16' İlk sesleniş anı

1.7K 287 45
                                    

choi cello, dream

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

choi cello, dream

Kim Taehyung'un Bitki Bilim Enstitüsü'ne gideli on gün geride kalmıştı ve Jeon Jungkook henüz onu ziyaret edecek cesareti kendinde bulamamıştı.

Elindeki kitabı okumaya bile tenezzül etmeden yatağında uzanırken düşüncelerinin içinde dolanmadan duramıyordu. Babası gereken açıklamaları yapmak için bir adım atmamıştı, her gün başka bir güne atmak için bahaneler buluyordu. Kapısı tıklatıldı, en yakın arkadaşı Park Jimin içeri girdi. "Seni yatağından uzakta ne zaman görebileceğim?" diye sordu ona, Jungkook son günlerde kendini adeta yatağa bağımlı hâle getirmişti. "Bilmiyorum, belki hiçbir zaman." dedi ona bakmadan, kitabın kapağını kapadı ve komodinin üzerine bıraktı.

Jungkook hayatının ilerleyişi hakkında senaryolar kurmaktan hoşlanırdı. Her gidişatı uçuruma sürükleyen olaylar olurdu. Onlara müdahale eder, istediği şekle sokardı. Kim Taehyung hayatına girdiği andan beri o senaryolar hiçbir işe yaramıyordu. Onu bir bataklığın içine sürüklüyordu. "O kamp gecesine dönmek, yanımızdan ayrılmadan geceyi sonlandırmak hakkında hiç düşündün mü?" diye sordu Jimin, kalçasını Jungkook'un çalışma masasına yaslamıştı. Siyah kazağının kolları dirseklerine kadar çekilmiş, alt kısmını pantolonun içine sıkıştırmıştı. Sarı saçları biraz uzamış duruyordu. "Hayır." dedi Jungkook, onun hayatında olmadığı bir an hakkında düşünmek istemiyordu. O her zaman hayatında var olmalıydı, bunu biliyordu.

"Jeongguk!"

Annesinin telaşlı sesini duydu, merdivenleri hızlı bir şekilde çıkıyor olduğu kesindi. Odanın kapısına geldiğinde nefes nefeseydi. Topuz yapılmüş siyah saçlarını toka zor turuyordu. "Bir şey mi oldu?" diye sordu, yatakta doğruldu ve onun nefeslerini düzenlemesini bekledi. "Jiae..." dedi annesi zorlukla, bedenini kapıya yasladı. Jungkook onu tutabilmek için yataktan çıktı. "Dönüşmüş." Annesi konuştuğu anda bir şeylerin olduğu açıktı. Lise çağındaki kız kardeşinin dönüşümünün yakın olduğunu biliyordu. Annesini bu kadar yıkan gerçeğin ne olabileceği endişe veriyordu ona. Tahmin edebiliyordu. Bu seçeneğin varlığı için onları her zaman güçlendirmemişler miydi? "Alfa mı?" diye sordu Jungkook, ona yanıt vermemiş olsa da annesinin gözlerinden süzülen yaşlar gerçeği açık ediyordu.

Sürücü koltuğuna oturan annesi, hemen yanındaki Jungkook ve arka koltukta oturan Jimin ile şehir merkezinde bulunan Bitki Bilim Enstitüsü'ne arabayı sürmeye başladılar. Kız kardeşinin hiçbir gerçekten haberi yoktu. Onun korkularını düşündükçe kendini kötü hissetmekten alıkoyamıyordu Jungkook. Jiae ile konuşması, ona her şeyi anlatması gerekiyordu. Kendi içinde yaşadıklarına kaptırmıştı benliğini ve kız kardeşi tamamen aklından çıkmıştı. "Babam yanında mı?" diye sordu annesine, onu onayladı. Jungkook bakışlarını artık geride kalmakta olan ormana çevirdi. Kim Taehyung'u ilk kez orada bulduğu gece olayların bu noktaya varacağını tahmin edememişti.

yıldızları yakalamak' taekookWhere stories live. Discover now