Kaçabilirdim

3.2K 279 226
                                        

Çağan ile yürürken "Şey omzumdan kolunu çeksene." dedim.

"Niye? Kaç diye mi?"

"Şeyden."

"Neyden?"

"Ben çok namuslu bir kızım ve benim şey nişanlım var. Şimdi seninle böyle görülse ve senin kim olduğunu sorsalar ben ne derim? İsmini versem tutuklanırsın ve beni gebertirsin. İsmini söylemesem aldatıyorum sanarlar, yine ben yanarım. Kısacası iki ucu boklu değnek."

Kolunu omzumdan çekti ve "Yeter ki o çeneni kapalı tut." dedi.

"Sen istersin de ben susmaz mıyım?"

"Sus artık."

Ona cevap vermezken çevreye bakındım. Ondan kaçabilirdim bence.

Ani bir cesaret ile onu ittirdim ve "Benim nişanlım yok ki!" dedim.

Koşarken ona baktım.

Güç kullanmak için hazırlandığını gördüğümde yakalanacağımı anlamıştım.

Yine de önüme döndüm ve daha hızlı koşmaya başladım.

Bir taşa takılıp yüz üstü yere yapıştığımda acıyla inledim.

Çağan yanıma gelirken "Güç kullanmaya bile gerek kalmadı." dedi.

"İşte sana o kadar itaat ediyorum. Sırf sen yorulma diye kendimi yakalattırıyorum."

Kapşonumdan tutup beni çekerken "Bu yüzden beni ittirip kaçmaya çalışıyorsun." dedi.

"Heyecan olur, eğleniriz sanmıştım." diye mırıldandım.

Çağan beni ayağa kaldırdığında "En azından daha mantıklı yalan bul." dedi.

"Doğrular bunlar."

Çağan geri omzuma kolunu atarken "Bak seninle fazla zaman harcamak istemiyorum. Bana askerlerin bizi bilip bilmediğini söyle, seni bırakacağım." dedim.

"He tüm çetenizi bulduklarını sana söyleyeyim de beni lime lime et."

"Ne ne ne?"

Ne dediğimin farkına vardığımda elimle ağzımı kapattım.

"Sadece şakaydı."

"Belen!"

"Şiddet uyguladıklar bana, psikolojimi bozdular. Asker amcalar çok sertti. Yine de ben sadece ucundan sizi tarif ettim. Şöyle miniminnacık. Teknoloji de çok gelişmiş. Anında buldular sizi. Yani ben fazla yardım etmedim."

Çağan oflarken içimden "Adamın kokusuna kadar tarif ettin, Belen. Daha ne diyebilirdin ki?" diye geçirdim.

"Ne?" diye bağıran Çağan'a baktım.

"Ne oldu?"

"Kokumu mu tarif ettin?"

Sessizce yutkundum.

"Ben onu dışımdan mı söyledim ya?"

"Dışından söyledin ya."

"Ama kolunu tarif etme sebebim şeydi. Çok hoşuma gitti de acaba ne marka, öğreneyim de alayım diye tarif ettim. Belki onlar biliyordur diye. Zaten bir kokudan adam bulunmaz. Sen de ilahi yani."

Bana doğru bir adım atınca tırsarak geriye bir adım attım.

"Kokusuna kadar, dedin."

"Haa, şey o. Yoğun kolundan tut şampuan kokuna kadar. Sadece koku. Yani ben demiştim sana balık hafızalıyım diye. Görsel hafızam yok. Sadece koku. Böyle köpekler gibi iyi burnum vardır. Anında seçerim kokuları."

"Belen şansını zorlamasan mı?" diye sorunca "Durdum durdum. Vurma bana. Yetimim ben." dedim.

Yüz ifadesi değişirken "Yetim misin?" diye sordum.

"Psikolojik olarak ebeveynlerin dolduması gereken o duygular yok yani ama mantık olarak var. Bence bu da yetimlik için yeterli."

"Evin nerede Belen?"

Korkuyla "Evime baskın yapıp tüm ailemi vahşice katledecek misin? Evimin önünde beslediğim yavru kediler var. Onlara zarar gelir. Sen beni direkt burada hallet. Olsun bitsin." dedim.

Çağan, "Evini göstereceksin bana Belen. Ben de seni gözümün önünde tutacağım ki bir daha askeriyeye gidip ifade verme." dedi.

"Çok mantıklıymış." diye mırıldandım.

"Ee."

"Ee."

"Hadi Belen. Yürü!"

"Tamam be." dedim ve yürümeye başladım.

"Yavru kedilere zarar vermek yok ama." dediğimde "Sen kendi canını düşün önce." dedi.

Sessizce yutkunurken konuyu değiştirmek için "Parfümünün markasını söyleseydin bari." dedim.

"Parfüm kullanmıyorum Be...Belen."

Ruh VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin