Sabah uyandığımda Çağan ile yatakta tarif dahi edemeyeceğim konumlarda uyuduğumuzu gördüm.
Her yanım ağrırken "Dün hangi akla birlikte uyuduk ki?" diye mırıldandım.
"Çocuklar hadi! Kahvaltı hazırladım, gelin!" diye bağıran Berkan Bey acaba aynı odada kaldığımızı fark etmiş miydi?
Hızla ayağa kalktım ve uyuyan Çağan'ı sertçe sarstım.
Çağan neye uğradığına anlamazken gözlerini açtı.
"N'oluyor sabah sabah?"
"Baban çağırıyor, kahvaltı hazırmış."
Çağan yatakta doğrulurken esneyerek gerildi.
"Her yerim ağrıyor."
"Acaba neden?" diye sordum.
Çağan tek kaşını kaldırdı, bana baktı. "Suç bende mi?"
"Evet, sende. Niye akşam kendi odana gidip uyumadın ki? Tek kişilik yatakta sıkışmışız."
"Gece halinden memnundun. Şimdi bana laf etme."
Çağan yataktan kalkarken ona cevap vermedim.
"Belki, ucundan haklısın."
Çağan bu dediğime gülüp "Belki mi? Ucundan? Elimi bırakmıyordun." dedi.
"Tutan sendin."
"Bırakmamayı da sen seçtin. İstersen elimi de bırakırdın beni de odadan kovardın."
"Akşam seni kovasım gelmemiş olabilir." diye mırıldandım.
Çağan buna gülümserken Berkan Bey, "Çağan!" diye ona seslendi.
"Geldim!"
Çağan odadan çıkınca oyalanmadan ben de odadan çıktım.
Berkan Bey ile Çağan'ın birbirleri ile bakıştığını görünce "Günaydın." diye mırıldandım.
Berkan Bey'in tek kaşı havalanırken Çağan, "Çete üyelerinin baskın yapmasından korktu." dedi.
"Evet, şey ya gelirlerse diye çok korktum. Dün neredeyse ölüyorduk." diye Çağan'ın yalanını destekledim.
"Yerde uyurken de her yerim ağrımış."
"Benim yüzümden yerde uyudun, üzgünüm."
"Önemli değil. Sonuçta seni koruyacağımı söylemiştim. Kendini güvende hissetmen lazım."
"Abimsin sanki. Beni koruduğun için sağ ol."
"Rica ederim kardeşim."
Berkan Bey, "Gösteriniz bittiyse kahvaltıya gelin. Aynı yatakta uyuduğunuz konusunu açıp sizi utandırmam." dedikten sonra gitti.
Çağan'a şaşkınlıkla baktım.
"Bence iyi yalan söylemiştik."
"Bence de. Niye inanmadı ki?"
"Görmüş olabilir mi?"
"Sen rahatsız olma diye odaya girmez."
"O zaman baba ruhu ile yalan söylediğini anladı."
"Galiba."
"Yani senin suçun."
"Bak yine aynı mevzu. Kızım sen yanında yatmamdan memnun muydun, değil miydin?"
Cevap vermeden Çağan'a baktım. Memnundum ama bunu direkt söylemek flörtleşmek gibi mi olurdu?
Hiçbir fikrim yok.
"Şey."
"Ney?"
"Biraz memnun kalmış olabilirim."
Yanaklarımın yandığını hissederken Çağan gülümseyerek kapşonumu kafama geçirdi.
Yanaklarımı sıkarken "Öyleyse küçük kedicik... Kahvaltıya gidelim." dedi.
"Gidelim."
Birlikte mutfağa girdiğimizde Berkan Bey'in çoktan yemek yemeye başlamıştı.
Çağan ile yan yana oturunca gözlerim istemsizce ellerine kaydı. Dün gece el ele tutulmuş, öyle uyumuştuk. Ah düşüncesi bile çok heyecanlandırıyordu.
Berkan Bey, "İyi misin Belen?" diye sorduğunda anlamayarak kendisine baktım.
"İyiyim, niye?"
"Kıpkırmızı kesildin. Bir sorun olduğunu sandım." diyen Berkan Bey'in ses tonunda ima yatıyordu.
"Sınav için heyecanlandım sadece." dedim.
"Öyle olsun."
Kahvaltıya devam ederken Berkan Bey, "Size afiyet olsun. Ben müsaadenizle kalkacağım." dedi.
Çağan, "Annem ile mi görüşeceksin?" diye sordu.
Berkan Bey, "evet" anlamında başını salladı. Çağan ona başka bir şey demeyince Berkan Bey mutfaktan çıktı.
"Çağan." dedim, sesimdeki merakı gizleyemezken.
Çağan bana bakınca "Neden annenin ruhunu askeriye çağırıp katilini tutuklamıyorsunuz?" diye sordum.
"Kader, Belen. Kader. Kaderi değiştirmeye cesaret etmemeliyiz."
"Katili bilip tutuklayamıyorsunuz, çok sinir bozucu!"
"Maalesef öyle."
İkisi için de bu durum çok zor olmalıydı.
"Neyse. Sen bunları düşünme ve yemeğini ye. Sonra hazırlanıp çıkacağız."
"Ee benim kıyafetlerim?"
Çağan kendisine dehşete düşmüş bir halde bakmama güldü.
"Gece kalkıp yıkadım, merak etme."
"Sonra da gelip tekrar benim yanıma yattın."
"Sanırım öyle yaptım."
Gülümsememi tutamazken Çağan'ın başını öne eğmiş güldüğünü gördüm.

YOU ARE READING
Ruh Varisi
FantasyNesilden nesile aktarılan özel bir gücün yeni mirasçısı için yaşam diğer yaşıtlarına göre daha zordur. Omuzlarına bırakılan sorumluluk ile başarılı bir sonuç elde etmek isteyen ruh mirasçısı, gücü gerekenden önce devralması gerekir. Daha hazır deği...