Başaramadım

1.2K 137 24
                                        

Asaf ile buluşacağım yere geldiğimde içimde korku oluşmuştu.

Çağan ve Yekta'nın beni bir yerden izleyip koruduğunu biliyordum ama olacakların verdiği adrenalin gerilmeme neden oluyordu.

"Tam da vaktinde!"

Asaf gülümseyerek bana doğru yürürken "Zeren ve Devin nerede?" diye sordum.

"Az sakin. Getiriliyorlar."

"Onları karşılıksız bir şekilde bırakmazsın. Ne istiyorsun?" diye sordum.

Asaf bana yaklaşırken iki metreden yakınıma girmişti.

Birkaç adım geriledim.

"Mesafeni koru."

"Benden bu kadar korkma." diyerek gülen Asaf'a "Senden korktuğumu da nereden çıkardın? Senin gibi tiksinç bir varlığa yaklaşmak midemi bulandırıyor." dedim.

"Bu sözlerin anca Devin ve Zeren'e zarar verir. Sakinleş." diyen Asaf ile sinirle yumruklarımı sıktım.

Adamın üzerine atlamamak için kendimi tutuyordum.

İri kıyım bir adam tarafından Zeren ve Devin getirilince endişeyle onlara baktım.

İkisinin de elleri güç kesici halatlar ile bağlıydı.

Fazla yaralanmamışlardı. Bu sevindirmişti.

"Devin ve Zeren'i bırakma karşılığında kendi canın."

Asaf teklifini sununca sinirle güldüm.

"Bunu yapmayacağımı biliyorsun Asaf." dedim.

"Öyleyse önce hangisini öldüreyin? Devin'i mi Zeren'i mi?"

"Bence başka yollar ile anlaşabiliriz." dedim.

"Ne gibi?" diye sordu.

"Düşünmeliyim."

Asaf'a doğru bir adım attım ve "Kendi canlarınıza karşılık Devin ve Zeren. Anlaştığınız için cezanızda indirim de yapılır." dedim.

"Koz bizim elimizde. Seninle anlaşacağımızı mı sandın? Hem de tek gelme kuralını çiğnemene rağmen." dediğinde derin bir nefes verdim.

"Nasıl? Yanımda birini mi getirmişim?" diye sordum.

"Salak değiliz Belen."

"Hayır, öylesiniz." dedim gülümseyerek.

Asaf, "Sevgilinin ve arkadaşlarının cesedi şimdi burada olur. Bence af dilemeye başla." dedi.

"Yoksa onları Polen aracılığı sayesinde öğrendiğiniz planımız üzerine seçtiğiniz adamlar mı öldürecek? Ah, unutmuşum. Sahte planımız olacaktı."

Asaf'ın kaşları çatılırken elinde güç oluşturuyordu. Hızla geriye çekildim.

Önümde buzdan bir duvar örülürken "Devin, Zeren kaçın!" diye bağırdım.

Devin kendisini tutan adama sertçe omuz atarak vurduktan sonra Zeren ile koşmaya başladı.

Onlar açık hedefti.

Çağan yanımıza gelirken elinde sarkıtlar oluşturdu ve Devin'e fırlattı.

Ne yaptığını anlamazken Çağan'ın fırlattığı sarkıt Devin'in halatını kesti.

Devin ellerini kurtardığında "Şimdi bittiniz." dedi.

Devin, Zeren'i arkasına alırken onları tutan adamın Devinlere doğru koştuğunu gördüm.

"Devin!"

Devin kendilerine saldıran bir adam ile kavga ediyordu.

Ani bir karar ile elimde bir güç topu oluşturdum ve sertçe adama fırlattım.

Güç topum adama çarptığı an içimde hissettiğim bir acı ile dizlerimin üzerine düştüm.

Ruhum sanki sıkışmıştı.

Acıyla gözlerimi yumarken adama baktım.

Acıdan yerde kıvranıyordu.

Galiba ona fırlattığım güç topu ölümcüldü.

Adam her ölüme yaklaştıkça benim acım artmıştı.

İkinci ruhun bedenimden yavaşça çıktığını gördüğümde neler olduğunu anlamayarak Çağan'a baktım.

Kavga ettiği adam yüzünden beni daha görmemişti.

Gözümden yaşlar akarken "Ne oluyor?" diye mırıldandım.

Asaf yamuk ağız güldü.

"Salak değiliz, demiştim Belen."

"Ne yaptın bana?" diye bağırdım.

"Yaraladığın adam... Masumdu."

"Na...nasıl?"

"Ufak bir tehdit ile her şey oluyor Belen."

Ruh gücünün laneti... Eğer masum birine güç kullanarak zarar verirsem ikinci ruh bedenimden çıkardı.

Adam son nefeslerini verirken ikinci ruh bedenimden bana acı vererek ayrılıyordu.

Adamın ölmesiyle eş vakitte ikinci ruh bedenimden ayrılmıştı.

Dayanamayarak yere yığılırken Çağan beni fark etmişti.

"Belen!"

Çağan koşarak yanıma gelirken Asaf kaçıp gitmişti.

Çağan başımın altından tutup beni doğrultmaya çalışırken gözümden yaşlar aktı.

"Çağan."

"Efendim güzelim, söyle."

Acıyla "Ben başaramadım." dedim.

"Şışş. Şimdi seni buradan götüreceğim. Dayan."

Ruh VarisiWhere stories live. Discover now