22' Sıcaklığın yok oluşu arasındaki benlik

1K 181 19
                                    

pomme, ceux qui rêvent

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

pomme, ceux qui rêvent

-

Ruh eşi.

Kurtlar arasında Alfaların ortadan yok olması ile unutulan bir kavramdı. Alfaların güçlü feromonları ve geneli Omegalardan oluşan kesimin nazik feromonlarının birbirine ihtiyaç duyduğu bu döngü son bulmuştu. Omegalar zayıflıyordu ve feromonları, Beta feromonlar ile eşleşmiyordu. Aşk ve güç evlilikleri arasında gezinen bir sistem oturmuştu. "Ruh eşi..." diye mırıldandı Jungkook, kendi kendine durumu çözmeye çabalamıştı lakin her şey çok karışıktı. "Omegaların güç kaybetmesinde en büyük etkenlerden biri olarak da eşlerinin dünya üzerinde olmamasına yoruyorduk. Eşlerini bulamadıkları, mühürlenemedikleri, onlarla bir hayat süremedikleri sürece kendilerini kapattılar ve güçlerini yitirmeye başladılar." diye açıklamaya çabaladı babası, kendisi eşini bulabilmişti.

Büyükbabası hakkında düşünmeden edemiyordu. Her zaman onun yanında olur, elini tutar ve büyük gözlerinin içine bakarak onun çok iyi bir çocuk olduğunu söylerdi. Omega olarak büyürken onu yanında istemişti. Yol göstermesine, telkin edici sözlerine, yanında duruşuna ihtiyacı vardı. Tam şu an büyükbabasından gelecek iyi bir söz iyi gelirdi ona. "Jungkook, iyi misin?" diye sordu babası, dakikalardır sessiz bir şekilde duruyordu ve anlamlandırmaya çabalıyordu bu durumu. "İyiyim ama şaşkınım, bu nasıl olabilir?" diye sordu babasına, ruh eşi kavramı aklını kurcalıyordu. "Aslında beni şaşırtmadı. Ruh eşi olan bir Alfa ona yakın olmak ister, çok kez gördük bu durumu. Taehyung da sık sık enstitüden ayrılır, ormana giderdi. Bir ruh eşi olduğunu, ona yakın olmak istediğini tahmin ediyorduk fakat kontrolü elimizden bırakmamamız gerekiyordu." Babasının sözleri onu tatmin etmekten uzaktı.

"Eşleri olan Alfaları ne yapıyordunuz?"

Aklında dolanan sorulardan bir tanesi buydu. "Jungkook, Min Ailesinin radarına takılan Alfalardan birçoğunun enstitüden ya da saklandıkları noktalardan kaçma nedeni buydu. Eşlerini bulmak istiyorlardı ve özellikle kızgınlık dönemlerinde gözleri dönüyordu. Onları tutabilmek, baskılamak çok zor. Normal zamanlarda bunu yapabiliyoruz ama kızgınlık dönemlerinde..." Babasının devam etmesini bekledi, ne geleceğini merak ediyordu. "Onları uyutuyoruz. Kızgınlık dönemleri sona erene kadar uyuyorlar ve uzak duruyorlar. En başından yapmamız gereken buydu ama olmadı, çok geç keşfettik bu gerçeği." derken pişman görünüyordu, bir süre sessiz kaldılar.

"Amcam da mı eşini bulmak istiyordu?"

Jeon Sanghyuk oğluna bakarken şaşkın görünüyordu. "Sen kar yüzünden eve gelemediğin gün, Yoongi hyung geldi. Ailesinin yaptıklarını öğrenmiş, halam anlatmış ona. Annem de onayladı." dedi Jungkook, ailesinin içindeki sırlar bazen onu yoruyordu. "Evet, Seohyung. Abim. Çok tatlı ve nazik biriydi, Jungkook. Her zaman iyi yürekliydi ve benimle oyun oynamayı severdi. Dönüşümünden sonra onu hiç göremedim. Babam saklamak için elinden geleni yaptı. Ormanın içindeki evi aldı, yasak olmasına rağmen gardenyalarla donattı. Tek istediği oğlunu korumaktı ama olmadı. Seohyung'un bir eşi varmış, hâlâ kim olduğunu bilmiyoruz ama onu bulmak için kızgınlığında kaçmış. Min Ailesi onu bulduğunda öldürmeye cesaret edemedi, bir Jeon'du sonuçta. Kendi içlerinde planlar kurdular, abimi bir odaya kapattılar. Birkaç ay sonra da ölü bedenini verdiler bize." Jungkook gözyaşlarını tutmakta zorlanıyordu, bir trajedinin ortasına düşmüştü. Halasına ne olursa olsun o aileden biriyle evlenmesine duydukları öfkeyi anlamlandırabiliyordu içinde.

yıldızları yakalamak' taekookWhere stories live. Discover now