içinde mırıldandığında aralarına giren ablası onu umursamadan Minho'ya döndü.

"Seni aldattığım için bana demediğini bırakmadın ama şimdi sende bu orospuyla mı yatıyorsun?!" Jisung ablasının dediklerini idrak edemedi bir süre. Ablası kendisine orospu demişti. Hem de Minho onu pat diye öptüğü için buna maruz kalmıştı. Onu seviyor olabilirdi ama bu olayların ardından böyle olması kendini yine iğrenç hissettirdi.

"Ben ikinizi yalnız bıraksam daha iyi." Ayağa kalktı Jisung. Minho'nun evine yürüdü. Kıyafetlerini kontrol etti. Kurduklarını görünce onları giydi ve eşyalarını alıp çıktı. Kapı önünde Minho ile karşılaşınca durdu.

"Jisung, bak." Minho açıklamaya çalışırken Jisung başını iki yana salladı.

"Beni kullandın. Sana olan sevgimi kullandın ve şuan ablamın gözünde orospunun tekiyim. Bence görüşmeyelim biz Minho. İkimiz içinde en iyisi bu olacak." Hızlıca yürüdü. Telefonunu çıkardı ve Hyunjin'i aradı.

"Alo?"

"Alo? Hyunjin selam."

"Selam sincap. Bir şey mi oldu sesin kötü geliyor?"

"Gelince anlatırım. Şuan kalacak yerim yok ve aklıma bir tek sen geldin. Müsait misin?"

"O nasıl soru Jisung? Sana her zaman müsaitim. Benim evim seninde evin gel tabiki."

"Tamam geliyorum, yarım saate oradayım."

Telefonu kapattığında hala dostları olduğu için sevindi. Hızlıca Hyunjin'in evine geçtiğinde o merakla Jisung'un anlatmasını bekliyordu.

"Çabuk anlat noldu? Yüzün beş karış, kim üzdü olum seni sikerim onun hayatını." Jisung, Hyunjin'in atarlı çıkışına istemeden güldü.

"İki yıldır anlatıyorum ya Minho diye." Hyunjin başıyla onayladı hemen.

"Ablam ile ablam onu aldattığı için ayrıldılar ve ben Minho'ya onu sevdiğimi söyledim. Ayrıca bugün beni öptü." Hyunjin mahallenin duyabileceği kadar yüksek sesle ne diye bağırdığında Jisung gülümsedi ama gülüşü hemen soldu.

"Öptü ama beni sevmiyor. Hatta kardeşi olarak görüyor. Ablamla aldattığı çocuğu gördük sahilde. Öpüşüyorlardı. O da gaza gelip benim ona olan sevgimi kullanarak beni öptü. Çünkü itmeyeceğimi biliyordu. Ben onu itmedim ama ablam beni itti. Bana orospu dedi. Ona olan sevgim yüzünden ablamın gözünde orospu oldum Hyun."

Hyunjin kaşları çatılı bir şekilde ayağa kalktı. Jisung hemen hayır diyerek atıldığında bir süre bakıştılar.

"Aman iyi be. Dövmüyorum ablanı. Ama şunu da bil o piç bir kere daha seni üzerse sikerim onu. Meraklısı gibi zaten." Hyunjin'in atarlı çıkışlarını çok tatlı buluyordu Jisung. Bu yüzden güldü.

"Tamam öyle olsun." Hyunjin de güldüğünde aklına bir şey gelmiş gibi siktir çekti.

"Olum Chan'ın doğum günü için parti düzenliyorduk. Ben onu nasıl unuttum?" Hızla alnına vurduğunda Jisung merakla baktı.

"Şu üç gün süren parti mi?" Hyunjin onu onayladığında şaşırdı. Ayağa fırladı.

"Ne duruyoruz? Hadi hazırlıklara başlayalım."

~

Saat akşam sekizi gösterirken Chan'ın evinde oturuyorlardı. Her şey yarın için hazırdı ve Chan yorulan gençler için pizza söylemişti. Herkes pizzalarını yerken Felix dudaklarını araladı.