11' Sağanak yağmur

3.1K 473 85
                                    

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Kara bulutlar, ay ve yıldızların gökyüzünde kendisini göstermesine izin vermiyordu bu gece. Jeon Jungkook, arkadaşının odasının balkonunda oturuyor, biraz sonra içindeki tüm enerjiyi yeryüzüne salacakmış gibi duran bulutlara bakıyordu. Uyuyamıyordu, ne zaman gözlerini kapasa Kim Taehyung ve onun gözleri aklına düşüyor, zihninin içinde dolanıp duruyordu. Onun yanında olmak isteyen içgüdüsünü kontrol edebilmek zor geliyordu ona. Tüm ruhu, bedeni, kalbi onu görme arzusuyla dolup taşıyordu. Babası hakkında düşünmemeye çabalıyordu ama ailesinin tüm yaptıklarını düşününce yalnız kaldığını hissediyordu.

Ayaklandı, ses çıkarmamaya çabalayarak odaya girdi. Üzerine bir ceket aldı, telefonunu ceketin cebine attı. Merdivenleri indi ses yapmadan, ayakkabılarını da giydi ve kendini evden dışarı attı. Kapalı bir alan içinde nefes dahi alamıyordu. Terk edilmiş görünen karanlık sokaklarda yürürken ormana ilerledi, ezberlediği bir patikanın içine girerek yürümeye başladı. Büyükbabasının kendi çocuğuna bir Beta ile evlendiği için bu kadar acımasız olduğuna inanamıyordu, kendi ve oğlu da bir Beta değil miydi? Jungkook ne kadar düşünmemeye çabalıyor olursa olsun, elinde değildi. Savrulup gidiyordu onların içinde. Bulutlar ilk damlalarını yeryüzüne saldığında ormanın ortasına gelmişti. Yakınlarda birkaç kurtun ulumasını duyuyordu, önemsememeye çabaladı, Beta sürüsü vardiyaya çıkmış olmalıydı.

Bir ağaç kavuğuna oturarak hızlanan yağmurdan kaçmaya çabaladı, bir Beta kokusu yakınlarındaydı, tanıdık geliyordu. Mavi gözleri gördü ağaç kovuğuna bakan, "Selam Yoongi hyung." dedi, onun kızıl tüylerini hatırlıyordu, yağmur altında ıslanıyordu. Mavi gözler uzaklaştı ondan, Jungkook dizlerini karnına doğru çekerek biraz daha yerleşti kovuğun içine. Min Yoongi kısa bir zaman sonra saçları tamamen ıslanmış, üzerinde kot, dizleri yırtık bir pantolon ile geldi yanına. Beyaz tişörtü tamamen vücuduna yapışmış durumdaydı. "Bir Alfa kokusu aldık." dedi gözlerini Jungkook'un gözlerine dikerek, bu sözün onun üzerinde bir etki bırakmasını izledi.

"Seninle karşılaştığımız gün üzerinde olan kokuydu, Jungkook. O Alfa burada ve sanırım, büyükbabanın evinde."

Yoongi'nin sözleriyle ayağa fırladı Jungkook, "Onları uzak bir noktaya yönlendireceğim, yağmur ve toprak kokusu izlerini yok edecektir ama dikkatli olun." diye devam etti, Jungkook ona sarılmak ve davranışı için teşekkür etmek istiyordu ama yapamadı, sadece başını sallayarak onayladı onu. Min Yoongi yanından uzaklaşırken çıktı ağaç kovuğundan, büyükbabasının kulübesinin patikaya olam uzaklığını hesaplamaya çabaladı. Kurt formunda olsa daha kolay olurdu ama dikkat çekmek istemiyordu Betalar tarafından. Adımlarını hızlandırarak Kim Taehyung'un kokusuna odaklandı, toprak kokusu ve Betaların kokusu saklıyordu. Silinmeye başlamıştı. Büyükbabasının gardenyalarla korunan kulübesine sığındı ise kokunun silinmesi an meselesiydi. Büyükbabanın kulübesi ağaçların arasında göründü, evin içinden hafif bir ışık sızıyordu.

yıldızları yakalamak' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin