"Ölmem gerekiyor Çağan." dedim acıyla.
"Buna izin veremem. Hayır ya ölemezsin."
Çağan delicesine başka yol ararken kalbimdeki acı artmıştı.
"Çağan başka yol yok. Lütfen, acı çekiyorum."
Çağan, yüzümü elleri arasına aldıktan sonra "Belen seni göz göre göre öldürtemem. Ölümünü izleyemem." dedi.
"Bak ya da bakma. Ölmem gerekiyor ve daha fazla beklersek yeryüzüne daha fazla ruh inecek ve sivillerin canı daha çok yanacak." dedim.
Çağan'ın yüzü öne düşerken elleri yavaşça aşağı indi.
Yekta'ya döndüm ve "Silahınla öldürür müsün beni? Acısız ve hızlı bir ölüm yaşarım." dedim.
Yekta hiçbir şey demeden kafasını öne eğerken Berkan Bey'e döndüm.
"En büyüğümüz sizsiniz. Bunun gerekli olduğunun da farkındasınız. Lütfen beni öldürün ve herkes kurtulsun." dedim.
"Gerekli olduğunun farkındayız ama hiçbirimizin eli buna varmaz. Varamaz." diyen Berkan Bey ile Devin'e döndüm.
"Devin sen yaparsın. Sen diğerlerine göre daha korkusuz ve dayanıklısın. Öldür beni."
Devin bir şey demek yerine arkasını dönüp yere tekme atarken gözümden yaş aktı.
"Lütfen biri beni öldürsün ve herkes kurtulsun. Size yalvarırım." dedim.
Çağan gözünden yaş akarken "Ben..." dedi.
"Ben galiba yapabilirim." dedi.
Ona baktım. Beni kaybetmek istemiyordu ama ölümümün kendi elinden olmasına hazırdı.
"Emin misin?" diye sordum.
"Beni öldürebilecek misin? Benden sonra kendini bu yüzden suçlamaz mısın?"
Eğer beni öldürmenin verdiği acı onu daha fazla yıpratacak ise intihar ederdim. Kendimi zorla öldürürüm.
"Haklısın Belen. Yüzlerce insan öleceğine tek bir kişinin ölmesi daha mantıklı. Sadece... Bu kişi sen olmalıydın. Keşke senin yerine ben ölseydim."
"İnan bana, intihar etmeye gücüm olsa beni öldürmeni istemezdim." dedim.
"Biliyorum güzelim, biliyorum." diyen Çağan'ın yüzünde buruk bir gülümseme vardı.
Devin, "Belen." deyince ona döndüm.
"Haksızdım. Berkan Bey seni neden ruh varisi seçmiş, anlıyorum. En doğru kararsın."
"Devin..."
"Dayanamayacağım. Siz işi halledin." diyerek arkasını dönen Devin'in ardından Çağan'a baktım.
"Hızlı olalım."
Çağan elinde buzdan bir sarkıt oluştururken ona doğru bir adım attım.
Çağan'ın eli titriyordu. Güçlü görünmeliyim. Böylece Çağan benden güç alabilirdi.
"Yapalım." dedim.
Çağan'ın gözyaşları hızlıca akarken "Yap." dedim
Çağan gözlerini kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra bana baktı.
Şimdi yapmazsa daha sonraya gücü beni öldürmeye yetmezdi. Bunu bildiğim için ona yap diye baskı yapıyordum.
Çağan'ın gözlerine bakarken "Lütfen yap." dedim.
Çağan aniden sarkımı kalbime saplayınca acıyla gözlerimi yumdum.
Yüzümden çektiğim acıyı belli etmemeye çalışırken gözlerimi açtım.
Çağan hıçkırarak ağlarken elini kalbime sapladığı sarkımdan çekememişti.
Ellerimi güçlükle yanaklarına koydum ve gözlerimi yumup dudaklarınızı birleştirdim.
İkimizin de gözyaşları akıp dudaklarınızın arasına girmeye çalışırken kalbim hem fiziksel hem duygusal acıyı tatmıştı.
Dayanamayarak dizlerimin üzerine düştüğümde Çağan benimle birlikte yere oturdu.
"Veda öpücüğü vermeden seni bırakmayacağımı söylemiştim."
Çağan'ın gözyaşları hızlanırken sırtüstü yere yığıldım.
Çağan elini başımın altına koyup beni doğrulturken kafamı göğsüne yaslaıdm.
"Seni seviyorum Çağan." dedim acıyla.
"Ben de seni çok seviyorum. Seni deliler gibi seviyorum."
Çevremizde insanlar toplaşırken ruhlar birer birer diğer tarafa gidiyordu. Benden artık daha fazla güç alamazlardı.
Çağan saçlarımdan öperken "Kaderin sana bahşettiği hayat kadar yaşa. Sakın peşimden gelme." dedim.
"Ölümü sayacağım." dedi, gözyaşları üzerime damlarken.
"Sana kavuşacağım günü sayacağım."
"Kavuşacağımız güne kadar seni izleyeceğim. Hayatını depresif bir halde yaşayıp beni üzme. Hayatını güzel ve doya doya yaşa."
Çağan, "Çabalayacağım Be...Belen." derken daha fazla dayanamadım.
Son nefesimi sevdiğim adamın kollarında verirken halk için bir şey yapabilmiş olmak beni gülümsetmişti.

YOU ARE READING
Ruh Varisi
FantasyNesilden nesile aktarılan özel bir gücün yeni mirasçısı için yaşam diğer yaşıtlarına göre daha zordur. Omuzlarına bırakılan sorumluluk ile başarılı bir sonuç elde etmek isteyen ruh mirasçısı, gücü gerekenden önce devralması gerekir. Daha hazır deği...